6 Şubat gecesi saat 4. 13 te Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.6 şiddetinde dehşetli bir deprem oldu. O saatte uyanıktım Allah'ım acaba kıyamet mi kopuyor dedim, Aradan dokuz saat geçti bu defa Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 7.4 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi. Bereket bu deprem çok uzun sürmedi.
Bu iki felaketten sonra Adıyaman'da, Malatya'da, Hatay'da ard arda şiddetli depremler oldu ve Başta Hatay, Maraş ve Adıyaman olmak üzere birçok şehir ilçe ve köylerde on binlerce ev yıkıldı ve ağır hasar gördü, On binlerce insanımız şehit oldu ve yaralandı.
1999 depreminde İstanbul'daydım. O depremi de yaşadım. Ancak bu bölgedeki depremlerle asla kıyas edilemez. .
Malum olduğu üzere Elazığ'da da deprem oldu ve Türkiye dış yardım talebinde bulunmadı. Ancak bu son depremin dünya da belki emsali yoktu. Türkiye dış yardımların hepsini kabul etti.
Hatay'da on kilometre boyunca yıkık binalar varmış. Bu enkazın büyüklüğünü bir düşünün hangi güç bu enkazı kaldırabilir.
Malum olduğu üzere depremde yıkılan şehirlerin elektrik ve suyu da kesildi. Kar ve fırtına devam ediyordu. Hava çok soğuktu.
Ne acı gerçektir ki Adıyaman'a geç ulaşıldı. Çünkü Adıyaman'ın etrafında bulunan, Malatya, Elazığ, Diyarbakır, G. Antep, Urfa'da deprem tahribat yapmış ve her il kendi derdine düşmüştü. Belki Adıyaman'da görev yapan İtfaiye ve Afad görevlilerin çoğu hayatını kaybetmişti. Belki de yakınlarının enkaz altında kalmalarından dolayı bazıları kendi derdine düşmüştü.
Böyle durumlarda sadece ekip göndermeniz yetmez. Onların yiyecek, içecek, yatacak ve ısınacak hizmetlerinde beraber olması gerek. Buda yetmez ellerinde alet ve edevatla birlikte yıkılan her bina için en az iki iş makinesinin de enkazı kaldırmak için hazır bulunması gerekiyor. Bu kadar geniş bir coğrafyada bu hizmetleri yürütmek hiçte kolay değildir.
İlahi afetlere karşı süper devletler bile aciz kalıyor, Mesela Amerika da sel ve kar fırtınası tayfunlar ve orman yangınlarına karşı ne kadar tedbir alınabiliyor. Bu gibi afetleri zaman zaman izliyoruz.
Allah bizlere sağlam iş yapmamızı emretmiştir. Tek kelime ile binalarımız sağlam olacak ve sağlam bir zemine yapacağız. Ne kadar tedbir alırsanız alın eğer fay hattı oradan geçerse çelikten bina yapsanız bile onu darmadağın eder.
Hatay'da bir dağın tepesinde yapılan bir köyden eser kalmadı. Hâlbuki zemini oldukça sağlamdı. Allah isterse hiç bir şey onun kudretine karşı asla duramaz.
Bu depremi bütün boyutları ile çok iyi tahlil etmek gerek. Sonuçlarından ders çıkarıp bize düşeni yapmak gerek. Gerisi takdiri ilahidir. Duadan ve O'na sığınmaktan başka elimizden hiç bir şey gelmez.
Allah'a emanet olunuz. Selam ve dua ile.