Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 'Münbiç'te ortak devriye, müşterek devriye için çalışmalar tamamlanmak üzere. TSK, Amerikalı mevkidaşları ile sahada bunu koordine ediyor. Çok yakın bir zamanda hem müşterek eğitim hem de müşterek devriye faaliyetleri başlayacak.' dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Muharrem ayı vesilesiyle dün idrak edilen Kerbela hadisesinin yıl dönümünü ve Aşure gününü anmak istediğini belirten Kalın, bunun, İslam tarihinin en hazin hadisesi olduğunu, bugün yeni husumetlere değil, birlik ve beraberliğe, yakınlaşmaya vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz etti.

Kalın, 'Seyyid-i Şüheda Hz. Hüseyin Efendimizi, Ehl-i Beyti, Kerbela'da yaşadıkları acıyı ve dramı hiçbir zaman unutmadan, onların hatırasını yaşatacak şekilde birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz büyük önem arz ediyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Sadece Türkiye'de değil İslam dünyasında genel manada bu hadisenin çeşitli vesilelerle anma programlarında hatırlandığını dile getiren Kalın, bunun İslam aleminde birlik ve beraberliğe vesile olmasını dilediklerini söyledi.

Kalın, mezhep ve etnik ayrımlara, tarihi hadiseleri gerekçe kılarak ya da bahane ederek bugün yeni husumetler oluşturulmasına asla olumlu bakılmasının mümkün olmadığını vurguladı.

Bugün İslam dünyasının çeşitli yerlerinde de etnik ve mezhebi gerginlikleri kışkırtmak suretiyle yeni çatışma alanları çıkartmak isteyenlerin olduğunun bilindiğine dikkati çeken Kalın, 'Irak'tan Suriye'ye, Pakistan'dan Afganistan'a, Afrika'nın çeşitli yerlerine kadar Arap dünyasında bu tür tahriklerin, provakasyonların yapıldığını biliyoruz. Bunlara karşı hepimizin uyanık olması, birlik ve beraberlik içinde olması büyük önem arz ediyor. Bu vesileyle Kerbela şehitlerimizi rahmetle, hüzünle yad ettiğimizi ifade etmek istiyorum.' diye konuştu.

'MİT, TSK, Özel Kuvvetler, koordinasyon içerisinde Ruslarla birlikte'

Kalın, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında MGK toplantısının yapıldığını anımsattı.

Erdoğan'ın yoğun diplomatik girişimleriyle geçen pazartesi günü Soçi'de varılan İdlib Mutabakatı'nın son derece büyük bir insani krizi önlediğini vurgulayan Kalın, burada Başkan Erdoğan'ın, 'küresel barış diplomasisi' yolunu izlediğini belirtti.

Kalın, bütün dünyanın izlediği, büyük bir insani felaketin geleceğinin haberini veren İdlib saldırısının bu vesileyle önlendiğini kaydetti.

Bu mutabakat çerçevesinde ilgili birimlerin çalışmalarını sahada yürüttüklerini aktaran Kalın, 10 maddelik bir mutabakatın imzalandığını, pazartesiden itibaren de uygulanmaya başlandığını bildirdi.

Kalın, sahada bu ayrışmanın nasıl yapılacağı, silahlardan arındırılmış 15-20 kilometrelik derinlikli alanın nasıl oluşturulacağı, diğer terör unsurlarının buradan nasıl çıkartılacağı ya da pasifize edileceği, silah bıraktırılacağı konularında MİT, TSK, Özel Kuvvetler, koordinasyon içerisinde Ruslarla birlikte bunu sahada çalıştıklarını ifade etti.

'Suriye'nin diğer bölgelerini göz ardı etmemiz söz konusu değil'

Daha önce de devam eden İdlib ile ilgili bir koordinasyon çalışmasının bulunduğuna işaret eden Kalın, teknik heyetlerin Ankara'da toplantılarını yaptıklarını anlattı.

