Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri kapsamında, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki (AKM) "15 Temmuz Destanı Milletin Zaferi Fahir Atakoğlu Konseri" programı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı, ardından İmam Muhsin Kara tarafından Kur'an-ı Kerim okundu.
Altun, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un Türkiye'nin, hatta dünya tarihinin gördüğü en hain kalkışmalardan birinin adı olduğunu belirtti.
15 Temmuz'un demokrasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir ihanet olduğuna dikkati çeken Altun, bu darbe girişiminin küresel sömürü düzeninin maşası bir terör örgütü tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan işgal girişimi olduğunu ifade etti.
"Kahraman milletimizin, istiklaline bağlılığını en güçlü şekilde teyit ettiği gün"
Altun, 15 Temmuz'un darbe görünümü altında vatanın işgali, ülkeyi sömürgeci devletlerin emrine amade kılmayı hedefleyen bir kumpas olduğunu kaydederek, "Bundan tam 8 yıl önce FETÖ mensupları eliyle girişilen büyük kötülüğün adıdır 15 Temmuz. Fakat diğer taraftan '15 Temmuz' aynı zamanda bu milletin zaferinin de adıdır. Bu milletin şanlı direnişini tüm dünyaya gösteren günün adıdır. Kahraman milletimizin, istiklaline nasıl bağlı olduğunu bütün dünyaya en güçlü şekilde gösterdiği, teyit ettiği gündür." diye konuştu.
Altun, şöyle devam etti:
"O gün, o gece sözüm ona her şey planlanmıştı fakat hesap etmedikleri, edemedikleri bir şey oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve milletimizi meydanlara, direnişe çağırdı. 'Ben milletin gücünün üstünde bir güç tanımadım bugüne kadar.' diyerek, milleti tek ses, tek yürek olmaya, darbe görünümlü işgal girişimini bertaraf etmeye çağırdı. Kahraman milletimiz de o gece bu çağrıya kulak verdi ve bütün dünya gördü ki gerçekten milletimizden daha güçlü bir seda, güçlü bir varlık yoktur. Cumhurbaşkanımızın dediği o söz, 'Ben milletin gücünün üstünde bir güç tanımadım bugüne kadar.' sözü, kendisini o gün net gerçekleştirdi ve o gün ne kadar gerçek olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Bu milletin azizliğini, bu milletin büyüklüğünü bütün dünya gördü. Milletimiz gösterdiği teveccühle hangi hal ve şartta olursa olsun vatanına göz dikenlere sonuna kadar karşı çıkacağını tüm dünyaya gösterdi. O gün şu hakikat bir kez daha tescil edilmiş oldu. Türkiye'nin tam bağımsızlık yolundaki mücadelesini sekteye, akamete uğratmak isteyen bütün girişimler, milletimizin ferasetiyle, kahramanlığıyla aciz kalacaktır, bertaraf edilecektir."
Fotoğraf: Aytuğ Can Sencar/AA
Altun, milletçe dünyaya ilan ettikleri bu gerçeği, bu hakikati her yıl "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" vesilesiyle bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle öne çıkardıklarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerine verdiği vazife çerçevesinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, 15 Temmuz hakikati ve gerçeğinin milletin hafızasında olması gerektiği gibi yer etmesi için çalıştıklarını belirten Altun, bu çerçevede yeni nesillerin o günü en doğru şekliyle öğrenmesini ve hakikati çarpıtma girişimlerine karşı uluslararası alanda milletin zaferinin en iyi şekilde bilinmesini temin etmek için bu yıl "Milletin Zaferi" temasıyla yurt içinde ve yurt dışında birçok etkinliği hayata geçirdiklerini aktardı.
Altun, dünyanın birçok şehrinde paneller, sempozyumlar, akademik toplantılar ve dijital gösterimler düzenlediklerini ifade ederek, yine dijital platformlarda, televizyon kanallarında, ulusal ve uluslararası alanlarda yayın yapan çeşitli haber sitelerinde, cadde ve meydanlarda 15 Temmuz'u farklı boyutlarıyla anlatan içerikler ürettiklerini söyledi.
