Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasköy Kültür Sanat ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen, Sandık Yönetim Kurulu İftarı'nda yaptığı konuşmada, pazar günü yapılacak seçimlere, Beyoğlu'nun bir başka heyecanla hazırlandığını ve sandıklarda kuş uçurtmayacaklarına inandığını dile getirdi.
Sabah erken saatlerde sandık mahalline varıp orayı kontrol altına alacaklarını belirten Erdoğan, "Bizler, sandık kurulu üyesi olduğumuz zamanlarda olaya böyle yüklenirdik. Hele hele bir Hacıhüsrev maceram vardır ki, o Hacıhüsrev maceramda Allah rahmet eylesin bir Kudret kardeşimiz vardı. Bu Kudret kardeşim sabah namazında sandık mahalline gidiyor, orada acaba arkadaşlar geldi mi, gelmedi mi orayı kontrole gidiyor ama maalesef arkadaşlar gelmemişler. Sonra ben, Hacıhüsrev'e gittiğimde bana dedi ki 'Başkan öyle diyorsun ama...' -bu anlattığım benim 1989- 'Böyle diyorsun ama bu senin ekip namaza da gitmiyordu.'. Tabii bir taraftan da üzüldüm. Fakat Hacıhüsrev de biz oy olarak, böyle 10-15 oy alırken o seçimde Hacıhüsrev'den 700 küsur oy aldık. Şimdi rahmetli oldu. Şimdi ben aynı şeyi, bu seçimde, sadece Haydar Ali, Hacıhüsrev'den beklemiyorum. Ona göre yani. Burada sandık kurulu üyesi kardeşlerim, gençler, Kasımpaşa'nın amigoları, hepsi burada..." ifadelerini kullandı.
Dünyanın dört bir yanında zulüm gören, eziyet çeken, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kardeşleri için dua ettiklerini belirten Erdoğan, gerek fert gerekse millet olarak yetime, öksüze, fakire, mazluma, başı dara düşen herkese sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün, vefat haberini almanın üzüntüsünü yaşadıkları AK Parti AR-GE ve Eğitim Başkan Yardımcısı, Siyasi Erdem ve Etik Kurulu Üyesi Osman Karaaslan'a Allah'tan rahmet diledi.
Genç yaşına rağmen partiye ve davaya aşkla hizmet eden, merhum Osman kardeşlerini her zaman şükranla yad edeceklerini dile getiren Erdoğan, "Her vefat bize bu dünyanın faniliği yanında geride hayırla yad edilecek bir miras bırakmamız gerektiğini hatırlatıyor. Uzun veya kısa bir insan ömrüne Allah ondan razı olsun, iyi adamdı, iyi kadındı cümlesini sığdırabiliyorsa, ne mutlu ona." diye konuştu.
Erdoğan, 70 yılı aşan hayatında, yarım asrı bulan siyasi mücadelesinde hep bu hassasiyetle hareket ettiğini belirterek şöyle devam etti:
"Hakk'ın rızasını, halkımızın duasını almak için çalıştık. İstanbul'u belediye başkanı olarak yönetirken de Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkemize hizmet ederken de hep bu gaye için çaba sarf ettik. Her seçim dönemini milletimize geçmişte yaptıklarımızın hesabını verme ve gelecekte yapacaklarımızın ruhsatını alma vesilesi olarak gördük."
