GAPGündemi Dijital Platformlarında her Salı akşamı canlı olarak yayımlanan moderatörlüğünü Gazeteci Mutlu Güneş'in yaptığı "Urfa'dan Bakış"ın bu haftaki konukları, Genel Yayın Yönetmenimiz Veysel Polat, Yeni Urfa Gazetesi GYY Mehmet Canbeyli ve Gazeteci M.Faruk Deveci oldu.

Programda ilk olarak Türkiye gündeminde olan başıboş köpekler sorununa değinildi.

"Gazetemiz itçi mafya tarafından hedef gösterildi"

GAPGündemi'nin köpek sorununu istismar eden çevreler tarafından hedef haline getirildiğini ifade eden Genel Yayın Yönetmenimiz Veysel Polat, "Mama mafyası, GAPGündemi'ni de sosyal medya hesaplarını da hedef gösteriyor. Sosyal medya hesaplarımıza spam saldırılar oluyor. Konuya ilgi gösterenleri hedef aldıkları gibi basın kuruluşlarını da hedef alıyorlar. Gazetemiz de kara listeye alınmış ve sürekli saldırıyorlar." dedi.

"Yasa teklifi yakında meclis gündemine gelecek"

Başıboş köpeklerle ilgili TBMM'de yapılan çalışmalara değinen Polat, "Konu ile ilgili yasa çalışması var. AK Parti Grup Başkan Vekili bu konu ile ilgili bir araştırma yaparak bir dosya hazırladı. Hazırlanan dosya AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında görüşüldü. Cumhurbaşkanına sunulacak ve Cumhurbaşkanından da onay alındıktan sonra yasa tasarısı olarak meclise gelecek. İlgili kanunla alakalı çalışmalar devam ediyor. Sorunun çözümü noktasında yasal bir zemin hazırlama çalışmaları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde bulunuyor." diye konuştu.

"Urfa'da 5 mahallede kuduz tabelası var"

Urfa'daki kuduz vakalarına vurgu yapan Polat, "Urfa'daki durumla ilgili olarak gazetemizde 'Urfa'da Kuduzlu 5. Bölge' başlığı ile manşet atmıştık. Kurban Bayramı öncesinde Eyyübiye'de Batıkent ve Payamlı Mahallelerinde kuduz vakaları görülmüştü. Bu iki mahallede kuduz vakaları görüldüğünden karantina kararı alınmıştı. Bayramdan sonrada da benzer kuduz vakaları görüldü. 5 mahallede kuduz vakaları görüldüğünden karantina kararı alınmıştır." şeklinde konuştu.

"Kartopu gibi büyüyen devasa bir sorun var"

Konu ile ilgili kurumların sorumluluk almaktan çekindiğine değinen Polat, "Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Urfa'da da başıboş köpek sorunu var. Köpeklerin sayısı belli değil; ama bu köpekleri şehir merkezinde ve kırsalda görüyoruz. Türkiye'de bulunan başı boş köpek sayısının ne kadar olduğu ile ilgili bir envanter çalışması da yok. Problem bundan kaynaklanıyor. Köpekler kırsalda şehir merkezinde her yerde karşımıza çıkıyor. Hastaneye, evlere ve camilere giriyor. Göbeklitepe'ye gelen turistleri karşılıyor. Maalesef bu sorunla ilgilenecek kimse de yok. Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Tarım İl Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Valilik ve Üniversitemiz yok. Herkes topu birbirine atıyor. Sorumlu 'Biz değiliz' diyor. Ortada sorumlu yok ama sürüklenen kartopu gibi büyüyen devasa bir sorun var." ifadelerini kullandı.

"Hayvan barınağı sorunu var"

 Hayvan barınağı sorununun çözülmesi gerektiğinin altını çizen Polat, "Urfa, hayvancılık bölgesidir. Kuduz vakasının görüldüğü Eyyübiye'de Türkiye'nin en büyük hayvan pazarlarından biri ve hayvan besi OSB'si burada. Mancı Deresi civarlarında hayvan sürülerinden daha çok köpek sürüleri var. Besi hayvanları ile birlikte iç içe yaşıyorlar. Geçen sene Siverek ve Akçakale'de iki vatandaşımızı kuduza kurban verdik. İnsan sağlığı ve güvenliği açısından hem ekonomi, turizm, şehircilik ve hayvancılık ve her açıdan bir sorun ve sıkıntıdır. Bu sorunun çözümü gerekiyor. Hükümet nüfusu 25 bini aşan tüm belediyelere hayvan barınağı kurulması konusunda görev vermiştir. Urfa'da Siverek dışında hiçbir ilçede yok. Şanlıurfa'da da yeni kuruldu." dedi.

"Mama mafyası boş durmuyor"

Polat, "Başıboş köpeklerle ilgili Urfa'da bütün Türkiye'ye örnek olacak bir çalışma başlatıldı. Belediye yaptığımız yayınlara duyarlılık göstererek başıboş hayvanları toplamaya başladılar. Şehir merkezindeki başıboş sahipsiz köpekleri barınaklara götürdüler. Bununla ilgili çalışma başladıktan sonra mama mafyalarını gördük. Kelimenin tam anlamıyla Urfa'yı bastılar. Hem Urfa'ya gelerek hem de sosyal medyada şov yaparak muhtarlıkları ve hayvan barınaklarını bastılar. Hakaret ve tehditler savurdular. Bu insanlar normal insanlar değiller. Haddini aşan insanlar. Demek ki çok büyük menfaatleri var. Sosyal medyada da görüyoruz. Daha önce mal varlıkları olmayanların başıboş hayvanları istismar ederek servetlerine servet kattıklarını gördük. Hükümet ve bakanlıklar nezdinde lobileri çok güçlü." diye konuştu.

