"Bize Fark Etmez" mottosuyla gerçekleştirilen zirvenin açılış töreni, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın katılımıyla gerçekleştirilirken, törende MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca da yer aldı.
Açılışta konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD'ın temellerinin Anadolu'nun bereketiyle 34 yıl önce atıldığını belirterek, "Her geçen gün bu bereket çoğaldı ve yayıldı." ifadesini kullandı.
"Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji" şiarıyla yola çıkan MÜSİAD'ın geçen 34 yıllık sürede yaptığı birçok başarılı faaliyetlerle Türkiye'nin ve dünyanın en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri haline geldiğini aktaran Asmalı, "MÜSİAD hepimizin büyüyüp yetiştiği bir aile ocağı gibidir. Biz burada pişeriz, gelişiriz, güçleniriz ve Anadolu irfanını tüm dünyaya taşırız. MÜSİAD tam 34 yıldır çalışmalarını bu bilinçle gerçekleştirmiş ve bundan sonraki dönemlerde de bu minvalde gerçekleştirmeye devam edecektir." şeklinde konuştu.
Asmalı, MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nin, iş dünyasında rol oynayan kadınlara vizyoner bir bakış açısı kazandıran, yeni ve farklı fikirler sunan, geleceğin iş dünyasında kadınlara daha fazla alan açmak adına çaba gösteren çok önemli bir zirve olduğuna dikkati çekti.
2018'de çalışmaya başlayan MÜSİAD Kadın'ın Türkiye'deki kadın girişimciliğini güçlendirmek ve sosyal hayatta kadının yerine vurgu yapmak amacıyla faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Asmalı, "MÜSİAD Kadın faaliyete başladığı ilk günden bu yana kadının içinde bulunduğu ve temas ettiği her alanda farkındalık oluşturmaya gayret etmiş bir yapıdır. Bu minvalde yaptığı çok sayıda çalışmayla kısa süre içerisinde büyük bir kitleye de ulaşmayı başarmıştır." diye konuştu.
Asmalı, MÜSİAD Kadın'ın gerçekleştirdiği önemli çalışmalardan olan ve ilki 2022'de gerçekleştirilen "IAS International Awareness Summit – Uluslararası Farkındalık Zirvesi"nin toplumsal sorunları tespit etmek, yaşanan problemlerle ilgili farkındalık kazandırmak, sunulan çözüm yollarıyla beraber sonraki süreçlerde gerçekleştirilecek politikalar için altyapı oluşturmayı hedeflediğini belirtti.
Zirvenin, bu yaklaşımları uluslararası bir bakış açısıyla ele alırken, aynı zamanda var olan yetersizlikleri gidermek için sağlam adımlar atmayı amaçladığını söyleyen Asmalı, "Bize Fark Etmez mottosuyla birlikte kadının ticari yaşantısında, iş hayatında karşılaştığı olumsuzlukların iyileştirilmesini, aile şirketlerinde sürdürülebilirliği ve en önemlisi aile hayatı ile iş hayatı arasındaki dengenin nasıl sağlanması gerektiğini konuşacağız." ifadelerini kullandı.
"Kadınların güçlenmesi ve şiddetin son bulması için hep birlikte çalışmalıyız"
Mahmut Asmalı, kadın istihdamının ve girişimciliğinin, ülkede son yıllarda önemli düzeyde artış gösterdiğini belirterek, "Son 20 yılda kadınların istihdam oranı yüzde 17,7'den, tarihin en yüksek seviyesi olan yüzde 32,6'ya yükselmiştir. 12. Kalkınma Planı kapsamında 2028 yılı sonuna kadar kadın iş gücüne katılım oranının yüzde 40,1'e, kadın istihdam oranının yüzde 36,2'ye yükseltilmesi hedeflenmektedir." bilgisini verdi.
Plan kapsamında iki yönlü bir değişimin hedeflendiğini aktaran Asmalı, kırsalda kadın girişimciliğinin ve teknoloji okuryazarlığının artırılması, kadınlara yönelik sosyal alanların oluşturulması, bakım hizmetlerinin kaliteli, ekonomik ve erişilebilir olarak sunulması, tarım işçisi olarak çalışan kadınların ücretli ve kayıtlı hale getirilmesi için çalışmaların amaçlandığını belirtti.