Milli iradenin üstünlüğüne tüm kalbiyle inanan bir kadro olarak yetkiyi hiçbir zaman başka yerlerde ve yöntemlerde aramadıklarını dile getiren Erdoğan, "Geçmişte milletten alamadıkları iktidar yetkisini darbe ve vesayet eliyle gasbetmeye can atanlar vardı. Aynı şekilde sandığa milletin atmadığı oyu hile ve hurdayla kendi hanelerine yazdırmak için her türlü oyunu sergileyenlere de rastlıyorduk. Beyoğlu Belediye Başkan adayı olduğum zaman bunu yaşadık. Bu oyuna geldik ve bundan dolayı da bir hafta hapiste yattım. Beyoğlu'nda bu olayı yaşadık. Bıraksan her iki zihniyet de hemen yeniden kafayı kaldıracak ama biz teşkilatımızla, sandık görevlilerimizle, gönüllü vatandaşlarımızla, sandığı da sonuçlarını da çok sıkı tuttuğumuz için kimse başka yollara tevessül edemiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimlerde sandığa gidecek vatandaşın iradesine müdahale için pek çok kirli pazarlığın yapıldığına şahit olduklarını belirterek "Şu anda öyle kirli pazarlıklar var ki, İstanbul'daki büyükşehir adayı, malum partinin, CHP'nin bu oyunların, bu tezgahların peşinde ama benim halkım bu seçimlerde Ekrem Efendi'ye böyle bir yol göstermeyecek. İnşallah biz Allah'ın izniyle muradımıza ereceğiz. Kimi partiler kendi seçmenlerinin oyunu adeta işporta pazarına çıkardı. Kazanmak değil, kaybettirmek için ortada dolaşanların motivasyon kaynaklarının hiç de masum olmadığı açıktır. Bavul bavul dolarlar, avrolar, bu görüntülerin siyaseti kirlettiği bir ortamda kimse böyle bir tabloyu ilkeyle, davayla, siyasi görüş farklılığıyla izah edemez." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz sırtınızı dönseniz de hakikatler değişmiyor. Bu seçimde bilhassa İstanbul'da şehirle, şehrin geleceğiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir oyun oynanıyor. İstanbul'un depreminden trafiğine hiçbir meselesi gündemlerinde olmayanların yarısı yalan, yarısı yanlış bilgilerle yürüttükleri kampanyanın arkası bir hayli karanlıktır. Türkiye bu siyaset tarzını çeyrek asır öncesinde rafa kaldırmıştı. Bunca yıl sonra ülkemizde zübük siyasetini hortlatanların niyeti bugün İstanbul'u, yarın tüm ülkeyi yağmalamaktır. Rabb'imden eskilerin deyimiyle tek ayak üstünde 40 yalan söylerin şerrinden hepimizi korumasını diliyorum."
"İşi hiç olmadığı kadar sıkı tutmamız gerekiyor"
Bunca yıllık siyasi hayatlarının, seçimin sahada kazanıldığını ve sandıkta tescil ettirildiğini gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Sahada yoksanız, sandıktan bir şey zaten çıkmaz. Sandığı iyi kontrol edemezseniz de sahadaki emeğinizin en azından bir kısmı heba olur. Sizler bugüne kadar adaylarımız ve teşkilatlarımızla birlikte canla, başla sahada çalıştınız. Asıl önemli vazife pazar günü sizi bekliyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı temsilen sandıklara sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. İşi hiç olmadığı kadar sıkı tutmamız gerekiyor. Bizim kimsenin oyunda gözümüz yok ama bizim namusumuza emanet edilmiş tek bir kardeşimizin oyunun zayi edilmesine de rıza gösteremeyiz." diye konuştu.
Erdoğan, genel merkez, il ve ilçe teşkilatlarıyla her şeyi adım adım izleyeceklerini vurgulayarak "Her şeyin hukuka, hakkaniyete, adalete uygun bir şekilde yürümesi için bina görevlisiyle, kat görevlisiyle, sandık müşahidiyle, tüm süreç bitene kadar bir an bile vazifemizi ihmal etmeyeceğiz. Yerimize yedek bir görevli gelmeden, her ne sebeple olursa olsun bulunduğumuz mahalden ayrılmayacağız. Seçim günleri her türlü yalana, provokasyona, operasyona açık günlerdir. Sandık görevlilerimizin kaynağı teşkilatımız olmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleri gerekir. Yaşanan her türlü olağan dışı durum, yazılı tutanağa dönüştürülerek mutlaka kayıt altına alınmalıdır. Tutanaklar, sisteme girişler, tespit edilen eksiklerin tamamlanması gibi işlemler hassasiyetle yürütülmelidir. Sizler bu konuda gereken bilgiler zaten alındı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sandığın kazası 5 yılda bir olabiliyor. İstanbul'un 5 yılı kaybolup gitti, bir 5 yılı daha aynı akıbete uğratamayız. Biz Murat Kurum kardeşimizin hem şehrin son dönemdeki kayıplarının telafisi hem geleceğe hazırlanması hususundaki becerisine güveniyoruz. Allah'ın izniyle 1 Nisan'da İstanbul'un gözlerini yeni bir döneme açacağına inanıyorum. Şehrimizi hangi zihniyetin yöneteceğini belirleyecek 31 Mart seçimlerinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."