"11 bin 456 proje kaydı oluşturuldu"
Tüm bunların yanı sıra, "15 Temmuz Proje Takip Sistemi" aracılığıyla birçok farklı kamu, sivil toplum, medya ve eğitim kurumlarınca düzenlenecek etkinliklerin koordinasyonunu gerçekleştirdiklerini, hazırladıkları kurumsal kimlik çalışmalarını tüm paydaşlarıyla paylaştıklarını belirten Altun, "Memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle proje takip sistemimize 11 bin 456 proje kaydı oluşturuldu." diye konuştu.
Altun, dünyaca ünlü sanatçı Fahir Atakoğlu'nun 15 Temmuz'a özel, 2021 yılında "15 Temmuz Destanı" albümünü hazırladığını hatırlatarak, albümde 9 senfonik eserin yer aldığını anımsattı.
Fotoğraf: Esra Bilgin/AA
Albümün içeriği hakkında bilgi paylaşan Altun, her bir eserin, milletçe 15 Temmuz gecesinde anbean yaşananların müziğin diliyle adeta ölümsüzleştiğini ifade ederek, Atakoğlu'na teşekkür etti.
Altun, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasıyla, sanayisiyle, yatırımlarıyla, askeri gücüyle, kültür ve sanatıyla dünyada yükselen bir güç olduğunun altını çizerek, "Türkiye, artık, kendi içine kapanan, kısır siyasi tartışmalarla, kör ideolojik atışmalarla vakit kaybeden, terör ve toplumsal kargaşalar üzerinden istikrarsızlaştırılabilen bir ülke değildir. Türkiye artık kendisini gerçekleştirebilen bir ülkedir. Türkiye, kendi vatandaşının refahı için yapısal ve kalıcı çözümler arayan, nerede bir mazlum görse elini uzatan, nerede insani bir kriz görse çözümüne çalışan, başkaları ne der diye beklemek yerine kendi sözünü üreten, kendi ad ve hesabına hareket edebilen bir ülkedir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bu konuma gelmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok şey borçlu olduklarını söyleyen Altun, minnetlerini ifade etti.
Altun, Türkiye'nin bu durumda olmasından ve yükselmesinden rahatsız olan küresel odaklar olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Söz konusu odaklar, bu rahatsızlıkları sebebiyle, Türkiye'yi toplumsal, siyasal istikrarsızlığa sürüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Dezenformasyonla, yalan haberlerle, yabancı düşmanlığından hakikat dışı söylemlere kadar birçok yol ve yöntemi deniyorlar. İstiyorlar ki, Türkiye geçmişte olduğu gibi kendi içine kapansın, kendi iç mücadelesiyle uğraşsın, kısır çekişmeleriyle malul olsun ve edilgen bir konumda kalsın. Küçülsün ve hatta bölünsün. İstiyorlar ki Gazze'de ne yazık ki 40 bine yakın masum insan acımasızca katledilirken, bu katillere karşı Türkiye sussun. Türkiye bu katledenlere karşı hakikati haykırmasın. İstiyorlar ki soykırımları, savaş suçlarını, katliamları görmezden gelen uluslararası sisteme Türkiye ses çıkarmasın. Fakat Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu adaletsizliğe, zulme ses çıkaracak, ses çıkarmaya devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, küresel sistemin mevcut adaletsizliklerini de, İsrail'in soykırım ve savaş suçlarını da her fırsatta dile getirmeye ve bu zalim çarkın dönmesine engel olmaya çalışacağız. Nasıl ki 15 Temmuz 2016'da millet olarak küresel sömürü düzeninin maşası FETÖ'ye karşı durduysak, bugün de mazlumlar için küresel sistemin adaletsizliklerine karşı kararlılıkla mücadele edeceğiz."
Tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Altun, gazilere de sağlıklı ve uzun ömürler dileyerek sözlerini tamamladı.
Fahrettin Altun'un konuşmasının ardından piyanist ve besteci Fahir Atakoğlu ile orkestrası konser verdi. Atakoğlu, konserde "15 Temmuz Destanı" adlı senfonik eserinin yanı sıra "Yeşilada" ve "Sarı Zeybek" adlı çalışmalarını da seslendirdi.
Programda, İstanbul Valisi Davut Gül de bir konuşma yaptı.
Etkinliğe, gazi ve şehit yakınları, milletvekilleri, sanatçılar, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile yerli ve yabancı basın mensupları katıldı.
Program, Altun ve beraberindekilerin aile fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.