Kalın, İdlib Mutabakatı çerçevesinde bu çalışmaların yoğunlaşacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

'Orada özellikle bu terör unsurlarının ayrıştırılması bizim için de önem arz ediyor. Türkiye hiçbir zaman ne sınırında ne de sınırının güneyinde veya bir başka noktasında herhangi bir terör yapılanmasına müsaade etmez. Biz bunu Afrin'de gösterdik, Cerablus ve El Bab bölgesinde gösterdik, İdlib bölgesinde gösterdik.

Aynı tavrımız, bizim için Suriye'nin Türkiye ile olan diğer sınır bölgelerinde de aynen geçerlidir. Burada kastettiğim özellikle PYD ve YPG kontrolü altında bulunan bölgeler. Biz bunu bir bütün olarak görüyoruz. Yani bütün bu bölgenin terör unsurlarından arındırılması öncelikli hedefimizdir. Yani İdlib Mutabakatı'nı sağlarken, Suriye'nin diğer bölgelerini göz ardı etmemiz söz konusu değil.

'Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Amerikalı mevkidaşlarıyla sahada koordine ediyorlar'

Bu çerçevede ABD ile varılan Münbiç mutabakatının uygulanmasının büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Kalın, şu ifadeleri kullandı:

'Şu ana kadar 48 devriye çalışması yapıldı. Ortak devriye, müşterek devriye için çalışmalar tamamlanmak üzere. Bunu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Amerikalı mevkidaşlarıyla sahada koordine ediyorlar. Ve çok yakın bir zamanda da hem müşterek eğitim hem de müşterek devriye faaliyetleri başlayacak. Faaliyetlere mani bir durum şu anda söz konusu değil.

Yaşanan birtakım gecikmeler oldu, fakat bir gerçek bunu da muhataplarımıza Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden düzenli bir şekilde iletmeye devam ediyoruz.'

Kalın, Münbiç yol haritasının herhangi bir gecikmeye maruz kalmadan uygulanmasının büyük önem arz ettiğinin altını çizerek, '90 gün gibi bir takvim konmuştu, bunun daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmesi hem güven ilişkisinin test edilmesi açısından hem de sahadaki durumun kontrol altına alınması açısından büyük önem arz ediyor.' dedi.

Türkiye'nin bugüne kadar üstüne düşeni yerine getirdiğini belirten Kalın, bundan sonra da getirmeye devam edeceğini söyledi.

'Uluslararası toplumun katkı sunmasını bekliyoruz'

Kalın, Suriye bağlamında bir hususun altını çizmek istediğine değinerek, Başkan Erdoğan'ın liderliğinde küresel barış diplomasisi yürütülürken, uluslararası toplumun üzerine düşen siyasi ve insani sorumluluğu da yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.

Suriye meselesinin, İdlib konusunun, terörle mücadelenin bütün yükünün Türkiye'nin omuzlarına konmasının adil ve doğru olmadığını, bunun kabul edilemeyeceğini belirten Kalın, 'Burada Türkiye'ye dönük 'tebrik ediyoruz, çok iyi bir anlaşma yaptınız' ifadelerini memnuniyetle karşılıyoruz. Ama uluslararası toplumun sorumluluğu bunlardan ibaret olamaz. Siyasi süreçte bütün aktörlerin daha etkin bir rol alması hem anayasa yazım sürecinin hem de ondan sonra takip edecek olan seçim sürecinin hayata geçirilmesi için uluslararası toplumun katkı sunmasını bekliyoruz.' diye konuştu.

Kalın, insani noktada da Türkiye'nin daha fazla desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

'Açık ve net bir uyarı olarak ifade etmek istediğimiz husustur'

MİT ve ilgili güvenlik kurumlarının yurt dışında yürüttüğü operasyonların bulunduğunu vurgulayan Kalın, şu ifadeleri kullandı:

'PKK, PYD-YPG terör örgütüne karşı, DEAŞ, FETÖ ve benzeri bütün terör örgütlerine karşı yurt dışı operasyonları kararlılıkla devam edecek. Şunu bilsinler ki Reyhanlı hadisesinde olduğu gibi 1 yıl sonra da 3 yıl sonra da 5 yıl sonra da olsa Türkiye'ye karşı suç işleyenler mutlaka ama mutlaka adaletin önüne çıkartılacaktır. Buradan bütün terör örgütlerine bu açık ve net bir uyarı olarak ifade etmek istediğimiz bir husustur.

