Hastane Müdürü Muhammed Saliha yaptığı açıklamada, hastanedeki duruma ilişkin bilgi verdi.
Saliha, İsrail'in 21 Ekim'de hastaneyi abluka altına alması nedeniyle tam bir kuşatma altında yaşadıklarını, hastanedeki sağlık personeli ve hastaların hareket edemediğini ve dışarıdan destek alamadıklarını ifade etti.
Saliha, "Hayati önem taşıyan bölümleri çalıştırmak için gereken yakıtın neredeyse tükenmesinin yanı sıra ilaç ve gıda stoklarının tamamen tükenmesi nedeniyle hastane ciddi bir tıbbi ve gıda malzemesi sıkıntısı çekiyor. Bu da ihtiyaçların acilen girdirilmemesi halinde gelecek günlerde gerçek bir felaketin habercisidir." diye konuştu.
Hastanenin çevresinin sürekli hedef alındığını, bunun da yaralıların oraya ulaşmasını ya da herhangi birinin çıkmasını imkansız hale getirdiğini aktaran Saliha, hastanedeki bölümlerin, yeni doğum yapmış ve doğum sonrası bakıma ihtiyaç duyan kadınların yanı sıra, acil tıbbi takibe ihtiyaç duyan hastalarla dolu olduğunu, hepsinin hastanenin içinde sıkışıp kaldığını ve hiçbir şekilde oradan çıkamadığını dile getirdi.
Müdür Saliha, İsrail ordusunun hastane çevresini sürekli hedef alması, bombalaması ve ateş açması nedeniyle Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki durumu "felaket" olarak nitelendirdi.
Saliha, uluslararası kuruluşlara bu katliam ve soykırım suçlarının durdurulması, hastaneye ilaç, tıbbi malzeme ve yiyecek ulaştırılması için İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulundu.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde bir evi bombalaması sonucu 2 Filistinli kız çocuğu öldü
Görgü tanıkları yaptıkları açıklamada, İsrail ordusunun Cibaliya kasabasında Halava ailesinin evini bombaladığını söyledi.
İsrail'in saldırısında iki kız çocuğunun öldüğünü belirten görgü tanıkları, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çeşitli bölgelerde büyük patlama sesleri duyulduğunu dile getirdi. Görgü tanıkları, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki çeşitli bölgelere eş zamanlı çok sayıda saldırı düzenlediğini aktardı.