- Bir Sinema Saçmalığına Değinme-

Kara Murat Ölüm Emri, bir hadis ile başlar.

Bildiğimiz üzere Konstantinpolis'i feth edene dair.

Bu sinema filminde Hz. Peygamberin kehanetinin gerçekleştiği vurgulanır. Bu ifade, sinema filminin ilk dakikalarında geçer.

Sonrasında Şehzade Orhan'a dair görüntüler ve Bizans'ın Osmanlı Şehzadesi II. Mehmed'i ortadan kaldırma planı.

Filmin sonuna doğru, Bizans Heyeti Manisa'ya varır.

Kara Murat, badireleri ve engelleri atlatır.

Bizans'ın hediyeleri sunulur.

Sonrasında Padişah olacak olan Şehzadeye halis ve muhlis Bizans Şarabı, içine zehir katılarak sunulur.

Şehzade şarabı tam içecekken Kara Murat, planı ifade eder.

Şehzadenin babasının ölümünden haberi yoktur.

Haberdar olur.

Ölüm Bizans'a haber olarak varır, sinema filmi gereği Şehzadenin haberi söz konusu değildir.

Kasedeki zehirli şarap, Bizans emelini gerçekleştirip Şehzade Orhan ile evlenerek sultan olmayı düşünen kadına içirilir. Kara Murat'a da gönlü açık hanımefendi çırpınarak zehirden ölür.

***

Senaristin nasıl bir şey içtiği bilinmez, senaryoyu yazarken.

Bir peygambere kehanet atfetme ne menem iştir?

Belki bu zırvalığa tevil getirilebilir.

Hadisin gerçekleştiği vurgulanma amaçlı.

Hadis'e nail olmuş Şehzade'nin Bizans Şarabı içtiği vurgulanıyorsa ne demeli?

Bu ince ayrıntı, bir başkasınca ele alınmış mıdır?

Hakikat o ki bilmiyoruz.

***

Salya sümük bu filmi seyre dalarken ve bilmeden övünenler, Peygambere yapılan kehanet iftirası ne anlam taşır?

Siz, yoksa bu flimi seyretmediniz mi?

Padişah II. Mehmed'e Bizans Şarabı içirmek neyin nesi?

Herkes alkışlamıştır, Şehzadenin kurtulmasına, tuzaktan kurtuluşuna.

Yeşilçam flim içinde flim çevirip durmuştur, tarihî ve dinî yapımlarda.

Sinema alanında devirmedikleri çam kalmayan yapımcılar ve senaristler, bilgisizlik ve cehalet içinde iken, buna itiraz seslerinin çıkmayışına ne demeli?

Biz, bu filmin seyrini üç kez gerçekleştirdik.

Zaman kaybı olmadı mı?

Anlı- Şanlı tarih savunucusu değiliz.

Bir başkası, yabancı bir yapımda bunları iddia edilebilir.

Yeşilçam'da iddia apayrı bir alem.

Ne demeli, bundan sonra?

Ucuz, hafif bütçelerle çekilen filimler böyle.

Şimdiki filimlerde ve dizilerde ne var?

Onu seyredenlere düşer, eleştiri mahiyetinde.

Yalnız Peygamber kahin değil, Sultan da bir kadının elinden şarap içecek sarhoş değil.

***

Şehir araştırmalarını eski flimler üzerinde yaparken İstanbul'a dair bir şeyler aradık, kendimizce.

Bulduklarımız, bu denli saçmalıklarla örülü, maalesef!.

Bunun bilinmesini istedik.

***

İçen yok muydu, bu mereti padişahlar içinde?

Vardı, elbette.

Vardı da içenler arasında İstanbul'u alan II. Mehmed yoktu.

Şimdiki dizilerde hamaset ton be ton.

Kahramanlık tarif edilmeyecek denli fazla.

Ne içindir, tüm bunlar?

Üzerinde durmak lazım ve gerekli.

Şimdiki diziler, aldatma, kadın güzellemeleri, entrikaları ve ihanetlerle Yeşilçam' ı fersah fersah geride bırakır gibi.

***

Birkaç kez güncel tarihî dizileri seyretmeye çaba harcadık, sonunu getirmedik.

Bu diziler için tarih danışmanları olmaz mı?

Tarihi anlatmak için mi, bu diziler?

Bilinmeli ki sinema hem sesli hem görsel ağırlıklı.

Duymak ve görmek etkilidir, hafıza için.

Bunu her eğitimci bilir.

***

Tarihî çarpıtmadan eser verenlere selam olsun!..