Hangi terör örgütü hangi yöntemi kullanırsa kullansın, kimle sahada iş birliği yaparsa yapsın Türkiye'ye karşı işledikleri suçlar karşılıksız ve cezasız asla kalmayacaktır. Dolayısıyla bu yurt dışı operasyonları son dönemde bunları gördük, neticelerini de sahada aldık. Aynı kararlılıkla bundan sonra da devam edecek.'

'Önemli mesajlar verecek konuşmasında'

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pazartesi gününden itibaren BM Genel Kurulu'nda bir programının olacağını belirterek, şöyle devam etti:

'Sayın Cumhurbaşkanımız BM Genel Kurulu'na ilk gün hitap edecek. O konuşmasını son derece önemsiyoruz. Yaşadığımız küresel krizler, adaletsizlik, eşitsizlik ve çözüm yolları konusunda çok önemli mesajlar verecek. Özellikle Türkiye'nin izlediği bölgesel diplomasi, küresel barış diplomasisi ve diğer alanlarla ilgili önemli mesajlar verecek konuşmasında.

Birçok ikili görüşmesi olacak çeşitli devlet başkanlarıyla, uluslararası kurum ve kuruluşların başkanlarıyla da programları el verdiği ölçüde yoğun bir diplomasi trafiği de olacak. Çeşitli BM programlarına katılması öngörülüyor. Tabii ki orada Türk vatandaşlarımızla buluşacağız, onların da sorunlarını dinleyeceğiz, çeşitli heyetlerle de görüşmeleri olacak.'

New York'tan Berlin'e geçeceklerine değinen Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'ya resmi ziyaret gerçekleştireceğini bildirdi.

Kalın, Almanya ziyaretine son derece olumlu yaklaştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Almanya ile ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesi, derinlik kazanması için önemli bir vesile olarak görüyoruz. Oraya pozitif bir gündemle gidiyoruz. Öncesinde Maliye Bakanımızın başkanlığında bir heyetle gitmek suretiyle çeşitli görüşmeler yapacaklar. Orada hem siyasi hem ekonomik hem kültürel konuları etraflı bir şekilde ele alma imkanımız olacak. Alman tarafının da bu ziyarete iyi hazırlık yaptığını memnuniyetle görüyoruz.

Bu ziyaretin ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, orada yaşayan vatandaşlarımız ve Türk kökenli diğer Alman vatandaşları, Türkiye'de yaşayan Almanlar ve Alman şirketleri ve bütün bu boyutlarıyla hayırlara vesile olmasını öngörüyoruz.'

'Program disiplinli şekilde uygulanmaya devam edecek'

Kalın, dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program'la (YEP) ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:

'Dün Sayın Bakanımız çok iyi detaylandırılmış, kapsamlı, gerçekçi, hedefleri belli olan bir program açıkladı. Yeni büyüme hedefleri ortaya koydu ve 3D şeklinde formüle edilen bir çerçeveyi ortaya koydular. Türk ekonomisinin yeniden yapılandırılması ve önceliklerin doğru konulması, tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi ve Türk ekonomisinin zaten sağlam olan bünyesinin daha da korunması konusunda bir program açıklandı.

Bunun neticelerinin çok olumlu olduğunu görüyoruz, piyasalar tarafından da olumlu bir şekilde algılandığını görüyoruz. Bu ilkeler çerçevesinde bu program da gayet disiplinli bir şekilde uygulanmaya devam edecek.'

