Erdoğan, TRT 1'de yayınlanan Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nın final programında yaptığı konuşmaya, Kur'an-ı Kerim'deki Taha Suresi'nin 25 ve 28'inci ayetleri ile Yusuf Suresi'nin 101'inci ayetini okuyarak başladı.

Katılımcıları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, milletin evinde, bu gazi mekanda misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepiniz hoş geldiniz. Bizleri onurlandırdınız. Teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum." dedi.

Bu buluşmaya vesile olan Diyanet İşleri Başkanlığına ve TRT'nin yöneticilerine teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcıların, uğurlamaya hazırlandıkları "on bir ayın sultanı" Ramazan-ı Şerifi'ni tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ramazanın kişinin kulluğunu, faniliğini, Hazreti Allah karşısındaki acizliğini tekrar hatırlaması, varoluş gayesinin tekrar idrakine varması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu yönüyle ramazan, her sene asrı saadete bir hicrettir. Dünyanın her yanındaki Müslümanlar, Kur'an, oruç ve yardımlaşma ayı ramazanı idrak etmeye çalışıyor. Milletimiz de bu mübarek günleri oruçla, iftarla, sahurla, teheccüd, itikaf ve mukabeleyle ihya ediyor. Tarihin kerahet vaktinde yaşayan günümüz Müslümanları için ramazan, bizlere lütfedilen bir arınma ve toparlanma vesilesidir. Rabbim tuttuğumuz oruçları günahlarımıza kefaret kılarak, bizleri arınmış bir şekilde bayrama kavuştursun diyorum."

Kur'an ayı olan Ramazan-ı Şerif'i, tam da ruhuna uyduğu şekilde "Kur'an bülbülleri''nin tilavetleriyle idrak etmenin bahtiyarlığı içinde olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlahiyat İslami İlimler Fakülteleri Arası Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışmasına katılanları tebrik etti.

Yarışmalarda derece girenleri de tebrik ederek, böylesine muhteşem bir Kur'an ziyafeti tattırdıkları için onlara şahsı, milleti adına şükranlarını sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, jürideki hocalara da emekleri ve gayretleri için teşekkür etti.

"İnsana, sözlerin en güzelinin hakkını vererek okumak yakışır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Her güzel daha güzele yaver. Allah güzeldir, güzeli sever." sözünü aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tıpkı Üstad'ın çok veciz bir şekilde dile getirdiği üzere en güzel biçimde yaratılan insana da sözlerin en güzelinin hakkını vererek okumak yakışır. Zümer Suresi'nde Rabbimiz şöyle buyurmuştur: 'Allah, sözün en güzelini birbiriyle uyumlu ve tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların bu kitabın etkisinden tüyleri ürperir. Hem bedenleri hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar.' Kur'an, sözlerin en güzelini cem eden mukaddes bir kitap olarak Müslümanlar tarafından asırlardır okunarak, ezberlenerek, huşuyla dinlenerek, dillerde, kulaklarda, kalplerde, hanelerde muhafaza edildi, gök kubbemizde yankılandı. İnşallah kıyamete kadar da Kur'an, gönüllerin, kulakların ve ruhların şifası olmaya devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada karilerimizin davudi sesleriyle birlikte gönüllerinden de yükselen Kur'an-ı Kerim tilavetinin feyzinin, bereketinin, rahmetinin, bizleri mesrur ve mesut etmesini Rabb'imden niyaz ediyorum. Son günlerini idrak ettiğimiz mübarek ramazan ayının bu feyzi, ihsanı ve keremi katlayarak arttıracağına inanıyorum. İnşallah biz de işte bugün burada olduğu gibi bunun nur yağmurundan nasiplenmenin gayretinde olacağız." ifadelerini kullandı.

"Bir tarafta insanlar refah içinde yaşarken, hemen öte tarafta milyonların açlık ve kıtlığın pençesinde kıvranmasının hiçbir makul izahı olamaz"

Erdoğan, "İslam ve insanlık düşmanlarının tüm bu krizlerdeki paylarını sorgularken, kendi hatalarımızı, kendi kusurlarımızı da açık yüreklilikle kabul edeceğiz. Bir tarafta insanlar refah ve bolluk içinde yaşarken, hemen öte tarafta milyonların açlık ve kıtlığın pençesinde kıvranmasının hiçbir makul izahı olamaz. Nefsimizi ve kendimizi düzeltmeden, çevremizin yani dış dünyanın düzelmeyeceğinin hepimiz çok iyi farkındayız. Küresel, emperyalist güçlerin İslam dünyası üzerinde oynadığı oyunların yaşadığımız bu sıkıntılarda önemli payı vardır. Nice İslam toprağını kana bulayan çatışmaların, gerilimlerin, zulümlerin gerisinde bu sömürü düzenini devam ettirme planları vardır. Dini, mezhebi veya etnik farklılıklarımızı Allah'ın kudretinin bir tecellisi, Rabbimizin bir ayeti olarak görüp birbirimize saygıyla yaklaşacağız." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA