İLKHA/ Dünya genelinde milyonlarca insanın ağına düştüğü uyuşturucu, başta bağımlılar ve aileleri olmak üzere toplumun büyük kesimini ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.
Toplumdaki değer yargılarının aşınması, ailelerin çocuklarına manevi değerler eğitimi vermemesi, uyuşturucuya ulaşmanın ucuz ve kolay olması, merak, ekononik sorunlar, eğitim sistemindeki boşluk ve uyuşturucu ile mücadelede ciddi yaptırımların uygulanmaması madde bağımlılığının yayılmamasına neden oluyor.
Manevi olarak boşluk içerisinde kendini hisseden gençler, merak ve yanlış çevrelerin etkisi ile uyuşturucuya bulaşıyor.
Uyuşturucu ile mücadelede' toplumsal bilinçlendirme seferberliği' başlatılması gerektiğini ifade eden Yeşilay Şanlıurfa Şube Başkanı Muharrem Çelik konuştu.

'Uyuşturucuya başlamada en önemli etken manevi boşluk'
Madde bağımlılığının toplumun kanayan bir yarası olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Çelik, ' Bu sorun ister istemez bütün toplumu ciddi anlamda etkliyor. Madde bağımlılığını bir hastalık olarak görüyoruz. Tedavisi ve iyileşmesi zor olan bir süreç. Buna göre de tedbirler alınıyor ve çalışmalar yapılıyor. Bir insan neden maddeye başlar? Nasıl yaygınlaşır? Bu konu gerçekten önemli bir konudur. Bir insan durduk yerde neden hayatını tehlikeye atsın ya da neden gençliğini heba etsin? Bunun birçok etkenleri var. Bunun başında aile içindeki 'iletişim bozukluğu' , anne baba ile iyi geçinememe ve akran etkisi geliyor. Gençlerin çevre baskısı ile kendilerini gruplara kabullendirme süreci var. Bunun yanında aldanma ve kandırılma var. Bana göre hepsinden önemlisi 'manevi boşluk' var. Özellikle çocukların ve gençlerin maneviyattan uzak olması; Allah, ahiret ve cehennem korkusu olmaması da ister istemez gençleri bu illete düşürebiliyor. İşsizlikte başka bir etkendir. Kısacası maddeye başlama sebeplerini çoğaltabiliriz.' ifadelerini kullandı.

'Madde satıcıları ile ilgili ağır yaptırımlar olmalı'
Maddenin yaygınlaşmasının sebeplerini açıklayan Çelik, 'Madde kullanan kişi aynı zamanda da uyuşturucu satıcısı oluyor. Bu da ister istemez uyuşturucu kullanımını yaygınlaştırıyor. Madde kullanımının yaygınlaşmasını önlemek için 'toplumsal bilinçlendirme' , 'toplumsal seferberlik' , 'toplumsal duyarlılık' başlatılmalıdır. Özellikle yasalar ağır yaptırımlar içermelidir. Yasal ve hukuki süreç bu ortamların ortadan kaldırılmasını müsait değil. Yasa, uyuşturucu kullanan kişileri, mahkemeye gittikleri zaman 'tedavi olmak mı ıstersin; yoksa cezaevine mi girmek istersin' tercihi ile başbaşa bırakıyor. Kişilerde 'tedavi olmak istiyorum' tercihini yaptığı zaman cezaevine girmiyor. Bu yöndeki yasa bence çok yetersiz. Bu konuda özellikle madde satıcıları ile ilgili ağır yaptırımlar olmalı ki bu süreç kontrol altına alınsın.' şeklinde konuştu.


'Madde bağımlısı biri hırsız ve kapkaççı olarak karşınıza çıkabilir'
Uyuşturucu ile mücadelede gerekli adımların atılmaması durumunda ortaya çıkacak sorunlara vurgu yapan Çelik, 'Uyuşturucu ile mücadelede gerekli adımlar atılmazsa uyuşturucu ile mücadele edilemeyecektir. Hasta ve başıboş bir toplum göreceğiz. Bir komşunuzda yangın çıktığı zaman bu yangın ister istemez sizi de bulacaktır. Madde bağımlısı bir şahıs, kriz anında her türlü tehlikeyi saçabilecek ve insanın hayatını da tehlikeye sokacaktır. Madde bağımlısı biri evine hırsız olarak girebilir ya da bir kapkaççı olarak karşınıza çıkabilir. Günümüzde madde ile mücadele bizim vergilerimizle açılan AMATEM - YEDAM'lar yapılıyor. Eğitime, kültüre, sanata ve ülkenin gelişmesine yapılacak yatırımlar, bağımlılıkta mücadeleye harcanıyor. Bu alanda hemşire, doktor, sağlık personeli ve psikologlar yetiştiriliyor. Bu şekilde bu sorun bütün toplumu etkiliyor.' ifadelerini kullandı.

