Devlet Babanın Suriyeli işi..
Bizde Devlet, BABA'dır.
Ayağımız taşa değse, başımız dara düşse, canımız acısa; Devlet nerede? Diye bağırırız.
Allah Babalara güç, kuvvet, izzet versin. Acze düşürmesin. Evlatlarına da hayırlı kaderler nasip etsin.
Devlet babamızı Balkan, Kuzey Afrika, Kafkas, Yemen, Cihan harbi gibi türlü isyan ve savaşlarla 40 parçaya böldü son HAÇLILAR.
Devleti Ali'yi öldürüp, Al Sancağı – Kelimei tevhidi, İslam'ı yenecekler. Topraklarımızı kolonileştirip, çocuklarımızı köleleştireceklerdi.
Davasının sahibi Allah var!
Anadolu filizlendi. Ne Balkanlar, ne Kafkaslar, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika, Uzakdoğu Asya.. Her yerde Hak, adalet, özgürlük ve emperyalizme karşı direniş bitmedi, bitmeyecek inşallah.
Zalimin zulmü sınırsız, hayasız, alçakça, hoyrat..
Oluk oluk kan akıtıyorlar, milyonlarca kadın, çocuk, yaşlı, genç.. Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye hep bizim coğrafyamız ve insanlarımız. Katlediliyor, işkence ve sürgün ediliyor.
Türkiye'ye gelmiş bugün adı 'Suriyeli'. Dün, önceki gün kimler gelmemişti ki: Iraklı, Afgan, Çeçen, Boşnak, Pomak, Trakyalı, Arnavut, İranlı, Mısırlı, Yemenli, Eritreli, Libyalı…
İçimiz de kanadı. Zorunlu iskan, zorunlu göç, terör göçü..
Ekmek kavgasının vermiş olduğu iç ve dış göçlerimiz de var.
Almanya – Avrupa'ya kaç milyon gönderdik. Ne haldeler?
Köyden şehre göçlerimiz devam ediyor. Gecekondular, kentsel dönüşümler..
Kolay iş değil.
Her birisi bir deprem, bir sel gibi.
Ekonomi, sosyoloji, siyaset, şehir, güvenlik.. Her alanda sarsıcı ve hayati gelişmeler.
Çok şükür, yıkılmadık. Ayaktayız. Hepsini şimdiye kadar idare ettik. İnşallah bundan sonra daha kolay.
En kolayı da 'Suriyeliler'.
Türkiye'de kayıtlı – kayıtsız 4 milyon civarında kardeşimiz – komşumuz var.
Urfa'da 500 bin civarında. (Urfa'nın, Mardin-Diyarbakır-Siirt-Batman-Şırnak-Bingöl vs. komşu illerden aldığı terör göçü, bu rakamdan daha fazladır)
Bunların %90'ı Rakka-Haseki-Halep'ten. Yani Suriye sınırındaki komşu illerden. Konuşulan Güvenli Bölge harekatı gerçekleştirirse bu insanlardan en az 250 bini, 1 ay içerisinde kendi köyüne, ilçesine gider. Evine , tarlasına – bahçesine kavuşur. Geri kalanlar, Rakka'nın – Halep'in, Haseki'nin, Deyri Zor'un işgal ve terörden temizlenmesini bekleyecektir.
Haçlı ve zebanilerin işgali bitince, zincirle bağlasınız buradaki insanların %90'ı toprağına, evine dönecektir.
Mülteciler savaştan kaçıyor. Adil olmayan bir savaştan. İstilacıların yüzlerce, binlerce km. öteden füzelerle, uçaklarla hiçbir ayrım yapmadan vurdukları yerlerden (sağ kalabilir, fırsat bulabilirlerse) kaçıyorlar.
Siz olsanaz, yangından, yıkımdan nereye kaçarsınız.
Komşunuza, kardeşinize, dostunuza sığınmaz mısınız?
Evet, kolay değil iş. Her türlü düzenleme, önlem ve tedbirleri sonuna kadar almalıyız.
Hatta bir adım daha ötesine de gitmeliyiz.
Bu insanları terör ve katliamlarla şehirlerinden, kasaba ve köylerinden çıkaran şer güçlerin üzerine yürüyebilmeliyiz.
Ey Amerika, Rusya ve Avrupa! Al İŞİD'ini, YPG/PKK'nı, Esadını s2ktir git memleketine diyerek sınırımızdaki ABD/Fransız/İngiliz/Rus bayraklarını yırtıp, suratlarına çarpabilmeliyiz.
Mazluma merhamet, zalim işgalcilere şiddet gerek.
Dualarımız ordumuzla.
