AA / Esed rejimi ve Rusya'nın saldırıları nedeniyle İdlib kırsalına göç etmek zorunda kalan aileler, soğuk hava ve çamur içerisindeki kamplarda hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Yol, su ve elektrik olmayan kamplarda içecek su dahi bulamayan Suriyeliler soba, ilaç, gıda ve su gibi ihtiyaç malzemelerine ulaşmak istiyor.
Hava şartlarının yaşamı daha da zorlaştırdığı 90 çadırlık Yavru Fida kampı, dramın yaşandığı yerlerden sadece birisi.
Kayalıklar altındaki bir tarlaya derme-çatma çadır kuran aileler, yakacak ihtiyacını çöplerden, su ihtiyacını ise yağmur suyuyla karşılıyor.
Islanan elbiselerini kurutacak sobaları dahi olmayan Suriyeliler, dışarıda yaktıkları çalı ve bez parçalarıyla ısınmaya çalışıyor.
Maarat Al-Numan'dan gelen ve çadır kampta gönüllü imamlık yapan Abu Mahmud, kamplarında 90 ailenin yaşadığını kaydetti.

'Kamptaki herkes yoksul'
Kamptaki kimsenin para kazanacak bir işi olmadığını aktaran Mahmud, 'Buradaki herkes yoksul. Hayatlarını devam ettirebilmeleri için hiçbir şeyleri yok. Herkesin çocuğu var. Günlük hayatlarını devam ettirmeleri için 4-5 bin Suriye lirasına ihtiyaç duyuyorlar. Ancak ailelerin ceplerinde 1000 Suriye lirası bile yok. Çok zor durumdayız.' ifadelerini kullandı.
Şimdiye ana kadar kendilerine bir yardımın gelmediğini vurgulayan Mahmud, acilen soba, yakacak, battaniye ve gıdaya ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.
İki çocuğu ve eşiyle Maarat Al-Numan'dan gelen Ahmed Abdullah da soğuk havaların özellikle çocukları çok etkilediğine vurgu yaparak, 'Burada çok sayıda çocuk var ve hava çok soğuk. Her taraf çamur ve sel. Battaniye, yedek kıyafetimiz yok. Her türlü yardıma ihtiyacımız var. İnşallah birileri sesimizi duyar.' diye konuştu.

Astana anlaşmaları ve Soçi
mutabakatına uymadılar
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle, nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya'nın, Türkiye'yle 17 Eylül 2018'de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda bin 600'den fazla sivil can verdi.