Çoğunlukla şehir yazılarında eksikliklere ve yanlışlıklara niçin değinildiği bu yanlışlıklarla eksiklikler üzerinde neden durulduğu sorgulanır.

Araştırmanın amacı, herkesin bildiği doğruları tekrar etmekse, şehrin mevcut halini ifadeyse araştırmanın bir ehemmiyeti söz konusu olmaz, olmamalı.

Bakış açımızda bir şehre dair araştırma bilinmeyenleri ayrıntılarda kalmış kimi önemli yönleri, doğru bilinen yanlışlıkları ortaya çıkarma gayesiyle yapılır.

Bir şehre dair araştırmalar yapılırken, diğer şehirlerde araştırmaların nasıl yapılacağına dair bir yol hedeflenir.

Araştırmaların herkesi ilgilendirmesi, çoğunluğun dikkatini çekme amaçlı olduğu söylenemez.

Araştırmalara olan ilgisizliğin sebebi, çoğunluğun doğru bildiği yanlışlıkların fazlalığı ve bilgiye ihtiyaç duyulmaması, bilginin gereksizliğinde odaklanan anlayışla mevcut durumdan memnuniyetin sebebiyledir.

Bir mekânın tarihî hususiyeti ifade edilip belgelendiğinde, yazılı belgelerle ortaya özellikleri konulduğunda mekânın aslına döndürülmesinde karşılaşılan zorluklar, bazen araştırmacıyı istenmeyen kişi ilan etmeye kadar vardıracak, sonucu tasvib edilmeyen durumlara zemin hazırlayacak şekle de varabilir.

Tarihî bir yapının amacı dışında kullanılma hali, işletmecisine maddî imkânlar sunabilir.

Bir medrese bölümünün abdesthane olarak kullanımı ne kadar saygıdan dur, değerlere uzak, ahlâkî değildir.

Bizim belirttiğimiz dört mevcut medrese eklentisi konusunda duyarsızlık sürerken, yapılacak bir şeyin. Olmayışı ve cevapsızlık daha bir acıdır, anlayan için.

Siz, ticarî bir hedef gözetmeksizin yanlışın düzeltilmesini isterseniz, mevzuat hazretleri buna izin vermez, bürokratik iş ve işleyiş, kimi konuyla ilgili kurumların ketum hali, görüldüğünüz yerde selamsız bırakılma sebebidir.

Bir ibadethanenin farklı bir amaçla, turistik tesise dönüştürülmesine karşı tepkimiz, sadece kaleme alınan yazılarla oldu.

Memuriyet halinin devamlılığını sekteye uğratacak durumlarla karşı karşıya yalnız bırakılmışlığı, affedilebilir durum değil.

Günümüzde o ibadethane açık ve resmiyette ibadet edilmekte, tabelası yerli yerinde.

Hizmete açılırken kartelasını kesenler içinde o yeri turistik tesise çevirme emarelerini gösterenler olduğu gibi, açıklamalarda bulunanların kim olduğuna yabancı değiliz.

Ne resmiyette bir davet alındı, ne ismen ad zikredildi.

Sadece dar bir çevrede bilinen hususiyete sitemler olmadı değil:

- Tavanı akıyor. Bunca ilgilendin de bunu da yaz.

Yapı, tarihi bir burcun içinde. Restorasyonu yapılan yapının ikinci kez elden geçirildiğini biliyoruz, geçen hafta tanıklık ettik, etraftaki çevrilen bariyerlere ve geçişi engelleyen perdelemeye.

Belki mescit belki kilise, medrese ya da han veya hamam.

Bilinmelidir ki bir şehre ait olan her yapıya bakışımız değişmez.

Çalınmak üzere olan bir kilisenin kitabesini korunması amaçlı mahalle muhtarıyla müzeye tutanak tutarak teslim edilmesine vesile olmuş, mevcut diğer kitabelerin de zarar görmemesi için üstünün hafifçe çimentoyla gizlenmesini ilgili mahalle muhtarına tavsiye etmişiz. Senenin 2000/ 2002 olduğunu sanıyorum, çektiğimiz fotoğraflardan belliyse de arşive bakılamadı.

Bir çeşmenin akar şekle dönüştürülmesi, kitabesinin korunması, etrafının düzenlenmesi güç değildir, aslında.

Sözü fazla uzatmaya gerek var mıdır?

Bizim ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ anlayışımızdaki bakış, farklılık arz etmeseydi, varlığının sebebinin kıymeti bir değer taşır mıydı?

Her şeyi maddî getiriye göre hesaplayan, buna göre hareket eden anlayış ve fikir paydaşlığından uzak, bakışımızın netliğini ve farklılığını ifade edebilir miyiz?

Bir fili besleyemeyen köylüye Molla Nasreddi'nin merhameti, hükümdarın çadırına girişte yalnızlığını tesciller.

Biz Molla Nasreddin gibi ikinci fille köylünün cezalandırılmasını istemeyiz de bu armağanı hak eden çok kimsenin bulunduğuna tanıklık etmişizdir, şehir yelpazesinde anlı ve şanlı isimlerin de olduğunu biliyoruz.

Ves'-selâm!..