'Bahçeli'nin dün yaptığı açıklama memnuniyet verici'

Türkiye'nin Rusya ile varılan mutabakat çerçevesinde İdlib'de bulunan gözlem noktalarının artırılması yönünde bir planı olup olmadığına yönelik soru üzerine Kalın, İdlib'de 12 askeri gözlem noktasının olduğunu, bu gözlem noktalarının takviye edilmesi, güçlendirilmesi, ihtiyaçların karşılanması konusundaki faaliyetlerin devam ettiğini söyledi.

Bu gözlem noktalarının İdlib'e muhtemel saldırıları önleyen en önemli güvence olduğunu vurgulayan Kalın, 'Sayı ile ilgili değil ama takviye noktasında gerekli adımlar bugüne kadar atıldığı gibi bundan sonra da atılmaya devam edecek.' diye konuştu.

'Hedeflere ulaşmak için gereken bütün adımlar atılacak'

İdlib'deki silahsızlandırılmış bölgede grupların pasifize edilmesine yönelik MİT'in Rus istihbaratı ile yaptığı çalışmanın detaylarının sorulması üzerine Kalın, mutabakat öncesinde de teknik heyetlerin bu konuyu çalıştıklarını, o mutabakatla yeni bir talimat çerçevesinin ortaya çıktığını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın şöyle devam etti:

'Milli İstihbarat Teşkilatımız sahada, Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte ılımlı muhalifler ve Ruslarla da koordinasyon halinde çalışmayı yürütüyorlar. Operasyonel detayları şu anda vermem mümkün değil ama mutabakatta ortaya konan hedeflere ulaşmak için gereken bütün adımlar atılacak. Bunun yolu ikna olur, pasifize etmek olur, başka yöntemler olur. Çünkü biz ne o bölgede ne kendi sınırımızda herhangi bir terör unsurunun bulunmasına asla müsaade etmeyiz. Bunun için gereken şeyleri bugüne kadar nasıl Afrin'de, Cerablus'ta ve başka yerlerde yaptıysak bundan sonra da yaparız. Orada bizim amacımız sivilleri korumak, mevcut İdlib çatışmasızlık bölgesi sınırını muhafaza etmek, ılımlı muhalifleri korumak ve onların siyasi süreç içerisinde kalmaya devam etmesini sağlamak.'

'Güçlerini kırmaya dönük adımlar kabul edilemez'

Bir tarafta devam eden bir siyasi sürecin varlığına işaret eden Kalın, ılımlı Suriye muhalefetinin korunması, desteklenmesi ve güçlendirilmesinin önem arz ettiğini kaydetti.

Masaya kimin oturacağını sahadaki gelişmelerin belirlediğine dikkati çeken Kalın, 'Onları yok sayan ya da terörle mücadele bahanesiyle, adı altında, onları ortadan kaldırmaya, güçlerini kırmaya dönük adımların kabul edilemez olduğunu zaten ifade ettik.' diye konuştu.

İdlib Mutabakatı ile bir tarafta siyasi bir krizin önlendiğinin, diğer tarafta da devam eden siyasi süreçlerin önünün tıkanmasının engellendiğinin altını çizen Kalın, şu ana kadar ılımlı muhaliflerden gelen açıklamaların olumlu olduğunu ifade etti.

Bunun, ılımlı muhaliflerin siyasi sürece katılma şevkini de artırdığına işaret eden Kalın, Türkiye'nin bu çerçevede ilerlemeye devam edeceğini söyledi.

'Ciddi bir endişe kaynağı'

Münbiç ile ilgili çalışmanın yol haritası çerçevesinde birkaç aydır devam ettiğini bildiren Kalın, 'Bizim arkadaşlarımızın sahadan aldığı bilgiler, sürecin, belki arzu edilen düzeyde olmamakla beraber biraz yavaş ilerlediği şeklinde. Bunu takip etmeye devam edeceğiz.' dedi.

