Mevlüt Çavuşoğlu ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu ile görüşmesinde, Doğu Akdeniz'deki durum, Libya ve Suriye gibi bölgesel konular ile ikili ilişkileri ele aldıklarını aktaran Borrell, 'İlişkilerin en iyi döneminden geçtiğini söyleyemeyiz ancak ilişkileri iyileştirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor.' ifadesini kullandı.

Borrell, Türkiye'nin AB için yakın bir komşudan öte olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:

'Türkiye, kilit bir ortak ve bir aday ülke. Sık sık kapsamlı şekilde Türkiye'yi tartışıyoruz. Bu da zaten bu ilişkiye ne kadar önem verdiğimizin bir göstergesi. Şu andaki mevcut durum, ideal olmaktan çok uzak. Birtakım ciddi meseleler var. Hemen bunları ele almamız gerekiyor. İlişkimizdeki dinamikleri değiştirmemiz gerekiyor. Bu durumdan çıkmanın faydası olacağını düşünüyoruz.'

Doğu Akdeniz'in AB için kilit öneme sahip olduğuna işaret eden Borrell, bu alanda iş birliği ve diyalog içerisinde çalışmak gerektiğini vurguladı.

Borrell, 'Daha fazla iş birliğine ihtiyacımız var. Türkiye ile ilişkimiz, dış politika açısından AB'nin en önemli meselesi haline geldi.' değerlendirmesinde bulundu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından ötürü AB'nin uyguladığı seyahat kısıtlamalarına yönelik Türkiye'nin endişelerini anladıklarını dile getiren Borrell, gerekli olmayan seyahatlere yönelik kısıtlamalar getirdiklerini, kademeli olarak bunları da kaldıracaklarını söyledi.

Borrell, AB Komisyonunun söz konusu kararları objektif kriterlere göre aldığını savunarak bu süreçte bazı niteliksel değerlendirmelerin göz önünde bulundurulduğunu belirtti.

AB'nin değişen durumları kontrol ederek iki haftada bir gerekli güncellemeleri yaptığına dikkati çeken Borrell, sağlık otoriteleriyle yakın diyalog halinde süreci yönettiklerinin altını çizdi.

Doğu Akdeniz

Borrell, Türkiye ziyaretini gerginliklerin ortadan kaldırılması için yaptığına işaret ederek 'Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığı konularında büyük bir uzlaşmazlık var.' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin AB üyesi olan Güney Kıbrıs Rum yönetimini (GKRY) tanımadığını anımsatan Borrell, GKRY ile dayanışma gösterdiklerini ancak her iki tarafı da memnun edecek bir çözüm bulunmasından yana olduklarını söyledi.

Borrell, 'Hidrokarbon gelirlerinin, Kıbrıs'taki iki toplum arasında eşit olarak paylaşımı konusunda AB, mümkün olduğunca yardımcı olmaya çalışacaktır.' ifadesini kullandı.

AB Konseyinin bu konuda net bir pozisyonu olduğunun altını çizen Borrell, AB'nin bir sonraki toplantısında söz konusu meseleyi ele alacakları bilgisini paylaştı.

Borrell, Türkiye'nin Doğu Akdeniz meselesinde gerilimi tırmandırmaktan kaçınan tutumundan memnuniyet duyduklarını kaydederek iş birliği ve diyaloğun önemine vurgu yaptı.

2016'da imzaladıkları göçmen mutabakatının, Türkiye'nin mültecilere yardım edebilmesi için finansal destek almasından öte konular içerdiğini belirten Borrell, bunun daha kapsamlı konuları da içerdiği değerlendirmesinde bulundu.

'Yeni bir mutabakat düşünmeliyiz'

Borrell, Türkiye ile AB arasında yaşanan siyasi görüş ayrılıklarının mevcut duruma gelinmesinde etkili olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

'Oturup bu mutabakatın güncellenmesi konusunu konuşmak gerekiyor. Yeni bir mutabakat düşünmemiz gerekiyor. İlişkilerimizi etkileyen tüm meseleleri kapsayan bir mutabakat, sadece göç değil. Göç önemli evet ama tek mesele bu değil. Her iki tarafı da memnun edecek yeni bir yaklaşımın benimsenmesi ve tüm meseleleri kapsayan bir mutabakat yani vize, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, Doğu Akdeniz'deki ihtilaflar, Suriye ve Libya'da iş birliği. Türkiye, bölgede güçlü bir aktör. AB'nin, bu karmaşık ilişkinin parçası olan konuları ele alarak ilişkilerinde bir güncelleme yapması gerekir.'

Sorunların çözümünün iş birliği ve diyalogdan geçtiğini yineleyen Borrell, 'Tek taraflı kararlar almak durumu daha da kötüye götürür. Açık, dürüst, iş birliğine yönelik bir yaklaşımla oturup konuşmak gerekir.' şeklinde konuştu. AA