AA / GAPTAEM mühendisleri, Milli Tarım Projesi kapsamında yerli ve milli çeşitleri geliştirmek için bölgedeki birçok bitki çeşidi üzerinde inceleme ve testler yürütüyor.

Özellikle yok olmak üzere olan yerli çeşitler üzerine çalışan mühendisler, GAP Bölge Kalkınma İdaresinin desteğiyle 5 yıl önce 'Yerel Üzüm Çeşitlerinin Çardak Terbiye Sisteminde Performanslarının Belirlenmesi Projesi'ni hayata geçirdi.

Proje kapsamında il merkezi ve ilçelerdeki yerel üzüm çeşitlerini toplayan mühendisler, yok olmuş veya yok olmak üzere olan Heştur, Çiloreş, Simore, Kızılbanki, Serpenekıran, Şire, Hasani, Elma, Küllahi ve Tahannebi'nin de aralarında yer aldığı 23 üzüm çeşidini çoğaltarak koruma altına alırken, yeniden üretime kazandırmak için çaba sarf ediyor.

GAPTAEM Müdürü İbrahim Hail Çetiner yaptığı açıklamada, bölgenin bir zamanlar bağcılığın önemli merkezlerinden olduğunu söyledi.

Zamanla bağcılığın ve üzüm üretiminin azaldığını belirten Çetiner, şöyle devam etti:

'Bu projemizle kaybolmaya yüz tutmuş olan yerel üzüm çeşitlerini koruma altına almayı hedefledik. Özellikle bazı çeşitleri sonraki yıl bulamayışımız ne kadar doğru bir iş yaptığımızı göstermektedir. Elma üzümü çeşidimiz Siverek ilçemizde sadece son 2 omca (bağ kökü) olarak kalmıştı. Biz de hemen o çeşidimizden çeliğimizi aldık ve çoğalttık. Sonraki yıl kontrol amaçlığı arkadaşlarımız gittiğinde kalan son 2 omcayı da bulamadı. Biz de bunun gibi yok olmak üzere olan 23 yerel bağ üzüm çeşidini koruma altına aldık. 3 yıldır bu çeşitlerimizle arazi şartlarında denemeler yapıyoruz. Bölgemizin birbirinden değerli farklı çeşitlerini inşallah önümüzdeki yıl tescile sunarak bölge çiftçimizin hizmetine, ülke ekonomisine ve gen kaynağına yeni bağ çeşitlerini kazandırmış olacağız. Ayrıca bu çeşitlerimizi bu şekilde koruma altına almış olacağız.'

- 'Projeyi bu yıl tamamlayacağız'

Projeyi yürüten Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi İsmail Rastgeldi de kentin geniş tarım alanlarıyla bağcılık açısından önemli bir yer olduğunu ifade etti.

İlçeleri tek tek gezerek yerel çeşitleri topladıklarını söyleyen Rastgeldi, '2015 yılından itibaren bunları genetik kaynak olarak topladık, daha sonra aşıladık ve Tek Tek Dağları İstasyonu'nda yetiştirmeye başladık. Projeyi bu yıl tamamlayacağız, yakın bir zamanda sonuç raporunu yazacağız. Burada kalite ve verimlilik konusunda performansı yüksek çıkan yerel çeşitlerimizin inşallah tescilini gerçekleştireceğiz.' dedi.

Rastgeldi, üzüm çeşitlerinin, temmuz ayında başlayıp ekim ayına kadar olgunlaşan, farklı özelliklere sahip çeşitler olduğunu bildirdi.

Bağcılıkta sıcaklığın önemli bir etken olduğuna işaret eden Rastgeldi, 'Şanlıurfa çok eski dönemlerden beri bağcılığın yapıldığı bir yer. Gerek toprak yapısı gerek iklim gerekse sıcaklık bağcılık için son derece önemli etkenler. Yaptığımız çalışmalarda da sıcaklığın bölgedeki üzüm çeşitlerinin yapısı ve içeriği üzerinde çok olumlu katkıları olduğunu gördük.' diye konuştu.