Röportaj: İshak POLAT / Tuğba POLAT Fotoğraf: Mehmet DİKEÇ/ Sizin için sorduklarımız ve aldığımız cevaplar

2022 GAP Projesi Son Durum Sonuçları ve Öneriler Raporu hazırlama fikri nereden çıktı?

TMMOB Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu olarak her zaman GAP Projesini takip eden bir STK'yız. Dolayısı ile GAP Projesi Ülkemizin ve İlimizin çok önemli projelerinden biri. Hatta Dünyanın dokuz çok önemli projesinden birisi. İlimiz tarımla ayakta duran bir il ve ülkemizde bir tarım ülkesi. Süregelen yaklaşık 35 yıllık bir zaman diliminde GAP Projesi sulama alanında yerinde sayıyor. Dolayısı ile tarımın her alanında var olan bir STK olarak bu işi irdeleyelim istedik. Sulamada neden mesafe kat edilmiyor, enerjide durum nedir vs arkadaşlarımız ile birlikte araştırdık ve bunu bir rapor haline getirerek kamuoyuna ve ilgili kurum ve kuruluşlara sunduk ve sunuyoruz. Nihayetinde bu yatırımları siyasiler takip ediyor ve Şanlıurfa dahil 9 ili kapsıyor. Dolayısı ile 9 ilin siyasileri ister iktidar isterse muhalefet milletvekilleri bu yatırımları takip ederek yatırımların bir önce hayata geçirilmesi için adım atmalı. GAP Projesinin sulama yatırımları hala çok geride

Özetle GAP Projesinin başlama tarihinden itibaren günümüze gelene kadar gerçekleşme oranı nedir?

GAP Projesi sulamadan enerjiye sosyal çalışmalardan altyapıya kadar bir çok alanda komplike bir proje. Bizim raporumuza esas olan sulama yatırımlarında 36 gerçekleşme oranı var. Enerjide 98 gerçekleşme oranı var. Birde şöyle bir durum var; GAP Projesinin ana unsuru Şanlıurfa 56'lık bir paya sahip. GAP Projesinin ağırlık noktası Şanlıurfa. Bazı yatırımlar tamamlanmış gözükmesine rağmen çok eksiklikler var. Bozova, Hilvan, Siverek üçgeninde 1.6 milyon dönümlük alan projesi hazır olmasına ve sulamaya açılması gerekirken maalesef proje iptal edilerek yatırıma ayrılan bütçe başka yere harcanmış. Verdiğim bu bilgiler özet bilgiler detaylı bilgileri raporumuzda ilgilenenler bulabilirler.

Tespitlerinize göre projenin bu kadar gecikmesinin sebep veya sebepleri nelerdir?

GAP Projesinin bitirilememesinde, gecikmesinde bir çok etken var. Bunlardan bir tanesi şimdi her ne kadar olmasa veya azalsa da yaşanan huzursuzluk ortamı. Bu huzursuzluk ta kirli savaş ortamından kaynaklanıyor. Bir diğer sebep Suriye ile olan su problemlerinin var olması. Bir diğer sebep şimdiye kadar gelip geçen hükümetlerin GAP Projesini öncelikli amaç olarak görmemeleri. Bir diğer sebep ülkenin ekonomik imkanlarının bu devasa projeyi bitirmeye elverişli olmaması. GAP Projesi ilk başladığı zaman 36 Miyar Dolarlık bir bütçe gerektiriyordu. Daha sonra yapılan eklentiler bütçenin artmasına sebep oldu. Mesela ilk başta sulama yapılacak alan 1.7 milyon hektar olarak hesaplandı daha sonra bu alan 2. 2 milyon hektar alana çıkartıldı daha sonra tekrar revize edilerek 1. 060 milyon hektara düşürüldü. Bahsettiğim bu etkenler projenin gecikmesine sebep olan asli etkenlerdir.

Proje kendi finansmanını sağlamış durumda. Bu finansman eylem planındaki projelerin tamamlanmasına harcansaydı GAP Projesi biter miydi?

Biraz önce belirttim; sulamada 36 enerjide 98 gerçekleşme oranı var. Bugüne kadar enerjide yıllık 2.2 milyar dolar para kazanılmış. GAP Projesinin 1995 yılında hayata geçirildiğini varsayarsak bu günde kadar yaklaşık 24 milyar dolar enerjiden para kazanılmış demektir. Sulamada yıllık 2.1 milyar dolar para kazanılmış ve şimdiye kadar 14 milyar dolarlık bir kazanç demek. Kaba taslak şimdiye kadar GAP Projesinden 40 milyar dolar para kazanılmış demektir. Bu kazanılan para hiçbir yerde kullanılmayıp GAP Projesinin eksik kalan yatırımlarına harcansaydı GAP Projesi çoktan bitirilmiş olacaktı.

Birkaç defa GAP Eylem Planı revize edilmiş ve en son 2021-2023 Eylem Planı devreye alınmış. Son eylem planına göre yatırımlar hızlanmış mı?

