GAPGündemi dijital platformlarından yayımlanan Gazeteci Yazar Nusret Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu "İstersen Konuşalım" programının canlı yayın konukları İlahiyatçı Mustafa Küçük ve İlahiyatçı Said Doğan oldu.
Batı toplumunda görülen ahlaki çöküntüye değinen İlahiyatçı Said Doğan, "Ahlak insanlık tarihi kadar eski bir meseledir. Ahlaki bir yaşam, toplum ahlakı, bireyin ahlakı insanların yerleşik hayata başladığı günden bugüne kadar gelen hep tartışılmıştır. Bunu Antik Yunan Felsefesinde ahlak felsefesi olarak tartışmışlardır. Daha sonra her din kendi içerisinde bir ahlak profili çizmiştir. İslam ise bunu vahiy kontrolünde bir zemine oturtarak, 'İslam ahlakı' diye bir tabir ortaya koymuştur.
Ahlak, ilk başlarda mezhepler arasında tartışılarak bir zemine oturtulmaya çalışılmıştır. Ahlaki şekillendiren şey aslında insanların sahip oldukları köklü fikirlerdir. İnsanlar sahip oldukları akideleri onları belli bir ahlaka yönlendirmiş ve belirli bir ahlakı vasıf oluşturmuştur. Bu anlamda İslam'ın eğitim metodu, Peygamber Efendimizin İslami bir toplum inşa ederken vahyin kontrolünde takip ettiği yöntemdir. Peygamber Efendimiz, Mekke'de inanç ve itikat ile alakalı ayetlerin indirildiği bir dönemi yaşadı. Mekke'de indirilen ayetlerin çoğunluğu itikatla alakalıydı. Peygamber Efendimiz Medine'ye geldiği zaman amel, ibadet ve ahlakla ilgili ayetler inmeye başladığı zaman Mekke'den edinilmiş olan bir inanç ve itikat vardı. Zemin, tevhid akidesi ile oluşturuldu. Nizam ise Medine'de İslam tatbik edildi. Sonrasında ise topluma bir İslami renk katıldı. Kişide temel akide sağlam bir şekilde yerleşirse ve iman hâsıl olursa o imanının tezahürü olan teslimiyet gerçekleşir." ifadelerini kullandı.
Batı'nın ahlaki değerlerden yoksun anlayışını değerlendiren Doğan, "Kapitalizm, din olarak tatbik edilmeye başlandığı 1789 yılından sonra zirve yaptığını görüyoruz. Batı, Sanayi Devrimi, teknoloji hamlelerinden sonra bize sirayet ettirmeye çalıştıkları Milliyetçi akımlar ve benzeri fikirlerle birlikte özellikle 1924 yılında Hilafet'in ilgasından sonra zemini İslami olmayan bir nizamla bize yeni bir ahlaki şekil vermeye çalıştılar." dedi.