|
|||
![]() |
UĞUR VE UĞURSUZLUK – I | ||
Misbah HİCRİ | |||
misbahhicri@hotmail.com | |||
Binlerce yıldır süre gelen inanılmış ya da alışkanlık haline getirilmiş "uğur" olgusu halkın yaşam biçimi, özellikleriyle, tarihiyle iç içedir. Talih ve şans olarak halkımız arasında önemli bir soyut olgu olarak algılanır. Kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesneler de var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. İyilik kaynağı olduğuna inanılan şey…
İnançlardan ayrılmayan bu tür tavır ve davranışlar, birçok dini zorlama ve baskılara rağmen gizli kapaklı sürdürülmektedir. Yaşam biçiminden, dini inanışlarımıza kadar bizleri yönlendirmektedir. Uğurun anlamanı öğrenmek için baktığımız tüm sözlükler, "olumlu bir durumun, iyiliğin habercisi sayılan belirti ya da kimi şeylerde var olduğuna inanılan şans, iyilik kaynağı gizli güç" olarak ifade edilmektedir.
Anadolu'nun birçok yöresinde olduğu gibi Mezopotamya ve Ortadoğu halkları, kavimleri arasında yaygın bir biçimde uğur olgusuna rastlanır. Halkın inanış ve günlük yaşantısındaki çeşitli davranışlarda zamanla çevredeki nesneler kişiler, hayvanlar uğurlu ya da uğursuz olarak kümelenmiştir. Uğurlu olanları yeğlemek, uğursuzluklardan kaçınmak ya da onlardan gelebilecek olumsuzlukları giderme yöntemlerini gözetmek, korunmak gerekir.
Eşyaları, gök cisimlerini hayvanları uğurlu sayma... Bunların başında da isminden anlaşılacağı gibi uğur böceği... İnsanlar boş durmayıp gök cisimleri ile uğraşmışlar, gökyüzünü on iki eşit parçaya bölüp burçları isimlendirmişler. Bu burçlardan doğanlara, uğurlu gün, sayı, taş, renk, çiçek, koku gibi özellikleri tespit etmeye çalışmışlar. Bir bilim dalı şeklinde çalışmalar sürdükçe, o insanların en belirgin özelliklerini, ideal ve arzularına kadar belirlemeye çalışmışlardır.
Dünyanın oluşumundan bu güne insanlar kendilerine göre birçok şeyi uğurlu saymışlardır. Kendilerini koruması ve kollaması amaçlı olarak bazen güneşi, bazen ayı ve yıldızları sembolize eden şekiller yapıp göğüslerine almışlar. Kimileri bunu başına taç yapmış kimileri evlerinin kapılarına resmedip fayda ummuşlardır. Kimi zaman gördükleri hayvanları totem seçtikleri gibi onları "uğur" sayıp yanlarında taşımışlardır. Şu burç dediğimiz ve gazetelerin sayfalarını şekilleri ile süsleyen hayvan motifleri ve şekiller çoğu insan o burçta doğdu için yanında onun şeklini taşıdığı ona uğur getirdiğine inanır.
İnsanlar yaşamın karışıklığından kaderin cilvesinden, hayatın tesadüflerinden meydana gelen çirkinlik ve karamsarlıkları yenmek, güzellik ve mutluluğu bulmak adına uğraşmışlar, didinmişler. Her topluluk, her bölge, her çevreden insanlar kendine uğurlu bir şey bulmuş ve onun uğurlu olduğuna inanmışlar. Kendilerine uğurlu gelecek; rakam, şekil, hayvan motifi bulup seçmişlerdir.
İnsanlarda uğruna inandığı şeyleri, bazen gizli bazen açıktan yanlarında taşımışlar. Kimisi boynuna bir boncuk takar, uğur getirdiğine inanır. Kimi taşıdığı bir maskot ya da başka bir şey ona uğur kabul eder.
Öteden beri bilinen ve bir zamanlar hemen her kapının üzerinde bulunan herkesçe uğurlu eşyalar arasında sayılan "nal"dır. Doğa olaylarına (fırtına, yangın, şimşek çakmasına) karşı koruduğuna inanılır. Kimisi bunu kapısına çakmış. Kimisi bu naldan mandal yapmış, kimisi zilin olmadığı dönemlerde "kapı tokmağı " olarak kullanmış. Bazıları onu bir sırıkla avlu kapısının ya da oturma odalarının birisinin kapısına bir sicimle bağlamış. Yanına, şebi, küçük bir çocuk terliğini de asmayı ihmal etmemiş. Kimisi buna nazarlık, kimisi göz değmesin diye, kimisi uğur getirdiğine inandığından yapmış.
Nazarlık konusu öyle bir hal almış ki; ülkemizde kurulan atölyelerde "nazar boncuğu" imalatı yapılmakta… Nazara karşı bir simge şeklini alan nazar boncuğu veya mavi boncuk çeşitli şekil ve desenlerde imal edilmeye başlamış. Çangallı iğneden arabaların tamponlarına kadar asılmaktadır.
Bu uğurlu sayılan veya nazarlık dediğimiz bu eşyaları apartman hayatında kalktığını görüyoruz. Kalkmamışsa bile değişik şekil, desen motiflerle daha orijinal bir hale konulup tablo, süs eşyası, biblolarla evlere girmiş.
Elli yaşları altındaki insanların tamamı bu tür şeylere inanmadığını görüyoruz. Bunun tahsilin yaygınlaşmasına bağlanabileceği gibi bu tür batıl inançların artık günümüzde önemini kaybetmiş olmasıdır.
Hatta ben birçok firmanın bazı hayvan motifleri ve bazı şekilleri arma olarak seçmesini buna bağlıyorum. Gerek parti ve firma amblemleri de bunun bir benzeridir. |
|||
Etiketler: UĞUR, VE, UĞURSUZLUK, –, I, |
|