Asmalı, kadınların iş gücüne katılımlarını artıracak girişimcilik, finansal ve dijital okuryazarlık, kooperatifçilik gibi alanlardaki programların kapsamları genişletilerek yaygınlaştırılacağını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Kadın girişimci oranında da 2002'den günümüze önemli düzeyde bir artış olmuştur. 2002'de kadın girişimci oranı yüzde 13,1 iken 2023'te bu oran yüzde 17,4'e yükselmiştir. Bu verilerden de anlıyoruz ki özellikle son 20 yıldır kadın istihdamında ve girişimciliğinde anlamlı bir değişim yaşanmıştır. Bu gelişmeler ekonomik kalkınma açısından olumlu bir artıdır. Kadınların iş gücüne katılımı ve girişimcilikteki artışları hem bireylerin hem de toplumumuzun kalkınması için son derece önemlidir. Ancak bu değişimin sadece iş hayatında değil evde de başlaması çok önemlidir. Ev kadınlarının emeği ve katkıları toplumumuzun gelişimi için hayati öneme sahiptir."
Kadınların iş ve ev hayatındaki önemli rollerine rağmen kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet gibi kabul edilemez olayların yaşandığını hatırlatan Asmalı, "Son zamanlarda artış gösteren ve toplumun her kesiminde tedirginlik ve korku oluşturan bu tür olaylar hepimizi derinden yaralamakta ve toplumsal huzurumuzu tehdit etmektedir. Kadınların güvenliğini ve haklarını korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu tür şiddet olaylarını kınıyor ve bir daha yaşanmaması için toplum adına el birliğiyle mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum." dedi.
Asmalı, bu bağlamda kadınların iş ve ev hayatındaki rollerini desteklemenin, şiddetin önlenmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılmasının kritik öneme sahip olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadınların güçlenmesi ve şiddetin son bulması için hep birlikte çalışmalıyız. İlave olarak kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha fazla yer alabilmesi için devlet politikanın ve iş dünyasının desteği kritik öneme sahip. Kadın girişimcilerin ve çalışanların karşılaştığı engellerin kaldırılması ve eşit fırsatlar sunulması ve kadınların liderlik pozisyonlarda daha fazla yer alması için gerekli adımlar atılmalıdır. Bu şekilde kadınların toplumun her alanında daha güçlü ve daha etkin olmasını sağlayabiliriz."
Asmalı, düzenlenen etkinliğin MÜSİAD'da çok uzun yıllar boyunca devam eden köklü organizasyonları gibi kendine toplumda çok önemli bir yer bulması temennisinde bulundu.
"Göç, girişimcilik, dijital, çevre ve sağlık konu başlıklarında çalışmalarımızı yoğunlaştırdık"
MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca ise görevde oldukları süre içerisinde iş hayatından aile hayatına, ticaretten sosyal sorumluluk çalışmalarına kadar, her alanda birçok başarılı projeye imza attıklarını bildirdi.
Bu çalışmalar neticesinde sivil toplum kuruluşlarının, özellikle kadınlar özelinde yapacak çok işi olduğunu gördüklerini belirten Koca, "2022'de, 'Dönüşüm Bizimle Başlar' mottosuyla, ilkini gerçekleştirdiğimiz, Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nde, şu sözden ilham almıştık; 'Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira, sahih dönüşümler hep içten gelir.' İlk zirvemizden elde ettiğimiz çıktılar sayesinde, geçtiğimiz iki sene boyunca göç, girişimcilik, dijital, çevre ve sağlık konu başlıklarında, çalışmalarımızı yoğunlaştırarak, paydaş kuruluşlarımızla birlikte, çeşitli faaliyetler ve projeler gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.
