GAPGündemi dijital platformlarında yayımlanan ve Gazeteci Mutlu Güneş’in moderatörlüğünde gerçekleşen "Urfa’dan Bakış" programında, kayyum atamalarının hukuki ve siyasi yansımaları masaya yatırıldı. Programa GAPGündemi Genel Yayın Yönetmeni Veysel Polat ve Yeni Urfa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Canbeyli katıldı. Polat, kayyum sürecinin Türkiye'de sıkça tartışılan bir konu olduğunu belirterek, uygulamanın hukuki sürecin sonunda bir tedbir olarak hayata geçirildiğini ifade etti.
Polat, "Bu sürecin sancıları olacaktır. Kayyum olayı zaten hukuki sürecin sonunda bir tedbir olarak uygulanır. Suçu sabit görülen ya da hüküm giyen belediye başkanı görevden alınarak onun yerine devletin temsilcisi getirilir. Bu devletin uyguladığı bir tedbirdir. Buradaki problemin kaynağında siyasi parti ile terör örgütünün iç içe geçme sıkıntısı var," dedi. Türkiye'nin, kayyum uygulamalarının temelinde bu iç içe geçmişliği sona erdirememe sorunu olduğunu belirten Polat, kayyum ve parti kapatma süreçlerinin bu bağın hukuki sonuçları olduğuna dikkat çekti.
2020 yılında Halfeti Belediye Başkanı hakkında başlatılan soruşturmaya değinen Polat, henüz hüküm giymemiş bir adayın seçimlerde yer almasının hukuki bir engel teşkil etmediğini vurguladı. Ancak, DEM Partisi gibi partilerde, adayların belirlenmesinde örgütlerin etkisi olduğuna yönelik eleştirilerini dile getirdi. Polat, “DEM Partisi Türkiye'nin üçüncü büyük partisi. Bu partiye milyonlarca insan destek veriyor; ancak bu insanlar terörü destekledikleri için değil, belirli fikirleri benimsedikleri için oy veriyorlar. Partinin, terörle bağını net bir şekilde kesmesi gerekiyor,” dedi.
Polat, terörün sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı etkilediğini belirterek, "Belediyeler içerisinde mafyavari ve legal olmayan yapılar oluşmaya başlıyor. Bu duruma sadece Türkiye değil, dünyadaki hiçbir ülke izin vermez. Siyasetçiler terörle yollarını yüzde 100 ayırmalıdır," diye konuştu. Polat, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşanan göç ve şehirlerin tahribatına da dikkat çekerek, bu bölgelerin yeniden kalkınması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin geçmişten bugüne yaşadığı sıkıntıları Orta Doğu’daki dramla karşılaştıran Polat, "Türkiye'de Türklerin, Kürtlerin ve Arapların bir sorunu yoktur. Sorun, kendisini rejim olarak dayatan ırkçı bir hastalık var," ifadelerini kullandı.
Polat'ın açıklamaları, Türkiye'de süregelen kayyum uygulamaları ve bunun sosyal, hukuki ve siyasi yansımaları üzerine önemli mesajlar içeriyor.
