Kapıda "Günaydın!" ya da "Merhabâ!" demek ne?
Mesâfemiz aynı, kapanmıyor ki aramız
Zorâkî tebessüm, yapmacık diş göstermek ne?
Belli ediyor niyetimizi auramız

Medenî asrın medenî insânları siz mi?
Dersinizi aldınız! İntibâk ettiniz mi?
Hümanizm deyip yaşattınız egoizmi
Vicdân, üslûp, sorumluluk, kanayan yaramız

Kapı çalmanın, hâl sormanın mu'tâdı vardı
Bölüşülürdü; sohbetler, âşlar, adı vardı
Duyulurdu; hastası vardı, feryâdı vardı
İçimiz karâ; yanıyor olsa da çırâmız

Âbî, âblâ, kardeşiz, sağlanmalı bütünlük
Küçüklük alâmetidir kıskançlık, küskünlük
Ahlâk, edep, îmân ve takvâdadır üstünlük
Bunlara göre ölçülür büyüklük sıramız 

Misâl; rütbe, mâni' değildir kapı çalmaya
Ne bu? Birimiz Frânsâ, birimiz Âlmânyâ
Yedi coğrâfyâ, yedi dil, geldik Türk kalmaya
Seçildik komşu olmaya, çekildi kurâmız

Dürüstlük, yardımseverlik, iyilik, zarâfet
Cömertlik, dayanışma, sâygî, sevgi, merhamet
EBEDÎ der: Bizim olsun. Onların nedâmet
Zîrâ insânlık bâkî, bitebilir paramız…
(10.03.2024)