Bir ara hızlandı ama şimdi yine durma noktasında. Mesela Şanlıurfa- Mardin ana sulama kanalı 222 kilometre ve bitirilmiş durumda. Ana kanal bitmiş ama servis kanalları bitmemiş ve durdurulmuş. Şanlıurfa'daki 1.6 milyon dönümlük alan eylem planından çıkartılmış, Paşabağındaki 80 bin dönüm alan projesi hazır ve bitmiş durumda ama hiçbir yatırım yapılmıyor. Diyarbakır'da yatırımlar durmuş.. Bunun yanı sıra bazı bitmiş projelerde eksikliklerden dolayı işletmeye açılamıyor. En bariz örneği Hilvan sulama kanalı. Bitmesine rağmen suyu tarım alanlarına veremiyorlar. Çünkü; ha bire kanaletler çöküyor. Bunlar çok önemli yatırımlar ve takibinin yapılarak bunların hayata geçirilmesi gerekiyor

GAP Projesi bölgenin geri kalmasına engel olamadı

Raporunuza göre GAP Projesine rağmen Şanlıurfa ve bölge illerinin gelişmişlik düzeyi yine sonlarda tespitlerinize göre bunun sebepleri nelerdir?

GAP İllerinin sosyo ekonomik gelişmişlik endeksine göre sadece Şanlıurfa'yı örnek gösterelim; 1985 yılında Şanlıurfa gelişmişlik düzeyinde 55. Sıradaydı. Gelelim 2017'ye 73. Sıraya düşmüş. Bunların bir çok sebebi var. Bunlardan bir tanesi almış olduğu iç göç. Tarıma dayalı sanayinin gelişmemesi. Devlet ve çiftçinin kendi imkanları ile suladığı alan 5 milyon dönüm olmasına rağmen buradan alınan ürünler Şanlıurfa'da işlenmediği için Şanlıurfa için bir katma değer oluşturmuyor. Tarıma dayalı sanayi gelişmediği için tarım alanında biz gezici geçici tarım işçisi dediğimiz göçe şahit oluyoruz. Yılda 350-400 bin gezici geçici tarım işçisi Türkiye'nin çeşitli illerine gitmek zorunda kalıyor. Tarıma dayalı sanayi gelişmiş olsaydı bu vatandaşlarımız Şanlıurfa'da kalacak üretime katılacaktı. Şanlıurfa pamuk üretiminde Türkiye birincisiyiz. Hak keza fıstıkta, kırmızı mercimekte yine birinciyiz. Hububatta Türkiye ikincisiyiz. Şanlıurfa'nın tarımsal üretimi 40 milyar TL. Bu üretimi katma değer ile birlikte bir türlü potansiyelimiz olmasına rağmen 400 milyar TL ye yükseltemiyoruz. Dolayısı ile bu durum Şanlıurfa'yı geride bırakıyor. Tabi bu durum diğer illerde aynı durumda. Bir hususun altını da çizmek lazım; köyden şehire göçte bu süreci tetikliyor. Köyden şehire göç eden çiftçi, vatandaş üretim yerine gıda maddelerini hazır alıyor ve üretimden düşüp tüketime yöneliyor.

Pandemi ve gıda krizi GAP Projesinin önemini arttırdı

Pandemi ve pandemi sonrası ve son dönemde Ukrayna – Rusya savaşı gıda, gıda güvenliği temiz suya erişim hayati bir mesele olarak insanların ve ülkelerin gündeminde artık. Bu manada GAP Projesinin bitirilmesinin önemi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Türkiye ve Ortadoğu'nun gıda ambarı GAP Bölgesi ve Şanlıurfa olabilirdi. Buna 1.6 milyon dönüm üretim alanına sahip Ceylanpınar TİGEM'ide eklememiz gerekir. GAP Projesi bitirilmiş olsa Türkiye ve Ortadoğu'nun gıda üretim merkezi olmamız işten bile değil. Ki sizin de belirttiğiniz gibi bugün dünyada bir gıda krizi var. Biz üretim yapmadıkça dışarıya bağımlı hale geliyoruz, tedarike yöneliyoruz. Bunun için GAP Projesini bitirilmesi gerekiyor. Bitirmek te yetmiyor sulamada kullanılan enerji maliyetini aşağıya çekmemiz gerekiyor. Sulamada kullanılan enerji yüksek olduğu için çiftçi sulama yapmaktan çekiniyor, yapamıyor bu de verim kaybına sebep oluyor. Eğer GAP'ı bitirip sulama yatırımlarını tamamlarsak, enerji, tohum, gübre ilaç gibi tarımsal giderlerdeki maliyetleri düşürürsek daha çok üretim yapar ve gıdada ithalatçı değil ihracatçı hale geliriz.

Raporunuzda tarıma dayalı sanayi gelişmedi vurgusu yapıyorsunuz. Bu konudaki tespit ve çözüm önerileriniz nelerdir?