'Çocuklara maneviyatı öğretmeliyiz'
Yeşilay başkanı seçilmesinden bugüne yaptığı çalışmalara vurgu yapan Çelik, 'Her zaman şunu söylüyorum: Allah'a gitmek, Allah'ı bilmek, Allah'ın emirlerine uymak, küçük yaştan itibaren çocuklarımıza helal ve haramı öğretmek, maneviyatı öğretmek, Kur'an'ı Kerim'i öğretmek gerekir. Elhamdülillah Müslümanız ve benim de çocuklarım var. Bu sorun beni, çocuklarımı ve akrabalarımı da etkliyor. Bu sorunun çözülmesi amacıyla zaten seferber olmuşum. Yeşilay olarak 11 yıldır her alanda çalışıyoruz. Bu yetmiyor, benimle tek yetmez. Bütün vatandaşlarımızın bı konuda duyarlı bir hale getirmek gerekiyor.' dedi.

'Uyuşturucu ile mücadele veren kurumlar denetlenmelidir'
Uyuşturucu ile mücadele eden kurumların aktif olmasının önemine değinen Çelik, 'Maddeye yeni bulaşanların acilen terapi edilmeli; kontrol ve takibi sağlanmalıdır. Bunların tekrar normal hayata dönmesi için çaba gösterilmelidir. Uyuşturucu ile mücadele ile ilgililenen birimlerin aktif olmalıdır. Var olan kurumlar gerçekten çalışıyorlar mı? Ne kadar verimli oluyorlar? Yoksa sırf kağıt üzerinde verileri artırma çabası mı var? Yoksa sonuç getirici çalışmalar mı yapıyorlar? Toplum, bu yapılan çalışmaların sonucunu görmek istiyor. Bu kadar çalışmalar yapılıyor ama sonuç ne oluyor? Sonuçta kaç kişi ıslah edilerek topluma kazandırıldı. İnsanımız bu soruları merak ediyor. Bu konuda devlet madde bağımlılığı ile ilgili olarak faaliyet gösteren kurumları biraz daha sıkıştırmalı, takibe almalı, kontrol etmeli ve yerinde inceleme yapmalıdır. Buna yönelilk olarak acilen 'toplumsal bilinçlendirme seferberliği' başlatmalıdır. Televizyon programları, dizi, sanat, sinema mı olur bu anlamda çok ciddi hamleler yapılmalıdır.' ifadelerini kullandı.

'Uyuşturucu ile mücadele ahlak ve maneviyat hamleleri yapılmalıdır'
Uyuşturucu ile mücadelede Diyanet İşleri Başkanlığına önemli görevler düştüğünü belirten Çelik, 'Uyuşturucu ile mücadele ahlak ve maneviyat hamleleri yapılmalıdır. Burada Diyanet İşleri Başkanlığına büyük bir iş düşüyor. Diyanet'in madde, alkol ve kumar bağımlılarına yönelik çalışmaları olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda seferberlik başlatmalıdır. Aksi takdirde bu sorun başını alıp gidecek ve önüne geçilemez bir hal alacaktır. Normalde çatışmalarda düşman karşınızda olur, onu görür ve ona göre tedbir alırız. Bu farklı bir durumdur. Her aileden çıkabilir ve önüne geçilmesi zor bir durumdur. Evin içinde sizle beraber oturuyor, kalkıyor ama bağımlıdır. Bu sorunun ciddiye alınması gerekir. İnancım gereği bu sorunu ölene kadar anlatmaya devam edeceğim. Bugün Yeşilay var yarın başka bir ay ile hiç fark etmez. Bu konu üzerinde duracağım. Müslüman olmamızın sorumluluğu gereği kötülüğün önüne geçmeliyiz, iyiliği yaymalıyız ve çocuklarımızın kurtuluşu için çalışmalıyız.' şeklinde konuştu.