GAPGündemi Dijital Platformlarında canlı olarak yayımlanan moderatörlüğünü Gazeteci Mutlu Güneş'in yaptığı "Urfa'dan Bakış"ın bu haftaki konukları, Genel Yayın Yönetmenimiz Veysel Polat, Yeni Urfa Gazetesi GYY Mehmet Canbeyli ve Gazeteci M.Faruk Deveci oldu.
Programın başında Urfa'daki ekmek sorunu ele alındı.
Urfalıların kalitesiz ekmek tükettiğini belirten Gazeteci Mutlu Güneş, "Şanlıurfa'nın yıllardır süregelen sorunlarından biri de ekmek sorunudur. İnsanlar fırından aldığı ekmeği fırının önünde yemek zorunda kalıyor. Gramaj olarak pahalı ve kalitesiz bir ekmeğe sahibiz. Urfa ekmeğine belirli bir standart getirilmesi için sivil toplum kuruluşlarına, Sanayi ve Ticaret Odasına, Ticaret Borsasına, Esnaf ve Sanatkârlar Odasına, Fırıncılar Odasına, Tarım İl Müdürlüğüne ve belediyelere defaatle seslendik. Şanlıurfa ekmeğine belli bir standart ve kriter getirin. Gönül isterdi ki kaliteli ekmeği ucuza alalım. Verdiğimiz paranın hakkını almak istiyoruz.
Fırıncı cephesinde durum farklı. Onlar tepsiden yakınıyor. Türkiye'nin hatta dünyanın en kaliteli buğdayını üreten bir şehirde olmamıza rağmen, Türkiye'nin en kalitesiz ekmeğini tüketen bir toplumuz." diye konuştu.
"3 gün ekmek almasak fırınlar düzelir"
Kalitesiz ekmek ile ilgili görüşlerini paylaşan Gazeteci M.Faruk Deveci, "Görüştüğüm fırıncı esnafı hamurun dinlenmesi gerektiğini söylediler. Ekmekteki sorun; gramaj sorunu, mayanın kalitesiz olması ve kullanılan odunun meşe olmamasından ve kalifiyeli eleman yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bu sorunlar düzeltilmezse ne yapılırsa yapılsın boştur. Pişirme de sıkıntı yok. 'Güzel pişirilmiyor demek' mazerettir. Oda Başkanlığı ise sadece aidat alıyor. Görüştüğüm esnaf '3 gün ekmek almasalar ekmek düzelir' diyor. Urfa'da 2 bin ekmek fırını var. Fırıncılar odasının kayıtlı olmayan fırınlardan aidat aldığını ve bunun suç olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca denetimler yetersiz." ifadelerini kullandı.
"Ekmek konusunda denetim yok"
Urfa'da ekmek sorununa değinen Gazeteci Mehmet Canbeyli, "Bizim halkımızın olaylara bakışı farklı. Eskiden insanlar; market, fırın gibi esnafın yaptıkğı yanlışa 'Dur' derdi. Şimdi öyle bir şey yok. Herkes aldığına ve verdiğine razı. 50 Kiloluk bir torba undan yaklaşık 400 ekmek çıkıyor. Fırıncılar %100'ün üzerinde kar elde ediyor.
Türkiye'nin en kaliteli buğdayı madem Urfa'da yetişiyor. Neden 1. kalite unumuz yok? Neden fırıncılar 3. ya da 4. kalite un kullanıyor. Buradaki un başka yerlere ihraç ediliyor. Şehirde ekmek konusunda denetim yok. Daha yeni yeni büyükşehir zabıtaları fırınları dolaşmaya başladı. Yanı başımızda Siverek ilçemiz var. Siverek ekmeğini 1 hafta boyunca rahatlıkla yiyebiliyorsunuz.
Ekmek zaruri bir ihtiyaç. Bütün toplumlarda zaruri ihtiyaçlar ucuz olur. Ayrıca ekmek gramajı çok az. Hijyen sıfır. İşini hakkıyla yapan fırınları tenzih ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Fırın, Urfalının her şeyi"
Urfa'daki ekmek sorununa değinen Genel Yayın Yönetmeniz Veysel Polat ise, "Şehir nasılsa fırınlar da öyle olur. Şehirde bir başıboşluk ve plansızlık var. Aynı şekilde fırınlarımız da başıboş. Fırın, Urfa şehir hayatında çok önemli. Fırına gidip sadece ekmek almıyoruz. Sabahları patlıcan ve biber fırına gönderiyoruz. Hemen hemen birçok yemeğimiz fırına gidiyor. Ekmek almaya gittiğiniz zaman tezgâhın üzerinde envaı çeşit tepsi bulunuyor.
Fırınlar hemen hemen her yerde.. Bir sokağın başında, ortasında ve sonunda fırın görüyorsunuz. Her fırında da çalışan 5-10 kişi görüyorsunuz. Fırınlar rast gele açılmamalı. Mahallenin ihtiyacı kadar fırına izin verilmeli. Fazla olunca birbirinin müşterisini almış oluyor. Atıl kapasite ve gelir kaybına neden oluyor.
Tezgâh altında odunluklar, odunların altında her türlü hayvanlar var. Ben fırıncıları kınamıyorum. Bu hale getirmişiz. Urfalı vatandaş da kendi fırınına sahip çıkmalıdır. Fırına kelle, balık, patetes, patlıcan.. ve tepsi götürürken ücreti esirgemekten utanması gerekir. Urfa'nın sıcağında ateşin yanında tepsimizi pişiren fırıncının hakkı verilmelidir. Fırıncının hakkı verilsin ki kaliteli hizmet beklensin." dedi.