GAP Eylem Planlarında ve Devlet Planlama Teşkilatının çalışmalarında gıda üretimi konusunda bir çok planlamaya yer verilmiş. Bu planlara göre burada üretilen gıda ürünleri hava limanlarından Avrupa'ya Ortadoğu ülkelerine ihraç edilecekti. Ama bu konuda komşu illerin hava alanları hava limanı oldu Şanlıurfa ise hava alanı oldu. Çözüm önerisi olarak; Şanlıurfa'da üretilen pamuk, hububat, fıstık burada mamul hale getirilmelidir. Bunun içinde sanayicinin teşvik edilmesi, altyapı imkanlarının cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Bugün Şanlıurfa'da bahsettiğimiz ürünleri işleyecek işletmeler olmadığı için bunları işleyen Gaziantep, Denizli, Kahramanmaraş gibi şehirlerdeki işletmeler bu katma değerden faydalanıyor. Halbuki bu işletmeler Şanlıurfa'da olsa işsizlikte olmaz, sosyal sıkıntılar da büyük ölçüde biter.

Raporunuzu hazırlarken ilgili kurum kuruluşlardan yardım aldınız mı?

Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası olarak bizim 1.800 üyemiz var. Tarımın her alanında kendisini yetiştirmiş, kalifiye ve konusuna hakim arkadaşlarımız var. Raporumuzu hazırlarken kendi Odamızın üyelerinin bilgi ve birikiminden faydalandık. Yardım konusunda da ihtiyacımız olduğu zaman da gerekli desteği gördük diyebilirim.

Hazırlamış olduğunuz raporla ilgili ziyaret ettiğiniz kurum, kuruluş, siyasi partiler ve stk'ların tepkileri hakkında neler söylersiniz?

Çok olumlu tepkiler aldık. Şanlıurfa'da ilk defa biz böle bir raporu hazırlayarak paylaşmak istedik. Siyasi partilerde de, Üniversitemize de ŞUTSO'ya da ŞTB'ye de raporumuzu sunduk ve çok güzel tepkiler aldık. Bilgiyi kendimize saklamadık herkesle paylaştık. Bundan sonra da Şanlıurfa'nın sorunları ve çözüm önerileri noktasında raporlar hazırlayıp paylaşmayı düşünüyoruz. Biz bu konuda bir örneklik teşkil ettiğimiz ve diğer STK'larında kendi alanlarında harekete geçerek sorun tespiti ve çözüm önerileri konusunda harekete geçeceğini düşünüyorum.

Nihayetinde ortak noktamız, ortak değerimiz Şanlıurfa. Yaşam alanımız Şanlıurfa. Şanlıurfa işlenebilir 11 milyon dönüm arazisi ile müthiş bir tarım potansiyeline sahip. Dolayısı ile bizim Şanlıurfa'ya ve değerlerine sahip çıkmamız lazım.

DEDAŞ kamulaştırılmalı, enerji fiyatları düşürülmelidir

Tarımsal sulamada enerji krizi bir türlü aşılamadı. Özellikle bu aylarda bir çok kesinti çiftçi ile ilgili kurumları karşı karışa getiriyor. Bu sorun sizce nasıl aşılır?

Bana göre enerji tedariki sağlayan DEDAŞ çiftçilere, üreticilere zulmediyor. Sulamanın en aciliyet gösterdiği dönem Temmuz- Ağustos aylarıdır. Şimdi derin kuyularla sulanan 1.5 milyon dönüm alanda 4+4 yani toplamda 8 saat süren elektrik kesintilerine gidiyor. Düşünün Temmuz Ağustos ayında 8 saatlik enerji kesintisi, sulamanın yapılamaması bitkiyi yakmak, ürün alamamak demektir. Buna sebep olmak ülkeye ihanettir. Tarımsal girdileri pahalı alan çiftçi ürün alamadığı zaman ne yapacak? Tarlasını satıp üretimden vaz geçecek. Zaten iki yıldır kuraklık çiftçinin tarımsal üretim yapmasını zorluyor. Bence Hükümetin bir an önce DEDAŞ'ı kamulaştırılması gerekiyor. DEDAŞ kamulaştırılmadan çiftçilere sağlık bir enerji gitmez ve sulama yapılamaz. Tabi bu da yetmez. Acilen GES, Rüzgar türbinleri gibi enerji çeşitliliğini arttıracak ve enerji fiyatlarını düşürecek önlemlerin alınması da elzemdir.

Eklemek istedikleriniz nelerdir?

Bizler Şanlıurfalılar, Ziraat Mühendisleri Odası olarak GAP Projesinin bir an önce bitirilmesini istiyoruz. Üretim yapıp dışa bağımlılıktan kurtulmak istiyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan tüm gıda ürünlerini kendimiz üretmek istiyoruz. Bunu yapacak tüm imkanları Allah bu ülkeye vermiş. Bu ülkede her şey yetişir ve bu ülkenin kıymetini bilmemiz gerekiyor.

Bu vesile ile tüm çiftçilerimize, üreticilerimize bereketli, bol kazançlı yıllar diliyorum sizlere de bu röportaj imkanından dolayı teşekkür ediyorum.