Topraklarında Fırat ve Dicle nehirlerini bulundurması sebebiyle 'Bilad Nehreyn (iki nehir ülkesi)' olarak da adlandırılan Irak'ta etkili olan kuraklık tarım sektörünü ciddi anlamda zarara uğrattı.

Zaman zaman 50 dereceyi geçen sıcaklık ve su seviyesindeki azalmaya, hükümetin yanlış politikaları da eklenince, bir türlü istenen kalkınmanın sağlanamadığı tarım sektörü, bu yıl ciddi anlamda çöküşe geçti.

Tarım Bakanlığı, yaşanan kuraklık nedeniyle bu yıl suya bağımlı yetişen mısır ve pirinç ekimini yasaklarken, susam, pamuk ve ayçiçeği ekiminin de yapılmamasını istiyor.

Irak'ta kuraklığın en çok vurduğu yerler olan güney kentlerinden onlarca ailenin, ülkenin orta ve doğu bölgelerine göç etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Geçmiş yıllarda tarımın önemli bir gelir kaynağı olduğu güney kentlerinde, halihazırda işsizliğin zirve yaptığı ifade ediliyor.

Tarımda zarar yarı yarıya

Tarım Bakanı Yardımcısı Mehdi el-Kaysi, yaptığı basın açıklamasında, 'Tarım sektörü, bu yıl hem su sıkıntısı hem de kuraklıklardan dolayı yüzde 50 oranında zarara uğradı.' dedi.

Kaysi, tarım sektöründe yaşanan zararın hazırlamaya çalıştıkları kış mevsimi tarım planlarını da etkileyeceğini ifade etti.

Ülke topraklarının yaklaşık yüzde 26'sı tarıma elverişli

Irak'ta tarıma elverişli araziler ülke topraklarının yaklaşık yüzde 26'sını teşkil ediyor.

Hükümetin zaman zaman gıda fiyatlarını yükseltmesi, tarım sektörünün dışarıya bağımlı hale gelmesine ve tarım işçilerinin sayısında azalmaya neden oluyor.

Iraklı çiftçiler, hükümetin tarım politikasını eleştiriyor

Irak'taki kuraklığın tarımın yanı sıra hayvancılığı da ciddi şekilde etkilediği belirtiliyor.

Hükümetin tarım politikasını eleştiren çiftçiler, kuraklıkla birlikte ülkedeki tarımın 'tarihe karışmasından' endişe ediyor.

Ülkedeki tarım alanları için birinci derecede su kaynağını Dicle ve Fırat nehirleri oluşturuyor.

Çiftçiler maliyetli sulama yöntemlerine başvurmak zorunda

AA muhabirine konuşan Bağdatlı çiftçi Ebu Haydar, Dicle Nehri kenarında bulunan tarım arazisinin kuruduğunu, eski verimi alamadığını söyledi.

'Yeterli suyun olmaması ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte tarım sektörü de ciddi bir kuraklık geçiriyor.' diyen Ebu Haydar, arazisinin Dicle Nehri kenarında olmasına rağmen zor şartlar altında maliyeti yüksek sulama yöntemi geliştirmek zorunda kaldığını ifade etti.

Ebu Haydar, arazisinde yakıt ve bakım maliyeti oldukça yüksek olan jeneratör yardımıyla kazdığı kuyudan su çıkarmaya çalıştığını anlattı.

Zaman zaman 50 dereceyi geçen havada sabahtan akşama kadar tüm vaktini diğer kardeşleriyle birlikte burada geçirdiklerini dile getiren Ebu Haydar, 'Hükümetin yanlış tarım politikası ve ihmali yüzünden Irak'ta tarım yok olmak üzere. Tarım bu ülkede adeta son nefesini veriyor.' diye konuştu.

'Eskiden portakal yetişirdi şimdi hurma bile zor yetişiyor'

Öte yandan Kerbela'da yüzlerce dönüm arazisi bulunan Um Reşa isimli Iraklı, yaşadığı büyük zararı anlattı.

Um Raşa, 'Eskiden Kerbela'daki arazimizde tonlarca portakal ve mandalina yetişirdi. Şimdi ise hurma bile zor yetişiyor. Sıcak hava ve su seviyesinin azalmasıyla birlikte yaşanan kuraklık tarım arazilerimizi kuruttu.' diye konuştu. AA