Geçtiğimiz hafta işlemiştik yine aynı konuyu. 3 yıldır bir türlü atılmayan adımlar, boş vermişlik; konunun muhatabı zincir marketlerin idarecilerinde nasıl bir cesaret meydana getirmiş gördük…
**
Geçtiğimiz günlerde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı Ortağı Devlet Bahçeli, önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli; "Zincir marketlerde gün aşırı yapılan zamların toplumsal ve ekonomik huzurumuza tahammülsüzlük olduğu kanaatindeyiz. Ticaret Bakanlığımızın fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğinden, keyfi ve hatta sinsi bir plan dâhilinde fiyat etiketlerini şişirenlerden adli ve idari manada hesap soracağından kuşku duymuyoruz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan kim olursa olsun karşısındayız.
Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ'yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine de inanıyoruz. Milletimizin sırtına zam kamburu yerleştirmek isteyenler her yerde bizi karşılarında bulacaktır. Bu açgözlülere müsamaha gösterilmemelidir. Ekmeğimizden çalan, sofralarımızın tadını kaçıran, mutfaklarımıza karabasan gibi çöken kim varsa iki yakasından tutmak devletin asli vazifesidir, bu vazife de bihakkın yerine getirilecektir. Cumhur İttifakı olarak, zalimin karşısında, mazlumun yanındayız. Biz acımasız küresel sömürünün arasından milli sanayimizi yükseltmek istiyoruz" ifadeleriyle 3 yıldır sömürüyle büyüyen gıda terörüyle mücadele çağrısında bulundu.
**
Bahçeli'nin bu çağrısına ilk cevap veren MHP ve AK Parti Belediyeleri olmadı. Ticaret Bakanlığı da her zamanki gibi sessizdi. Şunu da belirtmek isterim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da neredeyse 3-4 ayda bir, zincir marketlerle ilgili denetim mekanizmasının güçlendirilmesini, Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinin sayısının artırılmasını ve ciddi yaptırımlar yapılmasını kamuoyu önünde dile getiriyor. Talimat veriyor. Ancak şimdiye kadar ne Ticaret Bakanlığı ne de AK Partili Belediyeler, Cumhurbaşkanının bu talimatını ciddiye almış kayda değer bir adım atmış değil.
**
Bahçeli'nin çağrısına dönecek olursak, ilk cevap, 3 harfli marketlerin oluşturduğu Gıda Perakendecileri Derneği'nin Başkanı ve BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç'tan geldi. Cevaptan ziyade hakaretlerle dolu bir açıklama yaptı Galip Aykaç…
**
"Nizamı tanımayan yerel yöneticilere… Ziraattan haberi olmayan İstanbul Ziraat Odası Başkanına… Bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var. Bu ülkenin güzel insanları sizlerin yalanlarına hiçbir şekilde itibar etmediler. Bre ahlaksızlar, densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzla cevap vereceğim, bunu bilesiniz. Bizim ülkeyi yönetenlerle bir sorunumuz yok. Bunu buradan çok açık söylüyorum. Biz bu ülkenin temel taşlarıyız. Bu temel taşını yerinden oynatmaya da bunların güçleri yetmez. Gazeteci müsveddelerine söyleyeceklerimiz var. Bu süreçte o bahsedilen zincir marketleri diye altını çizerek söylenen üç harfliler diye bizleri farklı yere koyan ve bunları koymaya çalışan ve Müslüman olduğunu iddia eden bu insanlara söyleyeceklerimiz var. Lütfen aynaya baksınlar. Kendilerini göreceklerdir. Bunların hepsinde bir art niyet vardır" ifadelerini kullandı.
**
Bu sözlerle hem MHP lideri Devlet Bahçeli'ye, hem de yakın zamanda "Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, hem bu gıda terörünü gündeme taşıyan biz Gazetecilere hem de bu zulmün muhatabı olan vatandaşa hakaret etti.
**
Bu densiz üslup karşısında Ticaret Bakanlığı ve AK Parti organları yine sessizliğini korurken, bireysel inisiyatif alabilen MHP'li ve bazı AK Partili Belediyelerden "Nihayet" dedirtecek adımlar geldi. Denetimler ve kısmi faaliyet durdurma haberleri peşi sıra paylaşılmaya başlandı.
***
Daha önce nakliye, enerji ve gübre fiyatlarını bahane olarak sunan bu firmalar; tüm bu gider kalemlerindeki önemli indirimlere rağmen fiyat artışını sürdürüyordu. Devlet en önemli gelir kalemlerinden (KDV) gibi vazgeçerken, görüleceği üzere adeta devlete meydan okurcasına bildiğini okumaya, servetlerine servet katmaya devam eden bu kurumlar nihayet devletle karşılaştı.
İnşallah bu mücadele saman alevi gibi yanıp sönmez. İnşallah devletimiz; vatandaşın sofrasına göz diken, kazancını sömüren gıda teröristlerine bu kez dur der.
Selam ve dua ile. Kalın sağlıcakla…