MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, doğru siyasetin, buluşturan, yakınlaştıran, ulaştıran, kavuşturan, kucaklaştıran, kutupları ve hizipleri teker teker aşındıran ahlaklı siyaset olduğunu belirtti.
Doğru siyasetin, atılan adımları sağduyu parkuruyla ihata eden, sorumluluk duygusunu ilke edinen, kardeşlik ve kaynaşma kültürünü vatan ve millet sevgisiyle eklemleyen akıl dolu siyaset olduğunu dile getiren Bahçeli, "Kurşun gibi ağır ortamlarda, tehditlerin kol gezdiği bulanık dönemlerde, bekamıza çevrilmiş kanlı namlularla karanlık niyetlerin çevremizde sırayla nöbete girdiği bir zaman diliminde, milli birlik ve dayanışma ruhumuzu diri ve zinde tutmak dengeli, düzgün ve doğru siyasetin vazgeçilmez erdemidir. Bu erdeme bağlıyız, bu erdemin refakatiyle önümüze gerilen perdeleri yırtıyor, münasebetlerimizi kuruyor, meşakkatleri göğüslüyor, mücadelemizi yürütüyoruz." diye konuştu.
Siyaseti, teorik ve retorik arka planı Batı'nın sınıf çatışmalarına dayanan, bundan mülhem toplumun düşman kamplara bölünmesine çanak tutan kriz ve gerilim süreci olarak kabul etmediklerini ifade eden Bahçeli, sınıflı bir toplum yapısını tamamıyla reddettiklerini söyledi.
Devlet Bahçeli, "Siyasette hiç kimseyle, hiçbir partiyle kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz, konuşup çözemeyeceğimiz bir şey yoktur. Siyasi alakamız, sert veya yumuşak tarzımız tek tek fertlerin şahsiyet kalibreleri değil, fikir ve düşünce kapasiteleriyle sınırlıdır. Muhataplarımızın kim olduğundan, özel hayatlarının nasıl oluştuğundan ziyade, ne söylediklerine, neyi hedeflediklerine bakıyor; siyasi bağlantı hatlarımızı buna muvafık kuruyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır"
MHP lideri Bahçeli, ilk Meclisin yapısını hatırlatarak, Gazi Mecliste o dönem görev alan merhum ve muhterem mebusların birbirlerinin kökenine, yöresine, anasının diline bakmadıklarına; birbirlerinin siyasi meşrebini, etnik ve mezhebi aidiyetini sorgulamadıklarına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclisin açılışında yaptığı konuşmada, "Bu Gazi Meclis, sadece Türkiye'nin değil, geniş bir coğrafyadaki mazlum halkların da umudu olan bir Meclistir." sözlerini anımsatan Bahçeli, "Bu görüşlere 'yanlış' diyecek siyasi namus sahibi bir milletvekili veya vicdan sahibi bir vatan evladı var mıdır? İçinde bulunduğumuz coğrafyalar kırbaç üstüne kırbaç yerken; mazlumlar toplu şekilde boğazlanırken; her taşın altı zehirli yılanlarla, bin bir türlü nifakla dolup taşarken Türkiye'ye yönelik azgın ihtiras ve iştahları nasıl görmezden gelelim?" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı'nın bu duruş ve engin duyuşuna müzahir şekilde DEM Parti sıralarına giderek elini uzattığını dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu, siyasi nezaketten öte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir. Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el, İlk Meclisin ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızın isabetli sözlerinin meşale gibi yanan aydınlığıdır. Uzattığım el, 'Gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin' temenni ve teklifidir. Biz, gelişigüzel, keyfekeder, can sıkıntısından, anlık dürtülerle, dümenden ve düzenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz, öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmanın merakına tevessül ve teşebbüs etmeyiz.
DEM'e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir. Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda sıfırlanmış terör ve bölücülük melanetinden sonra, aşımızı beraber taşıralım, işimizi birlikte artıralım, huzur ve güvenliğimizi el ele çoğaltalım, nitekim dünya genelinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yeryüzü cenneti olmasını sağlayalım."
"Hiç kimseyle tarla davamız yoktur"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, aynı şeyin CHP Genel Başkanı Özgür Özel için de geçerli olduğunu belirterek, kendisinin siyaseten söylem ve eylemlerinin, yalan dolan veya günü kurtarma telaşı olmadığını söyledi.
