Katıldığı bir canlı yayında Suriye’deki son gelişmelere dair önemli değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakını Hakan Fidan, Türkiye-Suriye ilişkilerinde normalleşme evresine yönelik sıcak bir temasın bulunmadığını ifade etti.

GENİŞ ÇAPLI BİR ÇÖZÜM İÇİN SURİYELİLERİN ÜLKELERİNE DÖNMESİ GEREK

Suriye’deki iç savaşın donduğunu, büyük çaplı çatışmaların ve insan kayıplarının yaşanmadığını belirten Bakan Fidan; geniş çaplı bir çözüm için savaş nedeniyle ülkeyi terk eden 10 Milyon insanın ülkeye geri dönüşünün sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

İSRAİL BÖLGEDE YAYILMACI BİR POLİTİKA İZLİYOR

İsrail’in Gazze’nin ardından Suriye’ye yönelik saldırılarını artırdığına vurgu yapan Fidan, Esed rejimi kendi vatandaşlarını ülkeye getirme noktasında bir tercih yapmalı. İsrail bölgede yayılmacı bir politika izliyor. Son 3 yıllık süreçte sistematik şekilde uçaklarla İranlı milisleri vurdular. Bu saldırıları, Ruslarla koordineli bir şekilde götürüyorlardı. Böyle bir tehditle daha önce hiç olmadıkları kadar baş başa kaldılar” dedi.

RUSLAR ŞAM YÖNETİMİNE NORMALLEŞME İÇİN BASKI YAPMIYOR

Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme sürecinde Rusya faktörüne değinen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Şam yönetimi bazı kritik konularda yol almak isterse Rusların buna karşı çıkacağını düşünmüyorum. Ama Rusların, Esed yönetiminin bu yönde adımlar atması için yoğun bir baskı yapacağına da ihtimal vermiyorum. Çünkü bunu görüyoruz. Bu konuda biraz tarafsız duruyorlar” ifadelerine yer verdi.

OPERASYONLARIMIZDA PKK’NIN KİMİNLE İŞ TUTTUĞUNA BAKMAYIZ

Suriye’nin kuzeyindeki ABD-PKK ittifakının, Türkiye’nin operasyonlarına yansımalarıyla ilgili konuşan Bakan Fidan, “Suriye’deki tüm taraflara söylüyoruz. Kimin orada bulunduğundan ve kimin kimle iş tuttuğundan bağımsız bir şekilde;  milletimize, devletimize tehdit teşkil eden sınır ötesindeki hedeflerle mücadeleye devam edeceğiz. Özellikle bölge ülkeleri veya bölgeyle ilgilenen bölge dışı aktörler, Türkiye’nin terörle mücadelesindeki hedeflerini iyi anlamalı. Çünkü biz burada yayılmacılık peşinde değiliz. Sadece savunmacı bir stratejiden önleyici stratejiye geçmiş durumdayız” diye konuştu.

Kaynak: Tuğba Polat