SEYFULLAH POLAT / Göreve geldikten sonra yoğun bir çalışma temposu sürdürdüklerini belirten Başkan Beyazgül, soruları ayrıntılı bir şekilde ele aldı:

Şanlıurfa, 500 binin üzerinde Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Batılı devletlerin desteğiyle sınır hattımızda oluşturulan terör koridorunu yıkmak amacıyla icra edilen 'Barış Pınarı Harekatı' sonucu; yurtlarından sürülerek Urfa'ya sığınan misafirlerimizin kaçı kendi ülkesine dönüş yapacak? Bununla ilgili bir bilgi edindiniz mi?

Suriye'ye mevcut tabloya baktığımızda otoriteden yoksun ülke. Devlet erki olmadığı zaman, terör örgütlerinin faaliyet sahası haline geldi. Suriye'de yaşayan insanlar ülkemize gelirken, vatandaşlarımız ölümden kaçan bu insanları sabırla misafir etti. Yani bu insanlar daha refah içinde bir yaşam için yurtlarını terk etmediler. 8 yıla yakın bir süredir bizim ülkemizdeler. Ancak bu sadece Türkiye'nin göğüs germesi gereken bir sorun değil. Dünyanın genel bir sorunu oldu.

BARIŞ PINARI HAREKATI, TÜRKİYE'DE YAŞAYAN SURİYELİLERİN, KENDİ ÜLKELERİNE DÖNMELERİNE İMKAN SAĞLAYACAK

Cumhurbaşkanımız zaman zaman şunu ifade ediyor; 'Ben sınırları açarım, size gönderirim' Buradaki anlam nedir; bu sorunu bana yüklemeyin, bu dünyanın da bir sorunudur. Peki bu süreçte 3-4 milyon insanın kendi evinden uzaklaşması karşısında nasıl bir bakışımız olmalı. İnsan çok güzel bir otele gitse de diyor ki 'Memleketime, evime döneyim'. Bu insanlar çadırlarda yaşadılar, 3-4 aile tek bir evde yaşadı ve dünya bu acılara sessiz. Sorunu çözmek için hiçbir adım atmıyorlar. Dünyada bu amaçla kurulan kurumları sorgulamak gerekir. Demokrasiden, insan haklarından, kadın ve çocuk haklarından bahseden bu kurumlar neden bu konuya gözünü kapatıyor? Barış Pınarı Harekatı ile ilgili yapılmak istenen güvenli bir bölge oluşturulması ve bu insanların bu güvenli bölgeye nakledilmesidir. 'Bu insanlar sonsuza kadar Türkiye'de yaşasın' diye değil, bir çözüm üretmek gerekir.

ŞANLIURFA'DAN 300 BİN SURİYELİNİN GÜVENLİ BÖLGELERE DÖNECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR

Resmi kaynaklardan aldığımız bilgi 2 milyon insanın güvenli bölgelere döneceği yönünde. Tahmini Şanlıurfa'dan da 300 bine yakını kendi ülkesine dönecek ve bu Urfa için önemli bir adım olacak. Bu rakam Urfa'da yaşayan Suriyelilerin yaklaşık olarak yüzde 60'ına tekabül ediyor.

Şanlıurfa 7 aydan bu yana yoğun bir trafiğe sahne oldu. Sizler de 7 aydır önemli çalışmalara imza attınız. Özellikle Kale Eteği'ndeki kamulaştırma çalışmaları, eski ŞANMED binasının yıkılması gibi. Şehrin sorunlarına vakıfsınız. Büyükşehir'deki 7 aylık sürecinizi anlatır mısınız?

Büyükşehir Belediyesi tarafından Kızılkoyun'daki yapıların yıkım çalışmaları ile birlikte Hamarat Eller Çarşısında bulunan yapıtları da yıkarak bu alanı da açacağız. Kale Eteğindeki yıkım çalışmaları sona gelindi ve bölgede 300 adet yapının yıkımını tamamlayacağız. Kale Eteğini tarihi dokusuna uygun peyzaj düzenlemesini bitirerek vatandaşlarımızın ve turizmin hizmetine sunacağız. Kale'de bulunan hendeğin üstünde bir asma köprü yapmayı ve hendek dibinde ise bir çadır yapıp gelen konukların burada dinleneceği bir alan oluşturmayı düşünüyoruz.

YIKTIĞIMIZ ALANLARIN YEŞİL ALAN OLARAK KALMASINI SAĞLAYACAĞIZ

Hepimizin özlemi eski Urfa'mız ada gibi ortaya çıksın. Urfa'mızı çevreleyen betonarme yapılardan kurtulsun ve çevresinde bulunan tarihi yapılar gün yüzüne çıksın. İkinci hedefimiz modern bir kentleşme kurulsun ve bu hedefe giderken Eski ŞANMED Binasının yerini yıktık ve imar planında bu binanın yeri ticari alan geçiyor. Biz yıktığımız yere iş yerleri açarak çok iyi fiyata satabiliriz ama bu şekilde yapmayarak yıktığımız alanın yerini yeşil alan olarak kalmasını sağlayacağız.

