AA / Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığınca Volkswagen Arena'da düzenlenen Üniversiteli AK Gençlik Festivali'nde gençlerin, geleceğin teminatı olduğunu vurguladı. Gençlerle gurur duyduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın emanet edileceği gençliğin, milletin asırlardır kurduğu hayalleri gerçeğe dönüştürecek gençlik olduğunu söyledi.

Gençlerin, maziden atiye kurulan köprünün kilit taşı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çünkü Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki bu gençlik, uyuyan destanı uyandıracak gençliktir. Çünkü üstadın özlemle yad ettiği bu gençlik, 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir.' şuurundaki gençliktir. Çünkü bu karşımdaki gençlik, İstiklal Marşı'mızda tarif edilen gençliktir. Bu gençlik, milletimizin parlayan yıldızı, yurdumuzun üstünde asla sönmeyecek ocağımız olan gençliktir. Bu gençlik kendisine zincir vurmaya kalkan çılgınları, kükremiş sel gibi aşıp geçen ve geçecek olan gençliktir.
Bu gençlik, kalbindeki iman, yüreğindeki cesaret, bileğindeki güç ve Allah vergisi zekasıyla enginlere sığmayan gençliktir. Türkiye'nin ve milletimizin geleceğini görmek isteyen, başka yere değil gelsin şu AK gençliğe baksın. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını anlamak isteyen başka yere değil, gelsin şu AK gençliğe baksın. Türkiye Yüzyılı'nın başladığını görmek isteyen başka yere değil, gelsin şu AK gençliğe baksın. Rabbime bana böyle bir gençlikle yol yürüme imkanı verdiği için hamdediyorum. Rabbime önceki nesillerden devraldığım dava ve mücadele bayrağını böyle bir gençliğe bırakma fırsatını verdiği için hamdediyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, muhabbetimizi daim etsin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk gençlik yıllarından itibaren tüm ömrünü davasına, ülkesine, milletine hizmete adamış bir büyüğünüz olarak bugün, burada sizlerle birlikteyim." diyerek gençlere seslendi.
Bir filozofun "Ruhun gençliği ebedidir" sözlerine atıfta bulunan Erdoğan, yaşı kaç olursa olsun gençlik yıllarının heyecanı, coşkusu, azmi ve kararlılığıyla ülkeye ve millete hizmet ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde birileri ısrarla kuşakları, harflerle etiketleyerek bizimle gençlerimizin arasını açmaya çalışıyor. Kötü kurgulanmış birtakım görüntüler, sokak röportajları, medya haberleri üzerinden kendi akıllarınca operasyon çekiyorlar. İşte gençler burada." ifadelerini kullandı.

"Gönül gönüle Türkiye
Yüzyılı'na yürüyoruz"

Salondaki gençlerin pankartlarındaki "Seni görmek ile geçmek", "Üniversiteli AK gençlik", "Seni sorsunlar benden bir tek ben anlarım", "Kalite standartlarımız gereği sadece Reis'e ve AK Parti'ye oy veriyoruz", "Özeniyorlar ama çözemiyorlar" yazılarını okuyan Erdoğan, "Güzel. Neler bulmuşsunuz, neler... Maşallah. Allah sizleri nazardan saklasın." yorumunda bulundu.


Son 2 yılda gençlerle 34 ayrı programda bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, bu programlarda sohbet ettiklerini, şiir okuduklarını, kah gülüp eğlendiklerini, kah hüzünlendiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Gördük ki gençlerimizle aynı yöne bakıyor, aynı duyguları paylaşıyor, aynı hayallerin peşinden gidiyoruz. Birileri sosyal medya mecralarında kendilerini gaza getirirken biz gençlerimizle yüz yüze, göz göze, diz dize, el ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı'na yürüyoruz. Tabii bu manzarayı görünce önce çamur atmaya kalktılar, tutmadı. Sonra taklit etmeye çalıştılar, o da olmadı. Şimdi ne yapacaklarını bilemez vaziyette bir o yana, bir bu yana savrulup duruyor."

"Fikri, sosyal, sportif her
faaliyette AK gençlik adına en önde yer alın"

Gördüğü bir pankart üzerine salondaki İzmirli öğrencilere seslenen Erdoğan, "İzmir, ben de sizin yanınızdayım 2024'te. Önce 2023. İyi hazırlanalım ve İzmir aradıklarını bulsun. Bunların anlamadıkları şu, bu iş öyle planla, projeyle, senaryoyla, medya ajanslarından devşirilen oyuncularla olmaz. Bu iş yürek işidir, kalp işidir, aşk işi, sevgi işidir. Biz gençlerimizi seviyoruz. Gençlerimiz de bizi seviyor. İşte tablo burada." dedi.

Hayatının her safhasında olduğu gibi başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde de daima gençlere hizmet için çalışıp çabaladıklarını, mücadele ettiklerini söyleyen Erdoğan, gençlerin de enerjileriyle, coşkularıyla, dinamizmleriyle hep kendilerinin yanında olduğunu belirtti.