"Urfa, Türkiye örnek olabilir"

Polat, "Şanlıurfa olarak iktidarı ve muhalefeti ile 14 Milletvekilimiz var. Başta Bekir Bozdağ olmak üzere 6’sı hukukçu. Çağrıda bulunduk. Türkiye’ye örnek olacak bir çalışmaya imza atmalarını istedik. 5199 sayılı kanun bu yönde adım atmak isteyen yerel yönetimlerin elini kolunu bağlıyor. Ulusal basında 27 milletvekilinin mama fabrikalarında sahipliği veya ortaklığı bulunduğu iddiaları üzerine geçmişte yumurtadan KDV alınmaması yönünde de böyle bir gündem oluşmuştu. O dönemde de bazı milletvekillerinin ve bakan yakınlarının yumurta üretim tesislerinde ortaklıkları çıkmıştı. Bunlar kimse araştırılıp ifşa edilsin. Bizler de ülkemiz için önemli bir problem haline gelen bu sorunun çözümüne bent olan sözde vekillerin yüzlerine tükürelim." diye ifade etti.

"Tüm belediyelere hayvan barınağı kurmaları konusunda çağrıda bulunuyoruz"

Polat, "Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş, Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi başta olmak üzere tüm ilçe belediye başkanlarına hayvan barınağı kurma çağrısında bulunuyoruz. Biz Valilikten ilgili arkadaşlara Vali beyden konuyla alakalı bilgi vermelerini istedik. Basın mensuplarına kuduz vakalarıyla ilgili net bir bilgi vermesini ve yapılan çalışmaları kamuoyu ile paylaşmasını istedik. Bu bilgilendirmeyi yapmak çok mu zor? 3 milyon insan neden diken üstünde yaşasın?

Polat, Büyükşehir Belediyesi Bünyesinde Veterinerlik ve Halk Sağlı Daire Başkanlığı’nın kurulmasının ise çok önemli ve örnek bir adım olduğunu ifade etti.

Canbeyli: "Toplumun kronikleşmiş problemlerine el atın"

Gazeteci Mehmet Canbeyli ise başıboş sokak köpekleri ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu.

Tarım İl Müdürlüğü ile konuyla ilgili görüştüğümüz zaman kendilerine şikayet geldiği zaman kırsaldaki köpeklere müdahale ettiklerini söylediler. Şehir içindeki köpeklere müdahale etme yetkilerinin olmadığını ve sadece kırsaldaki köpeklere müdahale edebileceklerini söylediler. Bunun için de kendilerine vatandaştan şikâyet gelmesi gerektiğini ifade ettiler. Başıboş köpek sorunu sadece kırsaldaki vatandaşların sorunu değildir. Bu genel bir sorundur. Şikayeti beklemek yerine siz neden inisiyatif alarak kırsalda bir tarama başlatmıyorsunuz? Karantina altında olan bölgelerde ne yaptınız? Ceylanpınar, Akçakale, Hilvan… Buralarda ne yaptınız? At, eşek üzerinde poz vererek şov yapılmasını istemiyoruz. Bağa, bostana, buğday ve fıstığa da gidin. Buna bir şey demiyoruz; ancak toplumun kronikleşmiş problemlerine el atın."

"Herkes topu bir başkasına atıyor"

Canbeyli, "Köylerde mera diye bir şey kalmadı. Meraları zapt etmek suçtur. Hapis cezası vardır. Tarım İl Müdürlüğü bünyesinde Meraları Koruma Şube Müdürlüğü var. Sizin göreviniz, neden koruyamıyorsunuz? Burası GAP’ın başkenti. 11 ilin merkezi Şanlıurfa. Birinci sınıf tarım arazileri hızla betonlaşıyor. Toprak koruma kanunu var. Tarım İl Müdürlüğü ne yapıyor? Topu Büyükşehir Belediyesine, İlçe Belediyelerine atıyorlar. Siz fizibilite çalışması yaptınız mı? Rapor oluşturup Valilik ve Büyükşehir’e sundunuz mu? Herkes topu bir başkasına atıyor. Toprağı, Merayı koruma noktasında Tarım İl Müdürlüğü’nün, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, GAP İdaresi ve Üniversitenin sorumlulukları vardır. Maalesef bu anlayış sürdüğü müddetçe Şanlıurfa’da 10 yıl sonra tarım alanı kalmayacak." dedi.

Canbeyli, "Şanlıurfa’da gıda denetimi de yok. Gündeme getirdiğinizde herkes birbirini suçluyor. Fırınlar, bakkallar, kasaplar denetlenmiyor. Bunu sorgulayan kimse de yok. Sorguladığınızda üzerine alanda yok. Tıpkı başıboş köpekler sorununda olduğu gibi herkes topu birbirine atıyor." dedi.

Kaynak: GAPGündemi /Mutlu Güneş