Milli İstihbarat Akademisince Ankara'da düzenlenen İstihbarat Çalışmaları Çalıştayı'nda, Türkiye'de istihbarat alanında çalışmalar yürüten akademisyenler bir araya geldi.
Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Prof.Dr. Köse, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, bir istihbarat topluluğu oluşturmanın akademinin temel hedeflerinden biri olduğunu söyledi.
Çalıştaya katılan akademisyenlerin varlığı ve katkılarının kendileri açısından önemli olduğunu belirten Köse, "Bugün biz istihbarata yaklaşırken akademik bir perspektiften bu işin gelişimine katkı sağlayacak bir topluluğuz. Bu işin uzmanları on yıllardır Türkiye'de, dünyada önemli katkılar yaptılar ama buradaki topluluk bu işin akademik gelişmesine katkı sağlayacak bir topluluk." diye konuştu.
İstihbarat çalışmalarının temel dönüm noktası ve akademik literatürün önemli ölçüde geliştiği dönemin 1990 sonrasına denk geldiğini aktaran Köse, "Özellikle Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra Soğuk Savaş'a dair önemli arşiv belgeleri tasnif dışı oluşmaya başlıyor ve istihbaratçı olarak çalışan farklı disiplinlerden akademisyenlerin hem arşiv belgeleri hem de bu işin pratiğini yapan insanlarla etkileşmeleri yaygınlaştıktan sonra 90'larla birlikte aslında istihbarat çalışmaları disiplinin gelişmeye başladığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Köse, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünya siyasetinde daha etkin rol oynamak isteyen aktörlerin hemen hemen hepsi, istihbarat alanındaki çalışmalara ağırlık veriyorlar. Bu konuda bütçelerini artırıyor ve akademiyle angajmanlarını artırıyorlar bunu görebiliyoruz. Bazıları tabii daha kapalı devre yapıyor, bazıları daha açık yapıyorlar ama genel olarak özellikle çok kutuplu dünyaya geçiş süreci bu dönüşümü sağlıyor."
Türkiye'nin yeni açılım alanları olduğunu anlatan Köse, "Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ve Somali'de gittikçe artan bir kapasitesi var. Özellikle askeri, polis ve başka alanlarda da gelişme var ama bunların biraz daha stratejik bir nosyonla geliştirilmesi açısından istihbarata daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlandı." şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin akademik yaklaşımı sistematik hale getirmesi gerekiyor"
Köse, istihbarat çalışmaları alanının, hem teknolojideki gelişmeler hem de yeni ilgi alanlarıyla birlikte genişlemesine ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hem teknolojideki gelişmeler hem istihbarat alanındaki hızlı gelişmeler hem de Türkiye'nin bu bölgesel açılımlarıyla birlikte, artık Türkiye'nin bu konuda da daha akademik bir yaklaşımı sistematik hale getirmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Küresel ve bölgesel bir aktör olmak için burada ciddi bir ihtiyaç ortaya çıkıyor. Devlet kurumları ve akademi arasındaki bu etkileşimin daha sağlıklı bir şekilde gelişmesi gerekiyor."
Bilgiyi yaymada ve toplamada farklı aktörlerle etkileşimin önemli rolü olduğunu belirten Köse, "Hem üretmek hem eğitmek hem de bu işin zanaatına katkı sağlayabilecek bazı ürünler ortaya koymak akademimizin hedefleri arasında. İnşallah bu çalıştayları sistematik hale getirmeye niyetimiz var. Önümüzdeki yıl belki daha spesifik konularla daha farklı ürünlerle bu işi takip etmeye çalışacağız." dedi.
İstihbarat üzerine farklı disiplinlerden araştırmalar yürüten ve yayınlar yapan akademisyenlerin katıldığı toplantıda, istihbarat alanının genel değerlendirmesi yapılarak farklı oturumlarda istihbarat çalışmalarına ilişkin soru ve sorunlar tartışmaya açıldı.