KIZILAY BİNASI, ÖZDİKER ÇARŞISI VE TİCARET SANAYİ ODASININ ESKİ BİNASI YIKILMALI

Bölgede bulunan Kızılay müdürlüğümüz ile görüşmeler sağladık, 'Gelin burayı bize devredin karşılığında size farklı bir yerden bedeli kadar arazi verelim' Bizim amacımız bu bölgeyi kamulaştırarak hem tarihi surları gün yüzüne çıkartmak, hem de büyük bir alan açmaktır. Özdiker çarşısı, aynı şekilde bölgede bulunan Ticaret ve Sanayi Odamızın eski binasının yıkımı, refah şehirler inşa etmenin yapı taşı olacaktır. Karakoyun İşhanı yanında tarihi bir yapıtımız vardı ve aşağıya baktığımız zaman bu yapının devamını görüyoruz. Karakoyun İşhanı'nın altında kalmış. Biz tekrardan buranın açılmasından yanayız.

KARAKOYUN DERESİNİN TEMİZ SU İLE BULUŞMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Karakoyun için de çalışmalarımızı yaptık. Belirli bir miktar paraya ihtiyaç var. DSİ bünyesinde yapılabileceğini düşünüyoruz. Tarım Bakanımızla görüştük bu konuda çalışma yürütülmesini istedi. Bu projede benim için çok önemli. Yine Karakoyun deresine su verilerek vatandaşlar bölgede kayıklarla dolaşsın istiyoruz. Karakoyun Deresinin iki tarafını arındırırsak yapılardan şehrin daha ferah olduğunu hep birlikte görmüş olacağız. Dünyanın birçok yerinden gelen insanlar tarihi kültürel zenginliklerini görsünler. Şanlıurfa tarihi alanları ile bir turizm adası, bir adım attığımızda bir yeri kazdığımızda bin yıl öncesine gidiyoruz bu şehirde. Karakoyun, Balıklıgöl havzasını besliyor. Balıklıgöl'e gittiğimiz zaman güzel bir görüntü bizi karşılamıyor. Balıklarımızın durumu da ortada. Bin yıldır 2 bin yıldır devam eden Balıklıgölümüzün kurtulması aslında o havzanın harekete geçmesine bağlı. Bu konuda adımlarımızı atmaya devam edeceğiz.

Bağlarbaşı ve çevresindeki mahallelerle ilgili bir imar düzenlemesi yapılacak mı? Önceki dönemlerde imara açılan tarım arazileriyle kıyasladığımızda bu bölgede zemin sağlam. Diğer yandan Oto Alım Satımların taşınmasıyla ilgili süreç ne durumda? Kaşmer Dağı ile ilgili bir gelişme var mı?

Tek başına zeminin sağlam olması yüksek katlı imarların önünü açmaz. Çevresel faktörlerin, altyapının ve şehrin yoğunluğunun da düşünülmesi gerekiyor. Bunun yanında 300 ya da 500 metrekarelik bir alana betonarme yapı inşa edildiği zaman maliyet ciddi oranda yükseliyor. Yeşil alan için yer kalmıyor. İnsanlara bir şey sunamıyorsunuz. Diğer yandan Harran Ovası'ndaki alanlarda bir kat dahi olsa betonarmeden yapılaşmaya izin vermemek gerekiyor. Bu konuda duruşumuz oldukça sert. Orada yapılaşmaya sıcak bakmıyoruz. Belediye Meclisi olarak da çok yüksek katlara müsaade etmiyoruz. Oto alım satım siteleri de yakın zamanda taşınacak.

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ, HIZLI BİR ŞEKİLDE BAŞLATACAĞIZ

Yeşildirek Mahallesi ile ilgili TOKİ ile görüşmelerimiz oldu. Önceki projede çok katlı yapılara izin verilmiş. Ancak daha sonra çok katlı yapılanmaya olumsuz bakıldı. Güncellenen duruma göre çalışma yapılarak kaldığımız yerden devam edelim istiyoruz. Bu konuda Ankara'daki bürokratlarla birlikte çalışma grubu oluşturduk. Yüksek katlar düşülecek ve daha düşük katlara göre bir çalışma yapılacak. Bizim kurduğumuz bir komisyon var. Bu komisyonla kentsel dönüşümü hızlandıracağız. Çok yakında 450 konutumuza tapularını dağıtacağız. Komisyon bu çalışmayı sürdürecek.