YPG/PKK unsurlarının tamamen çekilmesi ve Fırat'ın doğusuna geçmeleri konusundaki çalışmaların devam ettiğini açıklayan Kalın, şöyle devam etti:

'Münbiç yol haritası önemli bir anlaşma, biz buna sadığız, gereğini yapacağız. Eş zamanlı olarak Amerikan yönetiminin YPG ve PYD ile angajmanının devam ediyor olması, bizim için ciddi bir endişe kaynağıdır. Bir tarafta Münbiç yol haritasını uygularken öbür tarafta YPG ve PYD'ye her tür silah desteğinin, finans desteğinin, siyasi desteğin, medya desteğinin verilmeye devam edilmesi kabul edilemez. PYD ve YPG'ye verilen her destek, doğrudan ya da dolaylı olarak PKK terör örgütüne verilmiş bir destek demektir. Bu hususu göz ardı etmeden ilerleyeceğimiz yolu birlikte tespit etmemiz ve bu çalışmaları yürütmemiz önem arz ediyor.'

Kalın, YPG ve PYD konusunda Türkiye'nin hassasiyeti ve pozisyonun son derece net olduğunu vurguladı.

'FETÖ'nün rahat nefes almasına Türkiye Cumhuriyeti izin vermeyecek'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinde FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi konusunda herhangi bir gelişme yaşanmasının beklenip beklenmediğine yönelik bir soruya Kalın, 'Bu Amerika olur, başka yerler olur, FETÖ'nün yuvalandığı başka ülkeler olabilir, başka bölgeler olabilir, buralara dönük de ilgili birimlerimizin, kurumlarımızın operasyonları hiç ara vermeden devam edecek. Türkiye Cumhuriyeti devletinin nefesini enselerinde hmeye devam edecekler.' karşılığını verdi.

Her an, her yerde, her şeyin olabileceğini vurgulayan Kalın, 'Bu konuda Cumhurbaşkanımızın çok net talimatının olduğunu, ilgili birimlerimizin de bu konuda son derece profesyonel çalışmalar yaptığını ifade edeyim. Daha önce Kosova'da, başka yerlerde olduğu gibi benzer operasyonlar olabilir. FETÖ'nün rahat nefes almasına Türkiye Cumhuriyeti izin vermeyecektir. Bunu herkes bilsin. Türkiye Cumhuriyeti devletinin nefesini enselerinde hmeye devam edecekler.' dedi.

'Cumhurbaşkanımızın çeşitli devlet başkanları ile görüşmeleri olacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile bir görüşmesinin olup olmayacağı yönündeki soruya Kalın, 'Amerika ziyareti çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın çeşitli devlet başkanları ile görüşmeleri olacak, çeşitli programlara katılacak. Programın akışı netleştikçe sizlerle paylaşırız. Kesinleşenler, kesinleşmeyenler var.' cevabını verdi.

'Açıklamayı biz memnuniyetle karşılıyoruz'

Yerel seçimlerde ittifak çalışmalarına ilişkin soru üzerine, Cumhur İttifakı'nın Türk siyasetine katkı sunduğunu ifade eden Kalın, bu ruhun muhafaza edilmesinin yerel seçimlerde de önem arz ettiğini söyledi.

Kalın, bunun detaylarını Başkan Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla kurmaylarıyla çalışacağını bu nedenle bu konuyu parti tarafına bırakmak istediğini belirtti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yerel seçimlerde bazı büyükşehirlerde aday çıkarmayacakları yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Kalın, 'Bahçeli'nin dün yaptığı açıklama memnuniyet verici. İttifakın ruhuna sadık bir şekilde seçimlere doğru planlar yaptıklarını göstermesi açısından bu açıklamayı biz memnuniyetle karşılıyoruz.' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşüp görüşmeyeceği sorusu üzerine Kalın, bu görüşmelerin her an olabileceğini ama Erdoğan'ın Amerika'ya gitmesine iki gün kaldığını, bugün AK Parti MKYK toplantısı olduğunu, Erdoğan'ın yarın İstanbul'da TEKNOFEST programına katılacağını kaydetti.

Kalın, 'Muhtemelen ABD dönüşü tekrar böyle bir gündemimiz olabilir.' dedi.

