CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya, Filistin'de hayatını kaybedenler için gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşunun ardından başladı.

Kürsüye, boynuna taktığı Kubbet-üs Sahra çizimi Türk bayraklı atkı ile çıkan Kılıçdaroğlu, dün dünya tarihinin önemli olaylarından birisinin yaşandığını, Filistin'de 60'a yakın kişinin katledildiğini, 3 bine yakın insanın yaralandığını hatırlattı.

İnsanın değerinin bilinmesi ve adaletin sağlanması gereken, bilimin ve teknolojinin geliştiği 21. yüzyılda bulunulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, gelinen noktada Filistin halkına yapılanan açıkça bir zulüm ve katliam olduğunu vurguladı.

Katliamı yapanları, zulüm edenleri şiddetle kınayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

'Beklerdik ki bütün dünya ayağa kalksın. Gördüğümüz tablo şudur; Amerika'da kendi iç sorununu çözemeyen bir başkan, sorunu gündemden düşürmek için İsrail'le ilgili başka politikaları yürürlüğe koydu. 18 yıldır başkana verilen yetki kullanılmadı. Tel Aviv'den Kudüs'e, Amerika'nın büyükelçiliği taşındı. Gönül isterdi ki Sayın Trump da bunu uygulamasın. Hem diyeceksiniz ki 'Bizim ülkemizde demokrasi var, Birleşmiş Milletler Amerikan topraklarında, İnsan Hakları Beyannamesi orada dillendiriliyor', öbür taraftan aynı coğrafyadan Ortadoğu'ya müdahale ediyorsunuz. Ortadoğu'nun kan gölü olmasına sessiz kalmanın ötesinde, teşvik ediyorsunuz. Pimi çekilen bir bombayı Ortadoğu'nun kalbi olan Kudüs'e yerleştirdiler.'

Kılıçdaroğlu, dünün, tarihe 'kanlı Pazartesi' olarak geçeceğinin altını çizerek, 'Kanlı Pazartesi'yi hiçbir Ortadoğulu ve hiçbir dünyalı unutmamalıdır. Bir tarafta ellerinde en gelişmiş silahlar, öbür tarafta sadece ve sadece barış isteyen, kendi topraklarını isteyen bir Filistin halkı var ve siz o gelişmiş silahlarla acımasızca insanları tarıyorsunuz, katlediyorsunuz. Bu mudur insanlık, bu mudur ahlak, bu mudur adalet?' ifadesini kullandı.

'21. yüzyılda bu kavramlar nasıl oldu da bu kadar değersizleşti, nasıl oluyor da Ortadoğu kan gölüne düşünüyor.' sorusunu yönelten Kemal Kılıçdaroğlu, Trump'ın bunu kendi ülkesinde bilim adamlarına, insan hakları aktivistlerine sormasını istedi.

'Kimse demokrasi dersi vermesin'

Kılıçdaroğlu, acımasızca o insanların üzerine kurşun yağdıranları tarihin asla unutmayacağını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

'O gencecik çocukların ellerinde silahı yok, tankları, topları, tüfekleri yok. Sadece ve sadece slogan atıyorlar, yürüyüş yapıyorlar ve mücadele ediyorlar. Buna bile tahammülleri yok. Kimse bundan sonra kalkıp da dünyaya demokrasi dersi vermesin. Her demokrasi dersi verdiklerinde onlara kanlı Pazartesi'yi hatırlatmak insanlığın temel görevlerinden birisi olmak zorundadır. Artık bunu yapacağız. Ortadoğu'da Amerika artık arabulucu olma rolünü tümüyle kaybetmiştir. Çünkü taraftır. İsrail hükümetinden yana taraftır. Dolayısıyla ABD yönetiminin, Trump yönetiminin Ortadoğu'ya barış getirme şansı artık yoktur. Trump yönetimi Ortadoğu'ya kanı ve gözyaşını, ölümleri getirir artık.'

Kılıçdaroğlu, 'Gönül isterdi ki bu katliam karşısında dünya ayağa kalksın. Kısık seslerle bu protestolar yapılıyor, kısık seslerle. Arap dünyası... Kendi içinde birlik olmayan Arap dünyası, birbirini yiyen Arap dünyası, birbirini gırtlaklayan Arap dünyası, egemen güçlerin oyununa gelen Arap dünyası... Bir araya gelip Filistin'e sahip çıkamıyorlar. Bundan daha büyük bir ayıp tarihte yoktur. Biz sahip çıkarken, onlar bizim kadar sahip çıkamıyorlar. Kendi vatanını savunan insanlar katledilirken kısık seslerle protesto bizim içimize sindireceğimiz bir tepki şekli değildir.' dedi. AA