Öğretmenlik Mesleği ve Millî Eğitim Akademisi Kanunu görüşmelerinin TBMM genel kurulunda tamamlandığını ve taslağın yasalaştığını belirten Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun, "Asil öğretmenliğe atamada sınavın kaldırılması, AYM kararıyla dayanağı ortadan kalkan kariyer basamaklarının ve getirdiği mali hakların güvenceye alınması, eğitimcilere yönelen şiddete karşı caydırıcı hükümler getirmesi, 20 hizmet yılını tamamlayan öğretmenlere başöğretmenlik hakkı getirmesi Kanunun takdiri hak eden maddeleri." ifadelerini kullandı.
Coşkun, "Kanunla, öğretmenliğe atama, aday öğretmenlik süreci, adaylık sürecindeki disiplin hükümleri, kariyer basamakları, yöneticiliğe görevlendirme düzenleme konusu edilmekte; ilaveten Millî Eğitim Akademisi’nin yapısı, işleyişi, görev ve yetkileri, akademinin personel istihdamı ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı düzenleme getirilmektedir.
AYM iptal kararı üzerine kariyer basamaklarında ilerleme süreci yeniden düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmelilikte geçen süre dâhil en az 10 yıl hizmeti bulunan öğretmenlerden Akademi tarafından düzenlenen uzman öğretmenlik eğitimini tamamlayanların uzman öğretmen; en az 10 yıl uzman öğretmenliği bulunan öğretmenlerden Akademi tarafından düzenlenen başöğretmenlik eğitimini tamamlayanların başöğretmen unvanı alması hüküm altına alınmıştır." dedi.
"20 yılını dolduran yaklaşık 230 bin öğretmenin başöğretmenlik unvanı ve mali hakkına kavuşacak"
Coşkun, "Yine öğretmenlikte veya uzman öğretmenlikte 20 yılını tamamlayan ve Akademi tarafından düzenlenen başöğretmenlik eğitimini tamamlayanlara başöğretmenlik hakkı tanınmıştır. 20 yılını dolduran yaklaşık 230 bin öğretmenin başöğretmenlik unvanı ve mali hakkına kavuşacak olması, kısmen de olsa beklentinin karşılık bulması, tecrübenin değer görmesi adına olumlu bir adımdır.
Eğitim çalışanlarına yönelik kasten yaralama, hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme suçlarında verilecek ceza yarı oranda artırılacak; hapis cezaları ertelenmeyecek; kasten yaralama suçu tutuklama nedeni sayılacak; kamu hizmetlerinden yararlanmanın engellenmesi suçu kapsamına eğitim çalışanlarına yönelik şiddet de eklenecek; özel okul personeli de bu suçların mağduru olmaları hâlinde kamu görevlisi sayılacaktır. Eğitimcilerin uzun zamandır beklentisi olan eğitimciye şiddete taviz vermeyen, caydırıcı ve faili cezalandıran bir düzenlemenin, eğitimciye yönelen şiddete artık son verecek bir araç olması en büyük temennimizdir." şeklinde konuştu.
"Taslağın yasalaşması çabanın ve mücadelenin devamıdır"
Coşkun, "Denetim üzerine öğretmenlik görevini yerine getirmede yetersizliği görülenlerin GİHS memur kadrolarına atanmalarına ilişkin taslak hükmünün genel kurul görüşmeleri sırasında kanun metninden çıkarılması olumludur.
Şube müdürleri, eğitim uzmanları, araştırmacılar ve müfettişler için uzman/başöğretmenlik hakkı tanınmaması, Kanunun göze çarpan, eğitimciler arasında benimsenmesini zora sokan, sorun çözmek yerine çözümü öteleyen en önemli noksanıdır.
Taslağın yasalaşmış olması bizim açımızdan noksanlıkların kabulü değil; çabanın ve mücadelenin devamı anlamına gelmektedir. Eğitim-Bir-Sen olarak bu noksanlıkların giderilmesi, öğretmenlerin hak ve yetkileri ekseninde içeriğinin geliştirilmesi adına yetkili ve sorumlu kişi ve kurumlar nezdindeki çabamız sürecek, mücadelemiz ve mesaimiz devam edecektir.