İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları ve işgali nedeniyle açlık kriziyle mücadele eden Filistinli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü ve yaklaşan ramazan ayını buruk bir şekilde karşılıyor.
İsrail'in 5 aydır saldırılarını sürdürdüğü ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi'nde Filistinliler, katliam, yıkım ve açlığın gölgesinde ramazan ayını bekliyor.
"Gazze'nin kadınları ramazana kanlarla süsleniyor"
Ramazan ayını hüzünlü bir şekilde karşılayanlardan 44 yaşındaki Filistinli Buşra eş-Şafii, İsrail'in geçen hafta Beyt Lahya'yı hedef alan saldırısında ağır yaralandıktan sonra bilincini kaybeden ve Kemal Advan Hastanesinde tedavi gören teyzesine refakat ediyor.
AA muhabirine konuşan Şafii, bomba seslerinin olmadığı daha güvenli bir ortamda bu mübarek ayın atmosferini yaşamak istediklerini belirterek, "Herkes ramazana süslerle hazırlanırken, Gazze'nin kadınları kanlarla süsleniyor." serzenişinde bulundu.
BM: Gazze'de günde ortalama 63 kadın öldürülüyor
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, Gazze’deki kadınlar bu acımasız savaşın sonuçlarına katlanmaya devam ediyor." ifadelerine yer verdi.
İsrail’in saldırılarında en az 9 bin kadının öldürüldüğü ve çok daha fazlasının ise enkaz altında kaldığı vurgulanan paylaşımda, "Gazze'de günde ortalama 63 kadın öldürülüyor, bunların 37'si ailesini geride bırakan anneler." ifadeleri kullanıldı.
Filistin Esirler Cemiyeti: Bu yıl, İsrail'in Filistinli kadınlara yönelik en kanlı yılı
Filistin Esirler Cemiyetinden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Bu yıl, İsrail'in Filistinli kadınlara yönelik en kanlı yılı." ifadesi kullanılarak Filistinli kadınları hedef almanın," işgalin ilk yıllarından bu yana en bilinen, sabit ve sistematik politikalardan biri" olduğu vurgulandı.
"Halihazırda işlenen suçlara, Filistinli kadınların onlarca yıldır süren işgal boyunca tanık olduğu, 7 Ekim sonrasının istisnai bir durum olmadığı" ifade edilen açıklamada İsrail'in 7 Ekim'den sonra Kudüs dahil Batı Şeria'da ve 1948'de işgal ettiği bölgelerde yaklaşık 240 kadını gözaltına aldığı kaydedildi.
Ayrıca Gazze'de alıkonulan kadınların sayısı hakkında net bir bilgi olmadığı aktarılan açıklamada, bir kısmının alıkonulup daha sonra serbest bırakıldığı ancak hala askeri kamplarda alıkonulan kadınların bulunduğu ve zorla kaybedilmeye maruz bırakıldıkları belirtildi.
Açıklamada, İsrail hapishanelerinde hala 60 Filistinli kadın esir bulunduğu hatırlatıldı.
Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenmeden muzdarip
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle İsrail'in 5 aydır saldırılarını sürdürdüğü ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi'nde Filistinli kadınların yaşadığı drama ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme, dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı eksikliğinden muzdarip. Bunlardan yaklaşık 5 bini her ay bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle zorlu, güvensiz ve sağlıksız koşullarda doğum yapıyor." ifadelerine yer verildi.
Gazze nüfusunun yüzde 49'unu kadınların oluşturduğu belirtilen açıklamada İsrail'in son 5 aydır devam eden saldırıları nedeniyle tümünün sağlıksız ve yetersiz beslenmeden dolayı ciddi sıkıntılar çektiği vurgulandı.
Filistinli kadın, 2 ay boyunca yaşadığı işkence dolu günleri anlattı
Filistinli Fatma Tambura, Gazze Şeridi'nin kuzeyine karadan girmeye başladığı ilk günlerde Gazze kentinin Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde yer alan Amr bin As Okulu'na baskın yapan İsrail güçleri tarafından alıkonuldu.
İsrail'deki hapishanelerde yaklaşık 2 ay tutulan Tambura, Gazze'deki sığınma merkezinden alıkonulduktan sonra yaşadığı işkence dolu günleri AA muhabirine anlattı.
Amr bin As Okulu'na 24 Aralık'ta zırhlı araçlarla baskın düzenleyen İsrail askerleri tarafından alıkonulduklarını dile getiren Tambura, "Askerler herkesi silahla tehdit ederek okul binasından çıkarıp bahçede topladı. Erkekleri kadın ve çocuklardan ayrı bir yerde topladılar ve iç çamaşırları dışındaki giysilerini çıkarmaya zorladılar." dedi.
Filistinli kadın doktorlar, Gazzelilere şifa olmaya çalışıyor
Filistinli sağlıkçı kadınlar, yaşanan sıkıntılara rağmen tüm gücüyle çalışmaya devam ediyor.
Gazze'de kadın gazeteciler, dramın bir parçası oldu
Gazze'de görev yapan Filistinli kadın gazeteciler, bu yıl dünyadaki diğer meslektaşları gibi ekonomik, sosyal ve siyasi başarılarını kutlamak yerine kayıp, yıkım, açlık, susuzluk ve soykırımı belgeliyor.
Kadın gazeteciler, 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaş boyunca halkın yaşadığı drama kadınların gözünden ışık tuttu ancak kendileri de bu dramın bir parçası oldu.
AA muhabirine konuşan kadın gazetecilerden Hind el-Hudari, Gazze'deki Filistinli kadınların Dünya Kadınlar Günü'nde, İsrail'in soykırımına maruz kalacağını hayal etmediğini söyledi.
"Dünya, Kadınlar Günü'nü kutluyor Filistinli kadınlar ise evlerinden oldular, sevdiklerini kaybettiler, aç kaldılar, bugünleri ve gelecekleri ellerinden alındı, evlerini ve çocuklarını kaybettiler." diyen Hudari, şöyle devam etti:
"Savaş bizi çok etkiledi. Ben bir gazeteci olmaktan çok yerinden edilmiş biriyim. Ailemi ve eşimi bırakıp her koşulda Gazze'de kalmayı ve savaşı takip etmeyi seçtim. Bu benim için çok şey ifade ediyor."
Filistin'in ilk kadın ambulans şoförü zorlu şartlarda görevini yapıyor
Filistinli sağlık çalışanları zorlu şartlar altında İsrail ordusunun baskın düzenlediği Batı Şeria'da görev yapmaya çalışıyor.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tulkerim kentinde 19 yıldır ambulans şoförü olarak görev yapan Safiye Bilbasi, AA muhabirine, Filistin'in ilk kadın ambulans şoförü ünvanına sahip olduğunu dile getirdi.
Bilbasi, hemşirelik eğitimi aldığını ve 25 yıldır sağlık çalışanı olarak görev yaptığını aktararak, "Sahada çalışan ve özellikle Tulkerim ve Nur eş-Şems mülteci kampında çalışan sağlıkçılar olarak şartlarımız çok ağır. Tabii ki kadın olarak zor bir işte çalışıyorum. Çatışmalara giriyoruz ama bu bizim işimizin doğası." dedi.