Deveye demişler," boynun eğridir." Deve; "nerem doğru ki?" demiş... Son birkaç yıldır hükümetimiz pusulayı şaşırmış durumda. Kaş yapmaya çalışırken göz çıkarmaya devam etmektedir…

Sözde, emekliyi sevindirip en düşük maaşını 7.500 Liraya çıkarırken, 7.501 lira alan emekliyi küstürdü… 1800 gün prim ödeyen emekli ile 7800 gün prim ödeyen emeklinin maaşı neredeyse eşitlendi… En düşük emekli maaşı 7.500 değil 17.500 yapılsa da azdır lakin; 1800 gün prim ödeyerek emekli olan ile, 7000-8000 gün prim ödeyerek emekli olanlar arasındaki makas kapandıysa burada adaletten söz edilmez/edilemez. 10 yıl önce neredeyse asgari ücretin iki katı maaş alan birçok emeklinin maaşı, asgari ücretin çok altında kaldı. Yani yarı yarıya yoksullaştırıldı. Böyle bir adaletsizlik ister istemez emekliler arasında rahatsızlığa sebebiyet verdi/veriyor…

Hükümetin bir adaletsizliği de ek MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) getirmesi oldu. Haydi bu zulmü de kabul edelim ancak, deprem nedeniyle Afet bölgesi ilan edilen 11 İl için sözde muafiyet getirildi. Fakat bu muafiyet söz konusu illerde ikamet edenlere değil de; bu illere ait plakalara getirildi. Yani; Malatya'da ikamet eden vatandaşın araç plakası 34 ise ek MTV ödeyecek, İstanbul'da ikamet eden birinin plakası 44 ise, MTV'den muaf olacak… Bu nasıl bir mantık? Bu fikir kimin? Cumhurbaşkanının bundan haberi var mı?

Bir hafta içinde akaryakıtın iki katına çıkarılması, bir ekmeğin 12 lira olması, kiraların 3500 liradan 15.000 liraya yükselmesi karşısında vatandaşın nevri döndü…
Bu ülkeyi artık kimin yönettiğini de bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı "Nas" diyor, Hazine ve Maliye bakanı ile Merkez Bankası Başkanı "İflas" diyor… Faizler iki ayda 8.50 den 17.50'ye çıkarıldı. Bankalar bu rakamın iki katından fazla faiz uygulamaya başladı. 1,5 yıl önce 500 Bin TL olan konutlar 4,5- 5 Milyona yükseldi. Alt ve orta gelirli vatandaşın ev alma hayali tamamen tükendi…

Geçen yıl kilogramı 7,5 liraya satılan buğday, bu yıl o fiyatın altında alıcı buldu. Her şey beş-on kat yükselmişken, üreticinin malı neredeyse maliyetine satılıyor. Tarlada 5 lira olan domates markette 25-30 liradan satılıyor. Hangisini anlatalım ki?

Bunlar malumun ilanı. hepimiz görüyor ve yaşıyoruz. İkinci yüzyıla böyle girmemeliydik. Daha üç ay önce vatandaşa verilen sözler unutulduğu gibi gittikçe yaşam standartımız gerilemeye başladı. Bu gidişata "Dur" denilmelidir. Tüm sorunlara ve zorluklara rağmen halkın teveccühünü bir kez daha kazanan bu hükümet, güvenini, itibarını sarsmamalıdır. Son iki-üç yıldır zaten ekonomik sıkıntılarla sıkboğaz olan vatandaşlar, yeni zamlar ve haksız vergiler ile adeta cezalandırılmaktadır. 7 ay sonra yerel seçimler var. Artık hiçbir bahane bu ekonomik depremi haklı gösteremez…