İLKHA/ Peygamber Sevdalıları Vakfı Genel Merkezi tarafından yayımlanan mesajda, 'Mekke; tevhid inancının en büyük sembolü olan Kabe'nin bulunduğu mukaddes bir şehirdir. Yüce Rabbimiz bu şehre 'Ümmül Kura' yani 'şehirlerin anası' unvanını vermiştir. Mekke, Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu, çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği, vahyin indiği ve Efendimizin 'yeryüzünde bana en sevimli yer' dediği şehirdir. Mekke'de vahyin nuru aydınlanmaya başlayınca, nasipsizler Peygamber Efendimiz ve sahabelerine çeşitli eziyetler, işkenceler çektirmiş, boykotlar uygulamış ve onları bu şehirden çıkarmışlardı. Fakat Yüce Allah, Peygamberine kutlu bir fetihle Mekke'yi fethetmeyi nasip etti. Böylece Kabe şirkten arındırıldı, tüm putlar alaşağı edildi ve 'Hakk gelip Batıl zail oldu.' ifadeleri kullanıldı.

'Fetih, Allah ile kul arasına giren tüm engelleri kaldırmaktır'
Mesajın devamında fethin amaçlarına değinilerek, 'Fetih, Allah ile kul arasına giren tüm engelleri kaldırmaktır. İnsanların hem dünya hem de ahiret saadetine kavuşturmaya çalıştırmaktır. Fetih, sadece sınırları genişletmek değildir. Zulmün işgaline karşı adaleti sağlamaktır. Sömürü işgaline karşı hakkı tesis etmektir. Fetih, fuhşiyat, münkerat işgaline karşı bir settir. Küfür işgal eder; İslam ise fetheder. Küfür yakıp yıkar, talan eder; fetih ise inşa eder, ihya eder. İkisi asla aynı şeyler değildir. İşgal ile alınan topraklarda hiçbir değere, hiçbir kutsala saygı duyulmaz. İşgal ile yaşlı, kadın, çocuk demeden canlara kıyılır. Cami, okul, hastane demeden her yer harap edilir. Fetihte ise din, can, mal, akıl ve nesil güven altına alınır. Bundan dolayı Mekke'nin fethine sadece bir tarihi olay penceresinden bakılmamalıdır.' denildi.
'Yılbaşı geceleri, işgal
hareketlerinden biridir'
İslam düşmanlarının çeşitli yöntemlerle Müslümanları ifsat etmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, 'İslam düşmanları bugün işgal çeşitlerini arttırmış durumdadırlar. Artık sadece topraklarımızı değil; zihnimizi, ailemizi ve toplumumuzu da işgal etmeye yönelik hareketleri, çalışmaları bulunmaktadır. Yüce dinimiz İslam'da olmayan birçok şeyi bizlere çeşitli şekillerde empoze etmeye çalışmaktadırlar. Yılbaşı gecesi olarak bilinen gece de bu işgal hareketlerinden biridir. Sabahlara kadar içkinin, kumarın ve daha birçok haramın işlendiği yılbaşı gecesini, toplumun bir değeri gibi göstermeye ve insanları bu çirkinliklere yönlendirmeye çalışmaktadırlar. Oysa Rabbimiz bunları kesinlikle yasaklamış ve Kur'an-ı Kerim'de bu hususla ilgili şöyle buyurmuştur: 'Ey iman edenler! İçki, kumar dikili taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister. Sizi, Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?' (Maide, 90-91)' ifadelerine yer verildi.
'Yılbaşı veya Noel asla
toplumumuzun bir değeri değildir'
'Müslümanlar için yılbaşı takvim başlangıcından başka bir şey ifade etmemektedir. Yılbaşı veya Noel asla toplumumuzun bir değeri değildir. Çünkü bu gecenin ne dini ne de milli hiçbir anlamı yoktur. İslam beldelerinin çoğu zulüm altındayken, Müslümanların bu hale gelmesine sebep olanlarla birlikte 'Noel' adı altında eğlenmek ise elbette hiçbir Müslümanın kabul edeceği bir durum olamaz ve olmamalıdır. Mekke'nin fethi ile tekrardan değerlerimize, özümüze, inancımıza dönmemiz gerekmektedir. Batı taklitçiliğine karşı gerçek kurtuluşun, huzurun, saadetin ve adaletin kaynağının yüce dinimiz İslam olduğu bilinmelidir. Mekke'nin fethi ise böyle bir ruhun en büyük göstergesidir.' denildi.
Açıklamanın sonunda; 'Bu vesile ile kutlu bir fetih olan Mekke'nin fethini yad ederek bu ruhla uyanmayı, toparlanmayı ve dirilişe geçmeyi Rabbimizden diliyoruz. Gireceğimiz yeni yılın tüm Müslümanlara, İslam ümmetine hayırlar getirmesini; zulüm altındaki kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını ve onlara zaferler nasip etmesini yüce Rabbimizden diliyoruz.' ifadelerine yer verildi.