Suudi Arabistan'ın, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 'yaşanan arbede sonucu vefat ettiğini' öne süren açıklaması, hükümetleri, liderleri ve uluslararası kuruluşları tatmin etmezken, bu ülkeye dünyanın dört bir yanından 'konuyu aydınlatın' mesajı yağdı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin, 'Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı'nın vefat etmesine neden olmuştur.' ifadeleri yer almıştı.

Birçok hükümet, lider, uluslararası kuruluş ve insan hakları örgütü, Suudi Arabistan'ın açıklamasını yeterli bulmadı. Hükümetler resmi açıklama ve ortak bildirilerle, liderler yazılı ve sözlü mesajlarla Suudi yönetimine 'tarafsız ve şeffaf soruşturma' çağrısında bulundu.

İngiltere, Almanya ve Fransa'dan ortak 'Kaşıkçı' bildirisi

İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt ile Alman mevkidaşı Heiko Maas ve Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı açıklamasına ilişkin ortak bildiri yayımladı.

Bildiride, 'Hiçbir şey bu cinayeti haklı gösteremez ve biz bunu en güçlü şekilde kınıyoruz. 2 Ekim'de tam olarak ne olduğunun aydınlatılmasına acil ihtiyaç var. Suudi soruşturmasında şimdiye dek sunulan hipotezlerin inandırıcı olması için olgularla desteklenmesi gerekiyor.' ifadeleri yer aldı.

Almanya Suudi Arabistan'a silah satışını durduruyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin, 'Hala hiçbir şey aydınlatılmadı. Elbette konunun tam olarak aydınlatılmasını talep ediyoruz.' dedi.

Merkel ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın ortak yazılı açıklamasında da olay şiddetle kınanırken, 'Suudi Arabistan'dan ölümün arka planıyla ilgili saydamlık bekliyoruz.' ifadesi kullanıldı.

Almanya'da, Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Suudi Arabistan'a silah satışı da gündeme geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Maas, 'Bu araştırma sürdüğü ve orada ne olduğunu bilmediğimiz sürece Suudi Arabistan'a silah ihraç etme konusunda pozitif karar vermenin zemini bulunmuyor.' diye konuştu.

Merkel de dün yaptığı açıklamada, 'Zaten sınırlı olan silah satışları şu an bulunduğumuz koşullarda yapılamaz.' değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Suudi Arabistan'ın açıklamasından tatmin olmadı

İngiltere'nin Brexit Bakanı Dominic Raab, Suudi Arabistan'ın gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili açıklamasının inanılır olmadığını söyledi.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters, Dışişleri Bakanlığının resmi sayfasından, Ticaret ve İhracat Büyümesi Bakanı David Parker ve Yeni Zelanda hükümeti adına yayımladığı mesajda, 'Hükümet görevlileri tarafından işlenen cinayet rahatsız edici. Yeni Zelanda temsilcileri, Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde yapılacak Geleceğe Yatırım Girişimi konferansına katılmayacak.' ifadesini kullandı.

Avustralya Başbakanı Scott Morrison da hükümetin, Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde yapılacak Geleceğe Yatırım Girişimi konferansına katılmama kararı aldığını belirterek, 'Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini kınıyoruz. Suudi hükümetinin bu konudaki soruşturmayla ilgili olarak Türk makamlarıyla tam iş birliği yapmasını bekliyoruz.' dedi.

Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland, yazılı açıklamasında, Kaşıkçı'nın öldürülmesini kınayarak, 'Bugüne kadar Kaşıkçı'nın ölümü ile ilgili açıklamalar tutarlılık ve güvenilirlikten yoksun.' ifadesine yer verdi.

İspanya hükümeti de Kaşıkçı'nın öldürülmesinde sorumluluğu olanların, ayrıntılı ve şeffaf bir soruşturma sonrası adalete hesap vermesi gerektiğini bildirdi.

Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayında tam olarak neler yaşandığıyla ilgili daha çok soru işareti bulunduğunu belirten Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 'Gerçeklerin ortaya çıkması lazım.' dedi.

Fransa Dışişleri Bakanlığınca yapılan yazılı açıklamada, 'Kaşıkçı'nın öldüğünün doğrulanması, gerçeğin ortaya çıkması yolunda ilk adımdır. Birçok soru hala cevapsız.' ifadesi kullanıldı.

Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen, Suudi Arabistan'ın açıklamasını yeterli bulmayarak, 'Olayla ilgili yaşananların tamamının anlatılmadığı gün gibi gerçek. Suudi Arabistan'ın yaptığı açıklama neler yaşandığını anlatsa da olayla ilgili soruşturmanın derinleştirilmesine ihtiyaç var.' diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump ise Suudi Arabistan'ın 'Kaşıkçı'nın ölümüyle' ilgili açıklamasının 'güvenilir' olduğunu savundu ancak 'Cevapları bulana kadar tatmin olmayacağım.' ifadesini de kullandı.

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Trump telefonda görüşerek Kaşıkçı olayının bütün yönleriyle aydınlatılması hususunda mutabık kaldı.

BM ve AB 'kapsamlı, güvenilir ve şeffaf' soruşturma istedi

Kaşıkçı'nın ölümünün doğrulanmasının ardından konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, 'hızlı, kapsamlı ve şeffaf' soruşturma çağrısı yaptı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, yazılı açıklamasında, 1963 Viyana Konsolosuluk Sözleşmesi'nin şok edici şekilde ihlalinin çok endişe verici olduğunu belirterek, 'Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin kapsamlı, güvenilir ve şeffaf soruşturma devam etmeli, sorumluların hesap vermesi sağlanmalı.' değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani de 'Acilen, Cemal Kaşıkçı'nın ölümüne ilişkin kanıtların incelenmesini sağlayacak titiz bir uluslararası soruşturma başlatılmalı.' dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü Genel Sekreteri Christophe Deloire, gazetecinin öldürülmesinden sonra Suudi Arabistan yönetimine, olayın tüm boyutlarıyla aydınlığa çıkarılması için uluslararası baskı uygulanması çağrısı yaptı.

Uluslararası Af Örgütünden (Amnesty International) yapılan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı'ya ilişkin son açıklamasına dair, 'Bunun, bir aklamaya veya olaya karıştığından kuşku duyulan makam tarafından yürütülen bir soruşturmaya dönüşmesinden kaygı duyuyoruz.' ifadesi kullanıldı.

'Kararlıyız, bunu meydana çıkaracağız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz ile iki kez telefonda görüştü.

Erdoğan, İstanbul'da dün yaptığı konuşmada Kaşıkçı'nın öldürülmesine değinerek, şunları kaydetti:

'Biz 'Kararlıyız. Bunu meydana çıkaracağız.' dedik. Şimdi bu konuyla ilgili açıklamalarımı inşallah salı günü grup toplantısında yapacağım çünkü burada adaleti arıyoruz. Bütün çıplaklığıyla ortaya çıkacak. Sıradan atılan bazı adımlarla değil. Bütün çıplaklığıyla. 15 kişi buraya niye geldi, 18 kişi niye tutuklandı? Bunlar tüm detaylarıyla açıklanmalıdır. Bunları salı günü çok daha farklı bir şekilde grup konuşmamda anlatacağım.'

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da herhangi bir ülkenin konsolosluğunda işlenen bir suçun, oradaki resmi görevlilerin bilgisi olmaksızın işlenmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, 'Dolayısıyla bunu 'Falanca işledi' diyerek herhangi bir şekilde bu suçun üzerinden eğer suç kesinleşirse Suudi yönetiminin bir şekilde sıyrılmasının mümkün olmadığını düşünüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Türkiye'nin hem Suudi yetkililerle koordinasyon içinde hem de bağımsız bir soruşturma yürüttüğünün altını çizerek, 'Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır.' dedi.

Gözler Suudi yetkililerin açıklamalarında

Suudi Arabistan Adalet Bakanı Velid es-Samani, 'Soruşturma vakit alır ve ne zaman biteceği de netlik kazanmış değil. Başsavcılığın soruşturmayı bitirmesini bekliyoruz.' ifadesini kullanmıştı.

Son olarak, ABD'nin Fox News haber kanalında dün konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Konsolosluğunda öldürüldüğünü ancak Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bundan haberi olmadığını iddia etmişti.

Cubeyr, 'Soruşturma neticesinde Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü ortaya çıkardık. Nasıl öldürüldüğünü ve cesedin nerede olduğunu bilmiyoruz.' diye konuşmuştu. AA