İstanbul'da devam eden TEKNOFEST'e ilişkin de Kalın, 'Türkiye'nin genç, dinamik, dünyaya açık potansiyelini gösteren çok güzel çalışmaları orada sergileme imkanı buldu arkadaşlar. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.' ifadelerini kullandı.

Kalın, Türkiye'nin ne kadar çok yönlü, derinliği olan bir ülke olduğunu göstermesi açısından bilim, teknoloji, savunma sanayi ve diğer alanlarda ülkenin potansiyelini ortaya koyan TEKNOFEST programının hayırlara vesile olmasını diledi.

'Sayın Bahçeli'nin görüşünü saygıyla karşılıyoruz'

Katar Şeyhi'nin Türkiye'ye hediye ettiği uçakla ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'Türkiye Cumhuriyeti hibe kabul etmez' sözlerinin hatırlatılması üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda Tahran dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

Uçakla ilgili Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesinden çıkan bir lira bile söz konusu olmadığının altını çizen Kalın, şunları söyledi:

'Alınan uçak kimsenin şahsi malı değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin uçak filosu envanterine konmuş bir uçaktır. Türkiye ve Katar arasındaki iyi ilişkilerin bir göstergesi olarak değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Bunun üzerinden yeni siyasi polemikler üretmeye gerek yok. Sayın Bahçeli'nin görüşünü saygıyla karşılıyoruz elbette. Türkiye Cumhuriyeti envanterine girmiş bir uçaktır. Diğer uçaklar nasıl hizmet ediyorsa veya devletin envanterindeki diğer unsurlar nasıl hizmet ediyorsa o da o şekilde hizmet edecektir.'

Bir gazetecinin, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomik Program'a atıfta bulunarak, 'Kıdem tazminatı fonu kurulacak mı, tasarruf tedbirleri çerçevesinde sosyal yardımlar kesilecek mi?' sorusu üzerine ise Kalın, 'Kıdem tazminatıyla ilgili yeni bir çalışmadan öyle bir netice çıkarmadım. Sizin farklı bir değerlendirmeniz ya da yeni bir okumanız varsa onu bilemem. Sosyal yardımların kesilmesi şeklinde bir formülasyon yok ama genel manada dengelenme, disiplin ve değişim ilkeleri çerçevesinde ekonomik yeniden yapılandırmanın birçok alana uygulanacağını, kamunun alacağı tasarruf tedbirleri çerçevesinde bu ilkelerin hayata geçirileceğini ifade etmek isterim.' dedi.

İdlib Mutabakatı çerçevesinde takvimin nasıl işleyeceği ve silahların toplatılması için son tarihin ne olacağının sorulması üzerine de Kalın, şu değerlendirmeyi yaptı:

'15 Ekim'i, biz Pazartesi günü Soçi'deki görüşmede kendimize son tarih olarak koyduk. Çalışmalar da bu çerçevede devam ediyor. Ucu açık bir şey olmasın, tarihi, takvimi belli olsun dendiği için iki liderin talimatıyla bu metin yazıldı. Biz de oradaydık. 15 Ekim tarihi oraya eklendi. Sahadaki operasyonel çalışmalar, şu anda devam ediyor. Biz Türkiye olarak, üzerimize düşeni yapacağız amacımız orada bu mutabakatı ihlal edecek hiçbir uygulamaya izin vermemek. Biz bu mutabakata sadığız bunu da hayata geçirmek için gerekli adımları atacağız.

Şu anda sahadaki sakin ortam memnuniyet verici bir durum. Bunun devamını sağlamak için de askeri gözlem noktalarının takviye edilmesi gerek muhaliflerle görüşülmesi, Ruslarla koordinasyon yapılması orada 'İHA'larla gözlem yapılmasına yönelik çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, tek tip askerlikle ilgili bir çalışmanın olup olmadığına ilişkin bir soruya da bu konunun gündeme gelmediğini, bir hazırlığın olmadığını, ancak değerlendirilebileceğini söyledi. AA