AB üyesi 27 ülkenin devlet veya hükümet başkanlarının katılımıyla düzenlenen zirve 21.00'de başladı.

Zirve, AB liderlerinin 6-9 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesindeki son toplantısı olma özelliğini taşıyor.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in başkanlık ettiği toplantıya, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AP Başkanı Roberta Metsola da katılıyor.

İlk oturumda Metsola'nın liderlere hitabının ardından, Ukrayna, Türkiye ile ilişkiler ve Orta Doğu'daki gelişmeler ele alınacak.

Uzun bir aradan sonra Türkiye ile ilişkiler de AB Zirvesinin gündemine alınmıştı. Türkiye ile ilgili kısımda, temel olarak AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell'in AB Komisyonu ile 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı seçiminin ardından ikili ilişkilerin seyrine yönelik hazırladığı ve Kasım 2023'te sunduğu rapordaki öneriler görüşülecek.

Rum lider Hristodulidis'e göre AB Zirvesi'nde Türkiye'ye dair stratejik görüşme olacak

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Türkiye-AB ile ilişkileri üzerine stratejik bir görüşme yapılacağını söyledi.

Zirve girişinde gazetecilere konuşan Hristodulidis, AB'nin dış ilişkilerinin ele alınacak olmasını önemli bulduğunu ifade etti.

Hristodulidis, "Nihayet Türkiye'nin AB ile ilişkileri üzerine stratejik bir görüşme olacak. Bu uzun zamandır beklediğimiz, arzu ettiğimiz bir şeydi. BM Genel Sekreterinin de müzakerelerin yeniden başlamasına ilişkin çabalarını göz önünde bulunduracak olursak zamanlaması da önemli." dedi.

Görüşmelerin ardından AB'nin olumlu bir atmosfer oluşturacağını umduğunu belirten Hristodulidis, Kıbrıs meselesine ilişkin müzakerelerde bir hareketlenme olmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Hristodulidis ayrıca, Orta Doğu'da tansiyonun artmamasını umduğunu, bölgedeki gelişmelerin ardından düzensiz göç konusunun da ele alınması gerektiğini ifade etti.

AB'den İsrail'e, "Gazze'ye insani yardım girişlerine izin ver" çağrısı

Öte yandan Avrupa Birliği (AB), Gazze'de milyonlarca kişinin açlıkla karşı karşıya olduğu uyarısı yaparak, İsrail'e uluslararası insancıl hukuk uyarınca yardım girişlerine izin verme sorumluluğunu hatırlattı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Komisyonu'nun kriz yönetimi ve insani yardımlardan sorumlu üyesi Janez Lenarcic tarafından yayımlanan ortak açıklamada, yaşanan son gelişmeler hatırlatılarak, Orta Doğu'daki gerilimin önüne geçilmesi gerektiği vurgulandı.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2728 sayılı kararı doğrultusunda Gazze'de acil ateşkes çağrısında bulunulan açıklamada, "Bu insani krizin daha da tırmanmasını ve sivil halk için felaketle sonuçlanabilecek, öngörülebilir ve önlenebilir sonuçları engellemek için Gazze'ye insani yardım akışının acilen ve engelsiz şekilde genişletilmesini talep ediyoruz." denildi.

"Gerekli düzeyde yardım ulaştırılmaması, yardıma muhtaç Filistinlilerin ölüm fermanıdır"

Açıklamada Gazze'de her geçen gün açlığın arttığı ve insani durumun felaket boyutuna ulaştığına dikkat çekilerek, "Şunu açıkça ifade etmek isteriz ki, gerekli düzeyde yardım ulaştırılmaması, yardıma muhtaç Filistinlilerin ölüm fermanıdır." vurgusu yapıldı.

Kıtlığın 1,1 milyon Filistinliyi tehdit ettiği ve Gazze'nin kuzeyinde 210 bin Filistinlinin açılık tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dair raporların bulunduğuna işaret edilen açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana bölgeye yeterli yardımın ulaştırılamamasının buna neden olduğu kaydedildi.

Açıklamada, yeterli miktarda insani yardımların Gazze'ye gönderilmek üzere hazır olduğunun ancak sınırlarda bekletildiğine işaret edilerek, söz konusu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına izin verilmesi gerektiğinin altı çizildi.

İsrail'in Gazze'ye kara yoluyla engelsiz ve güvenli insani yardım girişini sağlama zorunluluğu olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, "Tüm tarafları, uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyor, özellikle de işgalci güç olarak İsrail'in Gazze'deki Filistinlilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlama sorumluluğunu vurguluyoruz." ifadesi yer aldı.

"Kan dökme ve intikam döngüsünü sona erdirmek için derhal harekete geçilmeli"

Açıklamada, İsrail ordusunun 1 Nisan'da Gazze'deki Deyr el-Belah bölgesine düzenlediği ve Dünya Merkez Mutfağının (World Central Kitchen-WCK) 6'sı yabancı biri de Filistinli olmak üzere 7 çalışanın öldüğü saldırı hatırlatılarak, bu saldırının "insani yardım çalışanlarına yönelik diğer pek çok dehşet verici saldırıdan sadece bir tanesi olduğu" belirtildi.

İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin şiddetini durdurmak için İsrail'e harekete geçme çağrısı yapılan açıklamada, yerleşimcilerin şiddeti kınandı ve tüm faillerin sorumlu tutulması talep edildi.

Açıklamada, "Durumu yatıştırmak, kan dökme ve intikam döngüsünü sona erdirmek için derhal harekete geçilmesi gerekmektedir." denildi.

Borrell, X sosyal medya hesabından açıklamaya ilişkin yaptığı paylaşımda, Filistinlilerin insani yardım alma hakkı olduğunu vurgulayarak, "Orta Doğu'da yaşanan son gerginlik Gazze'yi unutturmamalı." mesajını paylaştı.

Kaynak: AA