Özgür Özel'in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirinin siyasetin konusu olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Bahçeli, "Özel hayatları ihlal ve istila eden FETÖ taktiklerinin, bundan mülhem şerefsiz hamlelerin, provokatif sosyal medya ifşalarının tamamıyla karşısındayız. Türkiye böylesine karanlık ve karmaşık dönemleri vahim bedeller ödeyerek geride bırakmıştır." dedi.
Bahçeli, CHP'nin siyasetiyle, siyaseten ihsas, ibra ve ifade ettiği gayeleriyle ilgili olduklarını; bunun dışında ne söylenirse söylensin, ne yapılırsa yapılsın kulaklarını kapattıklarını; bel atlı vuruşların, itibar suikastlarının, izansız isnatların ne işlerine geldiğini ne de gündemlerine girdiğini ifade etti.
Siyaset müessesini sarıp sarmalayan kumpasların, kara kampanyaların, çirkin dedikoduların, gerçek olup olmadığı fark etmeksizin, ayaklarının altında ve kendileri için yok hükmünde olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bizim düşüncelerimizin söylem kalıbına dökülmüş hali elbette siyasetendir. Başka türlüsünü akla getirmek, ihtimal olarak hesaba katmak hem insani hem de ahlaki değildir. Bu kapsamda sağduyuyla perçinlenmiş duruşumuzdan başka anlamlar çıkarmak beyhude zorlama ve zırvalıktır. Özgür Bey'in düne kadar, aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen, eften püften konularla ilgili MHP'ye saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması hakkaniyet ve haysiyet ölçüleriyle bağdaşmayan seviyesizlikti. Halbuki biz siyaseti centilmence, mertçe, adam gibi yapmanın tarafındayız.
Biz siyaseti, yalan ipinde cambazlık olarak değil, hakikat ve haysiyet ikliminde millete hasredilmiş hadim bir yüreğin mücadele kulvarı olarak tanımlarız. İşin doğrusunu isterseniz, bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey'in gene yanıldığı ve yanlışa kapıldığı ortadadır. Bu kadar kaotik, kırılgan ve kritik bir dönemde, iç siyasetin polemik dehlizinde boşuna çırpınacak, göz göre göre enerji ve zaman israfına katlanacak halimiz, hasenatımız ve hevesimiz yoktur. Büyük resme odaklanmalıyız. Gizli senaryoların yavaş yavaş nasıl tezahür ettiğine kafa yormalıyız. Hiç kimseyle tarla davamız yoktur."
"Aziz milletimiz siyonist ve emperyalist tehlikeyi elinin tersiyle iter"
MHP lideri Bahçeli, küresel ve bölgesel mahiyetli sıcak gelişmelerin hafife alınır bir yanı kalmadığını belirtti.
Türkiye için milli güvenlik sorunlarının kabarmış ve katlanmış olduğunun altını çizen Bahçeli, Türkiye'nin bir ve bütün olacağını, sahnelenmek istenen vandal oyuna gelmediğini ve gelmeyeceğini söyledi. Bahçeli, "Aziz milletimiz, kardeşliğine, birliğine, güvenliğine ve varlığına musallat olan; tarihsel ve dini temelleri bulunan siyonist ve emperyalist tehlikeyi elinin tersiyle iter ve muhataplarının yüzüne çarpar. Sonsuza kadar var olmanın inancıyla Anadolu coğrafyasında sözde hak iddia eden, Nil'den Fırat'a vaat edilmiş toprakların teminine çalışan Yecüc ve Mecücler'e dünyanın kaç bucak olduğunu muhakkak gösterir." diye konuştu.
Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı'nın, milyonlarca Türkiye sevdalısının, al bayrağa kem gözle bakanların gözünü oyacağını; vatanın namus, milletin onur, devletin var oluş güvencesi olduğunu ve bunlar üzerinde tartışma yapmak için fırsat kollayanlara bu dünyayı dar etmenin kendileri için şeref meselesi olduğunu vurguladı.
Bahçeli, "İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. BM, bu tarihi ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır." dedi.