Kur'anı Kerim hayatın hiçbir alanını boş bırakmıyor ve Yusuf suresini büyük bir ibretle insanlara anlatıyor. Devlet yöneticileri için meydana gelecek krizlerin üstesinden gelmenin muhteşem bir örneğini bildiriyor. Zira Hz. Yusuf (a.s.) devletin bütün imkanlarını seferber edip, yedi yıl süren büyük bir kıtlık la planlı bir şekilde mücadelesi ve o zamanın şartlarına göre, halkın en temel ihtiyacı olan buğdayı silolarda stok yaparak, halkın en temel ihtiyacını adilane gidermesi, bu harika uygulamanın tüm insanlığa örnek olması gereken büyük bir ibret dersidir.

Şayet Hz. Yusuf (a.s.) bu günkü gibi, serbest piyasa ekonomisini uygulamış olsaydı, bazı zalim, gaddar ve menfaati için toplumu feda edecek kadar vicdansız tüccarların yapacakları gizli stoklar ve uygulayacakları fahiş fiyatlarla toplumun canına okurlardı.

Günümüzün şartlarına göre devlet; halkın temel ihtiyaçlarını asla başkalarına bırakmamalı ve Piyasayı etkili bir şekilde mutlaka kontrol etmelidir.

Bu gün temel gıda ve ihtiyaçlarla ilgili devletin bir plan ve programı maalesef yetersizdir. Hangi bölgede hangi hububatın ekileceğine dair bir planlama olmadığından , piyasada sıkıntılar yaşanmaktadır.. Mesela bir yı çiftçiler bazı mahsulleri çok eker, üretim fazlası olduğu için mahsulü para etmez, ertesi sene az eker bu defada mahsulün azlığından dolayı uçuk fiyatlarla mahsul satılır.

Son belediye seçimlerinde iktidar İstanbul Ankara gibi büyük şehirlerde belediye seçimlerini kaybetmiştir. Bu sonucu siyasilerin çok iyi okuması gerekir. Gıda fiyatlarındaki yükseliş, dar ve sabit gelirli vatandaşın hem belini büker, alım gücünü zayıflatır ve hem de enflasyonun yükselmesine etkili bir sebeptir.

Toplumun temel ihtiyacı olan, buğday, arpa, mercimek yağ, et, şeker, gübre, demir çimento, her türlü ilaçlar devlet tarafından üretilmeli ve başıboşluğa asla meydan verilmemelidir.

Başta sayın Reisicumhur olmak üzere, bazı siyasilerin ve halkın bu fahiş fiyatlardan şikayet etmeleri açıkça gösteriyor ki, bürokrasi delik deşik bir hale gelmiş ve bürokratların istenilen seviyede hizmet yapmamaları sebebiyle. bu durum adeta fırsatçılara büyük bir alan açmıştır.

Geçmişte gerek tüccar, gerek esnaf ve hatta pazarlar da bile bir malın üzerine alış ve satış fiyatını yazmak mecburiyeti vardı, serbest piyasa ekonomisi diye bu uygulama kaldırıldı ve sadece satış fiyatı yazıldığından büyük bir boşluk meydana geldi. Bir ürün veya malın üzerine alış ve satış fiyatı yazılırsa fahiş fiyatla mal satanların durumu açıklık kazanır ve halk bir malı alırken gerçek bilgi sahibi olur ve aldanmaktan da kurtulmuş olur.

İpin ucunu kaçırdığımız bir başka uygulama ise, Belediye zabıta ekiplerinin geçmişte pazarları denetleme yetkisi vardı. Bu yetki Belediye zabıtasından alınmakla, piyasanın denetimi maalesef zayıfladı. Bu yetkinin tekrar belediye zabıtasına verilmesi elzemdir.

Devletin yapması gereken hizmetlerde boşluk olursa halk perişan olur.

Kuran'dı Kerimde Hz. Yusuf'un kıssası asla bir hikaye değil, son derece muhteşem bir örnek olarak, mutlaka yapılması gereken bir emirdir..