Programa kendisini tanıtarak başlayan Ayşe Açanal özgeçmişine ve mesleki hayatına ilişkin bilgiler vererek; “ Emekli olmam ile birlikte bir kenara çekilmedim. Bilakis, Urfa’nın değerlerine sahip çıkmak adına Şanlıurfa Vakfı, Fikir Edebiyat Kulübü gibi STK’ların çalışmalarına etkin bir şekilde katılıyorum ve burada değerli arkadaşlarımız ile birlikte çeşitli faaliyetlerde bulunuyoruz” diyerek Urfa’nın değerlerinin korunmasının önemine vurgu yaptı.
Urfa mutlaka görülmesi gereken bir şehir
Aynı zamanda da kokartlı profesyonel turist rehberi olan Ayşe Açanal, Urfa'nın turizm potansiyeline ilişkin de açıklamalarda bulunarak; “ Urfa, tarih, kültür, sanat, müzik, mutfak lezzetleri ve doğal güzellikleri açısından görülmesi ve gezilmesi gereken bir şehir. Bir turizmci, bir profesyonel turist rehberi olarak söyleyebilirim ki Urfa sahip olduğu turizm değerleri açısından Türkiye’nin çok güzel yerlerinden birisi. Özellikle kültür turları için ideal bir şehir. Ki Urfa’ya gelen turist grupları ya GAP Turu olarak geliyorlar ki buna Mezopotamya Turu da diyoruz bu turlara. Urfa’ya gelen turistler genelde Sonbahar ve İlkbaharda geliyor. Urfa’da genelde ilgi gören yerler ise Balıklıgöl, Taş Tepeler Projesi kapsamındaki Göbektiletepe, Karahantepe gibi arkeolojik alanlar, Harran, Soğmatar, Halfeti, Birecik, Siverek Takoran Vadisi gibi birçok tarihi, kültürel yerler turistlerin ilgi odağı. Tabi bunun yanı sıra Urfa bir müzik şehri, bir gastronomi şehri. Urfa’ya gelen turistler sıra gecelerine katılıyorlar, Urfa yemeklerini tadıyorlar, Haşimiye Çarşısını, Balıklıgöl’ü geziyorlar başta isot olmak üzere, bakır ürünleri, fıstık gibi Urfa’ya has şeyleri alıyorlar” diyerek Urfa turizminin gerekli altyapı çalışmaları ve tanıtım ile çıtasının daha da yükseltilebileceğini dile getirdi.
Turist Rehberliği keyifli bir meslek
Profesyonel Turist Rehberliği mesleğine de değinen Ayşe Açanal; “ Turist Rehberliği turizm açısından olmazsa olmaz bir meslek. Eskiden çeşitli kurslar ve sınavlar ile Rehberlik kokartı alınabiliyordu. Hatta Urfa’da o dönemin İl Kültür ve Turizm Müdürü Selami Yıldız bu kursun Urfa’da açılması için çok emek verdi ve o dönemde 80 arkadaşımız bu kurs ve sonrasında yapılan sınav ile kokart aldı. Ama artık turist rehberi olmak için Turizm Fakültesi Rehberlik Bölümü mezunu olmak lazım. Turist Rehberliği mesleğine gelince; keyifli bir meslek. Urfa’nın ve bölgenin tarihi ve kültürel değerlerini gelen misafirlere anlatmak, saha olmak gerçekten keyifli. Tabi Rehber olarak çok farklı turist gruplarına hitap ediyoruz. Kimi inanç turizmi için geliyor kimisi arkeolojik alanlar için geliyor. Farklı farklı turist grupları oluyor” diyerek Urfa’nın ilgi gören yerlerini ve karşılaştıkları zorluklara değindi.
Urfa’nın değerlerine sahip çıkmamız lazım
Urfa’nın kadim bir şehir olduğunun ve önemli değerlere sahip olduğunun altını bir kez daha çizen Ayşe Açanal; “ Gerek mimari açıdan gerekse kültürel miras açısından birçok değerimiz yok olup gidiyor. İlgili kurum ve kuruluşlar ortak bir akıl ve eylem planı ile bu değerlere sahip çıkmalıdır. Çocukluk dönemimize baktığımız zaman birçok meslek grubu bugün artık yok olmuş veya yok olmak ile karşı karşıya. Birçok geleneğimiz artık bugün yaşamıyor. Bu geleneklerimizin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması gerekiyor. Son olarak söyleyeceklerim; Urfa’ya sahip çıkalım, Urfa için çalışalım. Urfa için özveride bulunalım. Urfa’mızı daha güzel yerlere getirelim” diyerek bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlara önemli görevler düştüğünü dile getirdi.