Harran Üniversitesi, son yıllarda gerçekleştirdiği projelerle bilim dünyasına önemli katkılarda bulunuyor. TÜBİTAK destekli çalışmalarla adından söz ettiren üniversite, özellikle alternatif tıp alanında yaptığı yenilikçi araştırmalarla dikkat çekiyor. Son olarak, üniversitenin Tıp Fakültesi’nden bir ekip tarafından yürütülen “Kupa Terapinin Metabolik Sendromlu Bireylerde Metabolomik Parametrelerdeki Değişime Etkisi” başlıklı araştırma, TÜBİTAK 1001-Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı.
Proje, Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Koyuncu’nun liderliğinde, Doç. Dr. Kenan Toprak, Doç. Dr. Çiğdem Cindoğlu, Öğr. Gör. Ayşegül Sarpkaya ve Öğr. Gör. Fatma Zehra Küçük’ten oluşan bir ekip tarafından yürütülüyor. Bu çalışma, Metabolik Sendrom (MetS) tedavisinde geleneksel bir yöntem olan kupa terapinin bilimsel açıdan etkilerini inceleyerek, alternatif tıbbın modern tıpla entegrasyonuna katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Metabolik Sendrom, çağımızın en yaygın sağlık sorunlarından biri olup, insülin direnci, abdominal obezite, yüksek tansiyon ve bozuk lipid profili gibi bir dizi risk faktörünü içeriyor. Tedavi edilmediğinde, MetS, Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, MetS dünya genelinde %20 ile %45 arasında bir yaygınlık gösteriyor ve bu oranın 2035 yılına kadar %53’e çıkması bekleniyor.
Bu proje, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının, bilimsel bir temel üzerine oturtulmasını hedefliyor. Kupa terapisi, yıllardır halk arasında kullanılan bir tedavi yöntemi olmakla birlikte, henüz modern bilimsel araştırmalarla kapsamlı bir şekilde incelenmemişti. Harran Üniversitesi’nin bu çalışması, kupa terapinin metabolomik parametreler üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde araştırarak, tedavi yöntemlerinin bilimsel altyapısını güçlendirmeyi amaçlıyor.
TÜBİTAK tarafından desteklenen bu yenilikçi araştırma, geleneksel tedavi yöntemlerinin modern tıp ile birleşimini sağlayarak, halk sağlığına yönelik yeni çözüm yolları sunulmasına olanak tanıyacak. Proje, sadece Türkiye’de değil, uluslararası düzeyde de MetS ile mücadeleye dair yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ışık tutmayı vaat ediyor.