Kayseri’de meydana gelen çirkin olay sonrası Türkiye'de Suriyelilere yönelik, Suriye'de ise Türkiye vatandaşlarına yönelik provokatif eylemler gerçekleştirildi.

Harran Üniversitesi Siverek Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Hasan Bardakçı, Kayseri'de çıkan olaylarla ilgili Gazetemiz Haber Müdürü Abdurahman Deniz Uğurlu'nun sorularını cevaplandırdı.

Kayseri'de neden olaylar çıktı ve bu olaylar ne anlama geliyor?

Kayseri'de çıkan olaylar, bölgede artan ekonomik sıkıntılar, sosyal gerginlikler ve mülteci karşıtı duyguların bir araya gelmesiyle patlak verdi. Bu olaylar, toplumdaki huzursuzluğun ve bazı gruplar arasındaki gerilimin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, yerel ve ulusal politikaların etkisiyle bu tür olaylar, sosyal uyumun sağlanması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Endişe yaratıcı boyutlara ulaşmadan engellenmesi gerekiyor. Ayrıca toplum olarak oyuna gelmeyelim. Bunun bir provokasyon olduğunu görelim.

Suriye'nin bazı kentlerinde Türklere yönelik saldırılar neden çıktı?

Suriye'de Türklere ve askerlere yönelik saldırılar, bölgede süregelen savaşın ve istikrarsızlığın bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bu saldırılar, yerel milis grupların kontrolü ve farklı etnik ve dini gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle tetikleniyor. Ayrıca, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığına yönelik tepkiler de bu saldırılarda rol oynayabilir. Ama YPG-PKK için bu bulunmaz fırsat bu durumu kaşımak isteyeceklerdir. Ayrıca MOSSAD gibi istihbarat örgütlerde Türkiye 'ye zora sokmak için işin içine müdahil olmuş olabilir.

Çıkan olaylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Esed yakınlaşması etkili oldu mu?

Erdoğan ve Esed arasında doğrudan bir yakınlaşma olmadığı sürece, mevcut olayların doğrudan bu ilişkiye bağlanması zor. Ancak, Türkiye ve Suriye hükümetleri arasındaki ilişkilerin düzelmesi veya gerilmesi, bölgedeki dinamikleri etkileyebilir. Bu tür olaylarda, iki liderin politikaları ve söylemleri dolaylı olarak etkili olabilir. Ama son dönemde bir yakınlaşmadan bahsetmek mümkün, o yüzden bundan rahatsız ilan grupların olayları büyütmeye çalıştığını söylemek yanlış olmaz.

Türkiye'deki mültecilere yönelik saldırılar Suriye'nin kuzey bölgesine nasıl yansır?

Türkiye'deki mültecilere yönelik saldırılar, Suriye'nin kuzeyinde yaşayan ve Türkiye'ye güvenen siviller arasında endişe yaratabilir. Bu tür olaylar, bölgedeki istikrarsızlığı artırabilir ve Türkiye'nin oradaki kontrolünü zorlaştırabilir. Ayrıca orda Türkiye ile beraber hareket eden gruplara güven konusunda sorun yaşatabilir ki bu da Türkiye'yi o bölgelerde zayıflatır. Buda ordumuza can kayıplarına şehit haberlerine sebep olur. Çok dikkat etmemiz gerekir.

Türkiye kontrolündeki Tel Abyad, Resulayn vb. yerlerde son durum ne?

Türkiye'nin kontrolündeki Tel Abyad ve Resulayn gibi bölgelerde güvenlik durumu nispeten istikrarlı olsa da, zaman zaman çatışmalar ve güvenlik sorunları yaşanabiliyor. Türkiye, bu bölgelerde altyapı çalışmaları ve hizmetlerin iyileştirilmesi yönünde adımlar atıyor, ancak yerel milisler ve terör örgütleriyle mücadelede devam ediyor. O yüzden dün olduğu gibi bu günde o bölgelerde provokasyonlara hazırlıklı olmak gerekiyor. Neticede Türkiye'yi o bölgede istemeyen birçok güç var ve ellerinden gelirse sürekli provoke etmeye çalışacaklardır.

Çıkan olaylarda MOSSAD ve dış güçlerin ne gibi etkisi var?

MOSSAD ve diğer dış güçlerin bölgedeki olaylara etkisi spekülasyonlara dayansa da, bölgedeki istihbarat faaliyetleri ve dış müdahalelerin rolü tamamen göz ardı edilemez. Bölgesel istikrarın bozulması veya belirli grupların desteklenmesi, dış güçlerin çıkarlarına hizmet edebilir.  Son dönem Türkiye'nin İsrail'e uyguladığı baskılar MOSSAD gibi istihbarat örgütleri Türkiye'yi başka olaylara meşgul etmeye yönelik girişimleri olabilir. Ayrıca YPG-PKK gibi örgütlerin üzerlerindeki baskıyı azaltmak için askeri güçleri zora sokmak için durumdan faydalanmak isteyeceğini hatta faydalandığını düşünüyorum.

Türkiye bu olaylarla ilgili ne gibi bir yol izlemeli?

Türkiye, bu tür olaylarla ilgili olarak hem iç hem de dış politikada dengeli ve stratejik bir yaklaşım benimsemelidir. İçerde sosyal uyumun sağlanması, ekonomik reformların yapılması ve mülteci politikasının gözden geçirilmesi önemli adımlardır. Özellikle Türk vatandaşları ve Suriyelileri karşı karşıya getirebilecek olaylarda dikkat edilmesi gerekiyor. Dış politikada ise komşu ülkelerle diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesi ve uluslararası işbirliği artırılmalıdır. Ayrıca, bölgedeki istikrarı sağlamak için askeri ve istihbarat kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir.

Kaynak: GAPGündemi