Büyükelçi Önal, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen ve Suriye'deki siyasi ve insani durumun ele alındığı oturumda konuştu.
Suriye'de 13 yıldır süren ihtilaf nedeniyle insani, siyasi, güvenlik ve ekonomik durumun kötüleştiğine işaret eden Büyükelçi Önal, "Mevcut çıkmaz, Suriye ve daha geniş bölge için sürdürülemez bir hal almıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Önal, "Terör, Suriye'nin siyasi birlik ve toprak bütünlüğü ile bölgesel barışın ve istikrarın karşısında en büyük tehdit haline gelmiştir." ifadesini kullandı.
Önal, tüm ilgili tarafların gerçekçi bir durum değerlendirmesi yapması gerektiğini belirterek Suriye ihtilafının sürdürülebilir çözümü için temel gereksinimin, Suriye halkının beklentileriyle uyumlu ulusal mutabakatın sağlanması olduğunu söyledi.
Uluslararası toplumun da bu amacı desteklemek için genel tutumunu yeniden yapılandırması gerektiğini ifade eden Önal, "Bu çerçevede siyasi, güvenlik ve insani alanlarda karşılıklı olarak birbirini güçlendiren süreçlere aktif katılım sağlanmalı. Aynı zamanda mültecilerin geri dönüşünün kolaylaştırılması ve erken toparlanmanın daha fazla geciktirilmemesi bir gerekliliktir." diye konuştu.
Önal, özellikle 3 temel konuda tutum değişikliği gerektiğini vurgulayarak bunlardan ilkinin, siyasi sürecin BM'nin kolaylaştırıcılığında yeniden canlandırılması olduğunu dile getirdi.
Bu bağlamda ilgili BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması gerektiğini kaydeden Büyükelçi Önal, aynı zamanda Anayasa Komitesinin daha fazla gecikmeden toplanmasının önemine işaret etti.
Büyükelçi Önal, Astana Süreci'nin somut bir sonucu olan Anayasa Komitesinin Suriyeli tarafları bir araya getiren tek platform olduğunu anımsattı.
"Sözde 'Suriye Demokratik Güçleri', ayrılıkçı bir oluşumdur. Ne Suriyelidir ne de demokratiktir. PKK/YPG'nin ta kendisidir"
İkinci tutum değişikliğinin ise bir terör örgütüne karşı mücadeleyi başka bir terör örgütüne devretme yanlışına son verilmesi olduğunu belirten Önal, "Sözde 'Suriye Demokratik Güçleri', ayrılıkçı bir oluşumdur. Ne Suriyelidir ne de demokratiktir. PKK/YPG'nin ta kendisidir." dedi.
Önal, üçüncü olarak ise mültecilerin gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerinin ihtilafın çözümüne ilişkin sürecin parçası olması gerektiğine dikkati çekti.
Bunun için erken toparlanma projelerinin muhalefetin kontrolündeki alanlar dahil olmak üzere, tüm Suriye'de desteklenmesi gerektiğine işaret eden Önal, insani yardımın sürdürülmesinin de ortak sorumluluk olduğunu dile getirdi.
Önal, 2023 Yılı BM Suriye İnsani Mukabele Planı'nın düşük fonlanma düzeyine dikkati çekerek "insani yardım çalışanlarının, insani erişim ve yeterli fonlama konusunda desteklenmeden" mucize yaratamayacağını söyledi.
Suriye'deki krizin çözümü için yeniden uyarlanmış bütüncül bir yaklaşımın gerekli olduğunun altını çizen Büyükelçi Önal, Türkiye'nin Suriye'de barış ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak için tüm taraflarla yapıcı irtibatını sürdürerek çaba sarf etmeye devam edeceğini kaydetti.