Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, "Milletimizin değerleriyle kavgalı, kaybetmeye hükümlü azgın azınlık, toplu sözleşme kazanımımız olan ‘Cuma Namazı İzni’nin iptal edilmesi istemiyle açtığı davayı kaybetti.
Aksiyoner bir özgürlük hareketi olan Memur-Sen olarak, sendikacılığı mali ve sosyal haklarla sınırlamadık; kamu görevlilerinin değerlerini, inançlarını ve haklarını güvence altına almak, geliştirmek, iyileştirmek için bir fırsat olarak gördük aynı zamanda.
‘Özgürlük insana aittir, insana dairdir’ anlayışıyla hareket ettik. Bu düşünceyle, darbe dönemlerinin, vesayet süreçlerinin eseri kanun ve kararlarla uygulamaya konulan yasakların kaldırılmasının mücadelesini verdik.
Toplu sözleşmede, mevcut kanunun kapsamını genişleterek, inançlı ve değerlerine bağlı tüm kamu görevlileri için kılık ve kıyafet serbestisinden hac farizası iznine kadar birçok kazanım elde ettik." ifadelerini kullandı.
"Malum sendikayı hayal kırıklığına uğratan bir karar çıktı"
Coşkun, "3. Dönem Toplu Sözleşme’de hüküm altına aldığımız 'Cuma Namazı İzni' ile kamu görevlilerinin ibadet hakkını özgürce kullanabilmelerinin yolunu açtık; 8 Ocak 2016 tarihli ve 29587 sayılı Resmî Gazete'de 2016/1 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin yayımlanmasıyla kamu görevlileri ‘cuma namazı’ hakkına kavuştu.
İslam ile sorunu olan bir sendikanın açtığı ve geçen günlerde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda görüşülen dava sonuçlandı.
Cuma namazı izninin 'laikliğe, eşitlik ilkesine, inanç özgürlüğüne aykırı olduğu ve kamu görevlilerinden cuma namazı izni hakkını kullanmayanlar açısından zarar doğurucu olduğu' iddiasıyla açılan hukuktan yoksun davada, malum sendikayı hayal kırıklığına uğratan bir karar çıktı." şeklinde ifade etti.
"Danıştay ret etti"
Coşkun, "Danıştay 12. Dairesi’nin hukuka güveni sorgulamayan kararı sonrasında, Danıştay Dava Daireleri Kurulu da üst makam sıfatıyla başvuruyu reddetti. Böylece, cuma namazının mesai saatlerine denk geldiği zamanlarda kamu görevlilerine namaz vaktiyle sınırlı olarak izin verilmesi hususunda; kamu görevlilerinden isteyenlere imkân tanınan ancak diğerleri açısından herhangi bir kısıtlama ya da yükümlülük getirmeyen bir düzenleme yapıldığı ve öteki kamu görevlileri aleyhine herhangi bir menfaat ihlali doğmadığı hususu ile davacı sendikanın üyelerinin hak ve menfaatlerini olumsuz etkileyen bir durumun olmadığı mahkeme tarafından tasdik edilmiş oldu." dedi.