Kendisine tezahüratta bulunan gençlere, "Ben de aşığım size" diyerek yanıt veren Erdoğan, "Buradan üniversiteli AK gençliğe bir çağrıda bulunmak istiyorum. Üniversite kampüslerinde, fakülte binalarında, okul bahçelerinde, kütüphanelerde, kantinlerde, velhasıl her yerde göğsünüzü gere gere, AK gençliğin sesini duyurun. Kendinizi akademik olarak en iyi şekilde yetiştirirken fikri, sosyal, sportif her faaliyette AK gençlik adına en önde yer alın. Üniversite topluluklarında, öğrenci kulüplerinde, her türlü organizasyonda AK gençliğin, ülke ve millet adına hayırlı işler yapma iradesini ortaya koyun. AK Parti dün olduğu gibi bugün de yarın da gençlerimizden en çok oyu alan parti olmayı sürdürecektir." diye konuştu.

"AK Parti'nin genel üye sayısı 11 milyon 241 bin"
AK Parti Gençlik Kollarının, son 2 senede 423 bin yeni ve toplamda 1 milyonu geçen genç üye ile AK Parti'nin farkını ve gücünü ispatladığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Gençler, bunu çok iyi bilmeniz lazım. AK Parti'nin genel üye sayısı da Yargıtaydaki kayıtlara göre 11 milyon 241 binle diğer tüm partileri üst üste koyup, üçle çarpsanız bile yetişemeyecekleri bir rakama çıkmıştır. Dün AK Parti saflarında ülkeye ve millete hizmet bayrağını taşıyan gençlerimizle bugün milletvekili, bakan, parti yöneticisi, bürokrat, sivil toplum temsilcisi, girişimci, üretici olarak hayatın farklı alanlarında yol yürümeyi sürdürüyoruz."
Üniversite sıralarında AK Parti bayrağını temsil eden gençliğin yarın da aynı görevleri üstleneceklerini belirten Erdoğan, "Ortaokuldan, liseden gelen gençlerimiz de sizlerden bu nöbeti alarak yollarına devam edecektir. Sevgili gençler; İşte buradan Volkswagen Arena'dan bir kez daha meydan okuyorum. Gençlerimizle aramıza bugüne kadar kimseyi sokmadık. Bundan sonra da hiç kimsenin aramıza girmesine izin vermeyeceğiz. AK Parti, gençlerin partisi olarak kurulmuş ve yükselmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde yoluna devam edecektir." diye konuştu.


Necip Fazıl Kısakürek'in, "Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte. Ölsek de sevinin, eve dönsek de. Sanma bu tekerlek kalır tümsekte. Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:


"Bir ömür boyunca yarının bizim olacağı hayaliyle yürüttüğümüz mücadelemizin sonunda hamdolsun işte bugün burada Asım'ın, dirilişin, Türkiye Yüzyılı'nın nesli, sizlerle birlikteyiz. Yıllardır gençlerimizin enerjisini sömürerek kendi köhne düzenlerini sürdürenler, heveslerini kursaklarında bıraktığımız için bize kızgınlar, bize düşmanlar. Gençlerimizin her sorununu çözdüğümüz, her talebini karşıladığımız, her hayalini gerçeğe dönüştürdüğümüz için istismar alanlarını kaybedenlerin kızgınlığı, bizim şeref payemizdir."


Dün Antalya'da gerçekleştirdiği programlara değinen Erdoğan, "Antalya Kepez'de resmi rakamları istedim. 90 bin. Ardından sel felaketi sebebiyle Kumluca'ya gittim. Orada da 13 bin kişi. Oradan Manavgat'a geçtim, hani yanmıştı ya ormanlar vs... Oraları 1 yıla varmadan bitirdik ve köy konutlarının 450 tanesini sahiplerine teslim ettik." ifadelerini kullandı.


"Başörtüsü yasağını biz
kaldırdık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaman zaman salondaki gençlerin attığı sloganlara karşılık verdiği konuşmasına şöyle devam etti:
"Yıllarca bu ülkenin evlatlarından bir kısmı okul kapılarından geri çevrildi. Katsayı adaletsizliği ile mağdur edildi. Başörtüsü yasağı ile zulme maruz kaldı. Yıllarca bu ülkenin evlatları yeterli sayıda üniversite kontenjanı olmadığı için yükseköğretim imkanından mahrum kaldı. Gençler size bir şey hatırlatacağım. Biz üniversiteye gireceğimiz zaman üniversiteye lise mezunlarından kaç kişi alıyorlardı biliyor musunuz? 10'da 1. Şimdi böyle bir şey var mı? Yok. Şimdi üniversiteye girmek isteyenlerin hepsine kapılar açık. Bunları biz gerçekleştirdik. Gençlerin önünü biz açtık biz. Yıllarca bu ülkenin evlatları yükseköğretim harçlarını ödeyebilmek için sıkıntı yaşadı, üniversite eğitimini sürdürecek maddi imkan, barınacak yurt bulamadığı için okulunu bırakıp gitmek zorunda kaldı. Yıllarca bu ülkenin evlatları terör örgütlerinin pençesine itildi. Dağlarda, mağaralarda ölüme sürüklendi. Yıllarca bu ülkenin evlatları bir avuç seçkin ve mütegallibe tarafından parsellenen, kamu ve özel sektör imkanlarının dışında tutuldu. Yıllarca bu ülkenin evlatları özgürlüklerini, haklarını, taleplerini dile getirmekten bile adeta men edildi. Yıllarca bu ülkenin öz evlatları, kendi ülkelerinde garip, kendi ülkelerinde parya muamelesi gördü."