Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; konu çok geniş ve boyutlu olduğundan bu kısa yazımızda ancak bazı noktaları özellikle günümüze bakan yönlerini işaret edip nazarlarınıza sunmaya çalışacağız... İslam her konuyu tevhit çerçevesinde değerlendirdiğinden İslam ümmetinin tevhidi görünümü sağlaması açısından vahdeti-birliği ve yekvücut olmayı öngörmüş bunu da tek ümmet tek imam yani vahdet imamla-önderle-hakk liderle olur kaidesine bağlamıştır... " İşte bu oluşturduğunuz ümmet, tek bir ümmettir, Rab'iniz de benim. Öyleyse sırf bana kulluk ediniz." (Enbiya:92) " Hepiniz, toptan-tek cemaat olarak sımsıkı Allanın ipine sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allahın, üzerinizdeki nimetini düşünün...(Al-i İmran:103) "Yine bizim yarattığımız insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakka yol gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler. "(A'raf:181)... Ehlinin malumudur ki, ümmet, cemaat kelimeleri bir imam ve liderin varlığını da beraberinde getirmektedir. Ümmetten, cemaatten bahsediliyorsa aslında bir imam ve önderi de gündem etmiş olmaktadır... " Ey inananlar, Allah'a, peygambere ve sizden olan ulul emre-imama-lidere de itaat edin..."(Nisa:59) şu halde İslam'da bir imama ve öndere-lidere hep birlikte bağlanmak, itaat etmek, dağılmamak, gruplaşmamak farzdır... Bugün İslam ümmetinde her ne kadar birileri benim bağlanacağım bir lider yok diyorsa da ama genel olarak yaşantısına bakıldığında (kendisinin hayat çizgisinde, fikirlerinde, hareket metodunda, sözlerinde, planlarında...) bir üst kişinin etkinliği altındadır... Bazılarının bir kaç lideri de olabilir onun için bunlar benim lider olarak bağlandığım kimse yok diyerek kendilerini konu dışına çıkarabilirler... Diğer kısım ise açıkça kendisi dile getirse de getirmese de bir önder ve lidere bağlı ve o lider hayat çizgisinde kendisi için bir mihenk taşıdır... Önemli olan İslam nasıl bir imam ve önder - istiyor?... İslam Ümmeti hangi vasıflara haiz olan bir lidere sahip olmalıdır? Tüm Müslümanlar nasıl bir ulu emre itaat etmelidir? Hem zahiren hem de batı en İslami ilim ve ahlaka sahip olmalı ve yansıtmalı mı? Yoksa Avrupa-i bir yaşam tarzında demokrat kral ve fısk-ı fücur abidesi aşüftelerle sarmaş dolaş ve içki masalarında poz verse de mi olur? İslami İzzet ve Şeamettin temsili mi olmalı? Yoksa İslam'ı ve Müslümanları izi kalmayacak derecede yok etmek isteyen Amerika ve İsrail'in Projelerinin ortağı-müttefiki olsa da mı olur? İslam Ümmetinin maslahatını mı korumalı? Yoksa Batı'nın zulüm ortağı ve onlardan başarı madalyaları kazananı mı olmalı? Kendine Peygamberleri mi örnek almalı? Yoksa Siyonist ve Emperyalist şeytanları mı? İhlâslı- samimi yani Allah'ın Rızasını mı kazanmaya çalışmalı? Yoksa Riyakarlık ve gösterişle İslami görünüp İslam'ın kalesinin dibine dinamit koyarcasına halkın bütün olarak gayr-i İslami ve gayr-i ahlaki bir yaşayışa kaymasına zemin oluştursa da mı olur?... Ve bunun gibi daha nice soruları herkes kendine sorup cevap bulmalıdır ancak İslami ölçü alarak cevaplamalı... Kendini aldatarak değil... Çünkü tüm peygamberler ümmetlerini Deccal ve deccal-i süfyana karşı uyarmış... Fitnesinden kurtulmalarının, onun dediklerine aldanmamakla olacağını haber vermişlerdir... "Deccal meçhul (gaib) bir şerdir" şeklindeki rivayetten anlaşıldığı gibi, Süfyan denen İslâm Deccalının deccallığı, herkesin anlayacağı tarzda apaçık değildir. Münafıkhane bir tavırla, yani (Bakara, 42) ayetinde ifade edildiği gibi, hak ile bâtılı telbis edip-birbirine katıp ümmeti ifsad ve idlale çalışır. Hadiste de mealen deniliyor ki: "Kim ki ona (Deccal'a yani cereyanına ve o cereyanın cemiyete aşıladığı çılgın sefahete) iman edip tabi olur ve onu tasdik ederse, artık onun geçmiş hiçbir salih ameli ona menfaat vermeyecektir... Ve her kim onu tekzib edip yalanlarsa, onun geçmiş günahlarının hiçbirisinden muaheze edilmeyecektir." "Rivayetler, Deccal'ın dehşetli fitnesi İslâmlar da olacağını gösterir ki, bütün ümmet istiaze etmiş. Bunun bir te'vili şudur ki: İslâmların Deccal'ı ayrıdır. Hatta bir kısım ehl-i tahkik, İmam-ı Ali'nin (R.A.) dediği gibi demişler ki: Onların Deccal'ı, Süfyan'dır. İslâmlar içinde çıkacak, aldatmakla iş görecek. Kâfirlerin Büyük Deccal'ı ayrıdır. Yoksa büyük Deccal'ın cebr u ceberut-u mutlakına karşı itaat etmeyen şehit olur ve istemeyerek itaat eden kâfir olmaz, belki günahkâr da olmaz." (Şualar, 585) Bugün büyük deccalın Amerika ve İsrail olduğu açıktır...Bunların en büyük proje ortakları ve şeytani planların destekçileri kimlerdir? Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de ve daha nice ülkelerde yapılan katliamlar ve vatanların harabeye döndürülmesi İslam halklarının perişanlığı acaba nedendir...Büyük deccalin hangi İslam ülkesinde veziri vardır da bu dünyayı kana bulayabiliyorlar?..Bizi İslami görünerek kimler aldatıyor?... Bunları doğru düşünerek cevaplamamız gerekir...Nerde durduğumuza iyi bakmalıyız..Çünkü ahiret hesap yurdudur... Vesselam.