15 Temmuz darbe girişiminin Karşısında dik duran kahraman halkımızın efsanesinde yer aldık.
Darbelerle büyüyen bir nesil olarak gerek 28 Şubatta gerek 27 Nisan muhtırasında gerekse de 15 Temmuz'da ilk gece ilk andan itibaren tepkimizi haktan ve halktan yana gösterdik.
Bu süreçte çok önemli izlenimlerimiz oldu.
İlk gece ki ciddiyetimiz neyse son gece ki ciddiyetimiz de o oldu. Meydanlarda kadın, çocuk; yaşlı, genç; deli, veli; hacı, hoca; Suriyeli, Türkiyeli ve madde bağımlıları toplumun her kesiminden bir gücün olduğunu görünce tarifi imkansız bir milletin birliğini gördük.
Alanlarda davullu zurnalı tefli zikirli, halkımızın renkliliği de tüm çıplaklığıyla göz önündeydi. Özellikle darbe püskürtüldükten sonraki günlerde ganimetçiler göstericiler kendilerini gizleyen paralelciler de ne hikmetse ordaydılar.
Bu dönemde görülmemiş diğer bir husus ise vatan ve bayrak sevgisi Yardımlaşma dayanışma duygusunun had safhada olmasıydı. Bu da her şerde bir hayır olabileceğinin göstergesiydi. Meydanları canlı tutan hususlardan bir diğeriyse zaman zaman Cumhurbaşkanımızın feraseti ve dik durusuydu. Yenikapı'da yeniçağ açan halkın 15 Temmuz gecesi ölümü öldürdüğünü söyleyen dünyaya mesaj veren Cumhurbaşkanımız bütün Türkiye'nin gönlünde taht kurmuştur. Bu arada verdiğimiz şehitler ve yaralanan gazilerimiz de şu anki mevcut durumun en büyük eserlerinden biridir.
Urfalı şehitlerimizi de son yolculuğuna uğurlarken ordaydık. Temmuzun sıcağını bize soğuklaştıran şahadeti kalbimize yerleştiren Allah'ımıza hamd olsun. Birlikteliğimiz daim olsun Allah bu günleri bir daha yaşatmasın.