Koca, iş dünyasında kadın girişimini destekleyecek buluşmalara imza attıkları bu yolculukta, Sıfır Atık anlayışıyla, çalışmaları yeniden şekillendirdiklerini anlatarak, bir önceki zirvenin en büyük çıktısı olan, "Dönüşüm Evden, Eğitim Anneden Başlar" projesini hayata geçirerek evsel atıkların geri dönüşüme kazandırılması için ev hanımları ve annelere yönelik eğitimler sunduklarını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, kadınlar ve çocuklara yönelik ek girişimlerle yaraların sarılması için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Koca, şu ifadeleri kullandı:
"Geleneği Muhafaza, Moderni Takip mottosuyla, kısa adı TAYA olan, 'Türk Annelerine Yardımcı Akademi' projesiyle, ailelerin yabancı bakıcı çalıştırmadaki eğilimlerine yönelik rapor hazırladık. Yüzyıla damga vuran, başarılı kadınlarımızın hikayelerini, "Türkiye Yüzyılı'nda 23 Kadın" eseriyle, yarının Türkiyesine ilham olması amacıyla gençlerimizle paylaştık. Ve bugün, bu çalışmalarımızın en kıymetlisi olan, Uluslararası Farkındalık Zirvesi'ni, bizden sonraki dönemlere, her aşamasıyla sürdürülebilir bir zirve programı olarak, miras bırakmanın, haklı gururunu yaşıyoruz."
"Kadim medeniyetimiz, bu ahengi yakalamış ilham veren kadınlarımızın hikayeleriyle dolu"
Meryem İlbahar Koca, çalışan ve üreten kadınlara odaklanmakla beraber, kadının hayattaki diğer rollerini de göz önünde bulundurup, bütüncül bir bakış açısıyla bakmayı elzem gördüklerini kaydetti.
Zirvede bir kadının iş hayatında ve aile hayatında nasıl denge kurduğunu, başarıya giden yolda karşılaştığı zorlukları ve bu süreçteki sinerjinin, nasıl bir güç kaynağı haline geldiğinin ele alınacağını söyleyen Koca, "Aynı zamanda, bu yıl konseptimize, farkındalık ödüllerini ekledik. Kendi alanlarında, büyük başarılara imza atmış kıymetli isimlere, Emine Erdoğan Hanımefendi'nin teşrifleriyle, ödüllerini takdim edeceğiz. Bu ödüller, sadece kendi başarıları için değil, aynı zamanda toplumlarına ve gelecek nesillere ilham vermeleri açısından da önemlidir. Her bir ödül sahibi, vizyoner olmaları, cesaretleri ve liderlikleri ile örnek teşkil etmektedir." diye konuştu.
Koca, "Hayattaki tüm rollerimizi, ahenk içinde işleyebilme yeteneğimiz, bizim zenginliğimiz ve gücümüzdür. Kadim medeniyetimiz, bu ahengi yakalamış ilham veren kadınlarımızın hikayeleriyle doludur." dedi.
Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mız liderliği sayesinde, köklerden göklere gururla takip ettiğimiz yerli ve milli gelişmeler, 'Türkiye' markasını, artık dünyanın dört bir yanında tanınır hale getirmiştir. Üreten ve girişimci kadınlarımıza, sunulan desteklerle artık ulusal ve uluslararası ticarette, daha sağlam adımlar atıyor, geleceğe emin adımlarla ilerliyoruz. Bu vesileyle, bizlere her daim cesaret veren, Cumhurbaşkanı'mız ve her koşulda desteğini esirgemeyen, Kıymetli Hanımefendi'ye teşekkürü bir borç biliyoruz. Sorumluluğunu aldığımız görevleri, en iyi şekilde, amacına uygun ifa etmek, hem bizim hem de bizden sonrakilerin üzerine vazifedir. Unutmamalıyız ki, kadın ve gençlik yapılanmalarıyla, 14 bin kişilik büyük aile olan MÜSİAD, her zaman kadınların yanında olmuş ve bundan sonra da kadınların yanında olmaya devam edecektir."
Koca, konuşmasını, Filistinli profesör Rıfat el- Arir'in, Gazze'de şehit edilmeden önce kaleme aldığı son şiirinden alıntı yaparak tamamladı.