Genç ve hamile kadın anlatıyor:
"Evlenirken durumumuz fena değildi.
Eşim İddia oynamaya başladı. Gittikçe daha çok, daha çok...
Elimde kolumda ne varsa bir bir gitti.
Bu sefer sağdan soldan borç aldı, yine kaybetti.
Borcunu kapatmak için 50 milyar kredi çekti.
Ödeyemeyince üzerine faiz bindi
Kurtulmak için arabasını sattı.
O da yetmedi.
Bir daha kredi çekti. Bu sefer 100 milyar.
Yine ödeyemedi. Bu sefer evi sattı.
Ben de bırakıp annemgile geldim.
Arayıp sorduğu yok. Ne olacak bilmiyorum.
Bir yandan oyun bir yandan faiz gittikçe içeri giriyor.
Yeniliye bir kredi daha çekmiş diyorlar. Artık ne kadarsa..."
"Uyuşturucu filan da yok mu?" diye sordum.
"Çok şükür o yok." dedi.
Ben de sevineyim mi, bilmiyorum.
Nevrim döndü.
Herife mi kızayım, bu kumar oyunlarını oynatanlara mı?
İddia, at yarışı ve sanal paranın (coin'ler) nelere sebep olduğunu duymuştum.
Şimdi bir de banka çıktı karşımıza.
Ben bu işlerden anlamam.
Bankalar önüne gelen herkese nasıl böyle kolayca kredi veriyor?
Adam her seferinde başka bir bankadan alıyormuş. Olsun. Bunların birbirleri ile irtibatı yok mu?
Son zamanlarda, insanlar perişanken bankaların yüzde 400'den fazla kâr ettiklerini duymuştum. Demek böyle kazanıyorlar. Kaç yuvanın, kaç kadının, kaç çocuğun hayatını alt üst ederek...
Kim bilir kaç aile böyle batmıştır, yıkılmıştır.
Bu nasıl sistem?
Bu işlere el atacak kimse yok mu?