İLKHA/ Akraba ziyareti için gittiği köyünde PKK'li bir grup tarafından aracıyla beraber kaçırılan İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adıyaman'ın kaçırılması gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Şanlıurfa'da özel televizyon kanalının programına konuk olmak için Şanlıurfa'ya gelen gazeteci Ali Adıyaman'ı bir grup gazeteci karşıladı. Şanlıurfa'nın en önemli dini turizm mekanlarından olan Balıklıgöl'de balıklara yem atan Adıyaman, Hz. İbrahim'in makamı olarak bilinen camide dua etti.
Hz. İbrahim'in şehri olan Şanlıurfa'da olmaktan çok mutlu olduğunu dile getiren Adıyaman, İlke Haber Ajansı olarak yaptıkları bağımsız haberlerin birilerini rahatsız ettiğini belirterek, "Bazılarının istediği gibi haber yapmadığımızdan dolayı, mazlumun yanında olduğumuz, mazlumların sesini duyurmak için haber yaptığımızdan dolayı beni kaçırdıklarını düşünüyorum." diye konuştu.

"Halkımıza doğruyu ulaştırmak boynumuzun borcudur"
Ölümle tehdit edildiğinde herhangi bir korku yaşamadığını ifade eden Adıyaman şöyle devam etti: "Beni ölümle tehdit ettiler. Herhangi bir korkma falan olmadı. Hani dedim ya biz sırf Allah rızası için doğru haber yaptığımız için öldürüleceksek istedikleri zamanda öldürsünler önemli değil. Çünkü doğru bildiğimiz bir şeyi halka doğru ulaştırmak boynumuzun borcudur."
25 yaşındaki bir gencin 65 yaşındaki babasını dövmesinin ne insanlıkta ne de kürtlükte yeri olmadığını söyleyen Adıyaman, yaşlı insanları dövmek, yolları kapatıp halka eziyet etmenin Kürtlere hiçbir fayda getirmeyeceğini ifade etti.

"İLKHA doğruları yansıttığı için hedefe konuluyor"
İlke Haber Ajansı olarak daima hakkı söylemeye, hakkı yansıtmaya çalışacaklarını ifade eden İlke Haber Ajansı Şanlıurfa Temsilcisi Osman Gülebak ise, "Gerçekten basının önemli bir yeri vardır. Basını susturulmuş, basını ortadan kaldırılmış bir toplumun gelişmesi mümkün değildir. Bunun için bugün biz görüyoruz ki doğruları yansıttığımız için birileri tarafından sürekli hedef tahtasına oturtturuluyoruz. Biliyorsunuz muhabirimiz kaçırıldı susturulmak için. Kesinlikle böyle bir şey kabul etmiyoruz yani basının susturulamayacağına inanıyoruz." diye konuştu.

"Doğru bildiğimiz şeylerden geri adım atmayacağız"
"Basın toplumun vicdanıdır" diyen Gülebak konuşmasına şöyle devam etti: "Basın kamu denetleyicisidir.Yani onun için bugün bu sıkıntıları bize yaşatanlar, toplumu belli bir şekilde dizayn etmeye çalışanlar, halka şiddet uygulayanlar maalesef kendi yaptıkları bu kötü fillerin topluma yansıtılmasını istemiyorlar. Son olarak şunu söylüyoruz biz hiç bir zaman doğru bildiğimiz şeylerden geri adım atmayacağız ve her zaman doğru bildiğimiz yoldan yürümeye, halkımızı doğru şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz. Muhabirimiz kaçırıldığı andan itibaren bize destek veren, bizi arayan ve mesaj yayınlayan bütün basın kuruluşlarına, STK'lara ve değerli halkımıza teşekkür ediyoruz."