Çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Erzurum'a gelen İçişleri BakanıEfkan Ala'yı havalimanında Vali Ahmet Altıparmak ile kamu kurum müdürleri karşıladı.

Bakan Ala, VIP Salonu'nda, bir gazetecinin, "Tezkere, meclisten geçti. MHP destek verirken, anamuhalefet partisi destek vermedi. Bu konuda değerlendirme alabilir miyiz? Sınırdaki gelişmeler nelerdir?" yönündeki soru üzerine, siyasette tutarlı olmanın çok önemli olduğunu söyledi.

Milletin menfaatlerini dikkate alan bir politika ürettiklerini ifade eden Ala, "Ne yaptığımızı biliyoruz, hangi kararları almamız gerektiğini biliyoruz ve hangi zamanda onları yürürlüğe koyacağımızı da değerlendirip, kararlarını verip, yolumuza devam ediyoruz. Burada bizi sürekli çeşitli konularda eleştiren anamuhalefet partisi, o konulara ilişkin inisiyatif aldığımızda yanımızda durmuyor ve karşımızda oluyor. Bunu siyaseten izah etmek mümkün değil" diye konuştu.

Anamuhalefet partisinin bunu da millete izah edemediğini belirten Ala, şunları kaydetti:

"Her seçimde mağlubiyet yaşıyorlar çünkü milletimiz ferasetiyle neyin doğru neyin yanlış olduğunu görüyor ve buna ilişkin politikalar üretmemizi bizden bekliyor. Orada didişmeyi beklemiyor bizden. Birimizin doğru dediğine, öbürümüzün yanlış demesi bir politika değil. Politika, milletimizin doğru dediğine doğru demektir. Yoksa, milletimizin doğru dediğine AK Parti doğru diyor ama AK Parti'nin doğru dediğine ben yanlış diyeyim politikası artık çok gerilerde kaldı. Bu, o yapıyı da bitiren politikadır. Millete, memlekete faydası olmayan bir politikadır. Onu yapan ve yürüten partiye de faydası olmayan bir politikadır. Onun için onu da defalarca test ettiler. Her sandıktan seçim sonuçlarına baktığımızda yenilgiyle çıkmalarının ana nedeni budur."

"Muhalefeti de çok önemsiyoruz"

Ala, "Peki neden biz muhalefetle de neden bu kadar ilgileniyoruz? Yani yanımızda olsunlar, doğru işi beraber yapalımı neden çok vurguluyor ve söylüyoruz? Çünkü muhalefet de siyasetin bütününe dahildir. Bugün Türkiye'de yapıcı bir anamuhalefet olsa biz bu Anayasa ile bu anayasal düzenle yolumuza devam etmeyiz. Türkiye'ye yakışan, gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi içeriğe sahip olan bir anayasa yaparız, sivil bir anayasa ve bununla yolumuza devam ederiz" diye konuştu.

Sivil anayasayla yola çok hızlı devam edebileceklerini söyleyen Ala, "O potansiyeli üretime, ticarete dönüştürecek, ihracata dönüştürecek ki Allah'a şükür 160 milyar dolara dayandı ama 500 milyar dolar hedefimiz var. Bunlara biz nasıl varacağız? Bunlara Türkiye'de milletimizle 77 milyonla varacağız. İktidarıyla muhalefetiyle doğru şeylerin yanında olarak varacağız. Onun için muhalefeti de çok önemsiyoruz. Keşke anamuhalefet partisi, o doğruların yanında olsun" dedi.

Anamuhalefet partisinin dün kendilerini eleştirdiğini, bugün eleştirdiği şeylerin içerisinde olduğunu belirten Ala, şöyle devam etti:

"Neden hayır diyor, bunu anlamak mümkün değil. Eski tarz, eski Türkiye'de, zaten Türkiye'de kaybettiren, uygulayan partilere de kaybettiren bir politika tarzıydı. Bugünkü Türkiye'de bunun yeri yok. Sandıklar da bunu gösteriyor zaten, bundan sonra da gösterecektir. Türkiye'nin milli menfaatlerine uygun, milletimizin arzularına uygun, Türkiye'nin çıkarlarını, Türkiye'nin milli güvenliğini, ulusal güvenliğini dikkate alan bir içerikle ciddi bir çalışmayla tezkereyi yeniledik. Geçen seneki ondan önceki senelerde de olan tezkereler vardı. Bunu biraz daha kapsamlı, içeriği biraz daha geniş ve günceli dikkate alan bir tezkere. O da yüksek bir oranla geçti. Ben Milliyetçi Hareket Partisi'ne teşekkür ediyorum. Söyledikleri şekilde tezkereye evet oyu verdiler."

Sınırdaki gelişmeler

"HDP de burada tezkereye hayır oyu verdi. Oysa kendi eleştirdikleri konular vardı. Bunlar tutarsız politikalardır" diyen Ala, "Sınırda da bizim bir politikamız var. Orada biz bir Osmanlı sonrası devletiz. Biz büyük devlet gibi düşünmek zorundayız, büyük devletiz. Büyük devlet olmak zorundayız. Büyük devlet olmadığımızı düşünenlere söylüyorum bunu. Biz küçük topluluklar gibi davranamayız" diye konuştu.

Balkanlarda bir problem olduğu zaman insanların yüzünün Türkiye'ye döndüğüne belirten Ala, şöyle konuştu:

"Orta Asya'da bir problem olduğunda, Kafkaslar'da olduğunda buraya döner, Orta Doğu'da olduğunda buraya döner ve haklıdırlar. O taraflarda, Irak ve Suriye'deki bu karmaşa ve iç savaş, gerçekten bizi yaralamaktadır. Başından beri Türkiye olarak bunun, bu noktaya gelmemesi için uluslararası platformlarda, Birleşmiş Milletler nezdinde, uluslararası ikili görüşmelerde sürekli bu sorunları dile getirdik. Bu karmaşanın, otorite boşluğunun böyle sonuçlar doğurabileceğini hep söyledik. Maalesef gerekli inisiyatifler alınmadı zamanında. Şimdi de bu sorunla karşılaştık. Bizim üzerimize düşen neyse onu yapıyoruz şu anda."

"Bu zulme dur demek gerekir"

Sınır ötesindeki çatışmaların durdurulması için bir an önce oranın bir düzene kavuşması için hem Birleşmiş Milletler nezdinde hem uluslararası kuruluşlar nezdinde hem de görüştükleri ülkelerle yaptıkları girişimlerde ellerinden geleni yaptıklarının altını çizen Ala, şöyle devam etti:

"Türkiye olarak da bize gelen 1,5 milyonu aşkın, Suriye ve Irak'tan gelen vatandaşlara, bizim için misafir olan bu kardeşlerimize biz de millet olarak, devlet olarak, memleket olarak bize düşeni yapıyoruz ama dünyaya da insanlığın vicdanına da çağrıda bulunuyoruz. İnsanlığın vicdanını yaralayan bu zulme dur demek gerekir. Tarih, zulme dur demeyen ülkeleri de bu ayıplarıyla yazacaktır, bu ayıplarıyla yad edecektir. Hem Ürdün'de hem Lübnan'da hem Türkiye'de çok sayıda bu Suriye'den, Irak'tan göç eden misafirler var. Hiçbir ülkeden de doğru dürüst ciddi yardım gelmemektedir. Bir, iki ülkeden küçük yardımlar dışında gelmemektedir. Bu da insanlığın bir ayıbıdır. Bizim için de Türkiye'de insanlığın vicdanıdır ve o insanlığın vicdanını yerine getirmektedir." AA