KAŞMER DAĞI PROJESİNDE BİR SIKINTI YOK

Göreve gelir gelmez kamuoyunu yakinen ilgilendiren Kaşmer Dağı ile ilgili incelemelerimiz sürüyor. Teknik arkadaşlarımız hummalı bir şekilde çalışıyor, Kaşmer dağında Trambüs gibi olumsuz olan bir bulguya rastlamış değilim. Bizlere gelen bazı bilgilerde, rantiyeciler tarafından bir kısım yerlerin satın alındığı söylendi. 'Bu doğrumu dur, değil midir' teknik heyetimizle incelemelerimizi ciddi bir şekilde sürdürüyoruz

Göreve geldiğiniz ilk günden bu yana polemik konusu olan trambüslerle ilgili bir yol haritası çizdiniz mi?

Trambüs ile ilgili kamuoyunda yaygın bir kanaat vardı. 25 metre uzunluğundaki trambüs Şanlıurfa trafiğinde verimli olur mu? Bu tartışılıyordu. Biz göreve geldikten sonra önce Ulaşım Dairesinden bilgi aldık. 'Nedir bu 25 metre' dedik. 'Trambüs bölgesi tamamen trafikten arındırılırsa ki, öyle karar verilmiş, trambüs işler' dediler.

TRAMBÜSLERİN UZUNLUĞU 25 METREDEN 18 METREYE İNECEK

Ardından biz Yalova Üniversitesinden bir rapor aldık. Trambüs güzergahını araç trafiğinden arındırmanın yeterli olmadığı, bazı tarihi bölgelerde geçişlerin sıkıntı oluşturduğu, bu nedenle trambüsün bu güzergahlar için çok da verimli olmadığı görüşü hakim oldu. Ancak ikinci bir incelememizde şu detayı görüştük. Bu bölgede 30 bin insan taşınıyor. 30 bin insanın trambüsle taşınması belediyeye önemli bir katkı sağlanacak. Bu nedenle araçların '25 metreden 18 metreye' düşürülmesinin mümkün olup olmadığını araştırdık.

EN BAŞINDA 18 METRE OLARAK TASARLANSAYDI ALTYAPI İÇİN 30 MİLYON TL HARCANMAYACAKTI

Hukukçularımızla ve imalatçı firma ile gerçekleştirdiğimiz görüşmeler neticesinde böyle bir işlemin yapılabileceğini gördük. Netice olarak ortak kararda araçların boyunu 18 metreye düşürdüğümüzde birçok avantajımız olacak. Üniversitenin yoğun saatlerinde bu araçların o güzergahta çalışma ihtimali de var. Ara bir tesisat kurularak şarj oluyor ve yoluna devam ediyor. Yani başta tarihi bölge için planlanan trambüs 18 metre olarak tasarlanmış olsaydı, 30 milyon liralık bu alt yapıya da ihtiyaç olmayacaktı.

GEÇMİŞ DÖNEMDE KÖTÜ NİYET ARAMIYORUM

Kamuoyunun aydınlatılması için bunu ifade ediyorum. Biz buraya meseleleri çözmek için geldik. Emin olun ki bunu da çözeceğiz. Geçmiş dönemde tasarlanmış 25 metre belki de Urfa'ya yeni bir imaj kazandırmak adına gerekli görülmüş olabilir. Burada kötü niyet aramıyorum. Çünkü hiçbir Belediye Başkanı 'Ben başarısız olayım' diye düşünmez. Ama teknik verileri yan yana koyduğumuz zaman elimizde çıkan sonuç bu. Eğer farklı bir iddia varsa, raporlar alınır. Mesela denir ki '25 metre burada işler' o zaman biz buna inanırsak, 25 metreyi getirir biz de işletiriz. Ama şu an 18 metre olarak karar verilmiş durumda.

Uzun süredir tamamlanıp açılması beklenen Kavşaklardaki çalışmalarda son durumla ilgili bilgi verebilir misiniz?

İpekyolu kavşağı ile ilgili biz göreve geldiğimizde yüklenici firma tasfiye için müracaat etmişti. Bunun sonucunda biz de kararı bekledik. Karar geldiğinde 'Biraz da işi geride bırakmışlardı. Yerel insiyatif alırsa tasfiye imkanı sağlamıştı' Biz de sıcak bakmadık. Müteahhit beklenmedik bir durumla karşılaştığını düşünüyor ama beklenmedik zamanlarda belki de çok kar etmişti. Bu milletimizin parası. Müteahhite 'Biz tasfiye etmiyoruz. Devam edeceksiniz' dedik. Yolu da özellikle açtık ki oradaki sıkıntıdan nefes alsın. Bunu yaptık ve netice itibariyle müteahhit işine devam ediyor ve o kavşak bitirilecek. Kuzey Batı Çevre yolu ile ilgili de Hükümetimizin son zamanlardaki tasarruf tedbirleri vardı ancak geçtiğimiz günlerde Ankara'da Karayolları Genel Müdürü ile yaptığımız görüşmede buranın önemini arz ettim ve bitirilmesinin bir an önce tamamlanmasını istedim. Bu konuda önemle üzerinde duruyoruz. O yol bizim için çok önemli.

VATANDAŞLARIMIZI HEYECANLANDIRACAK PROJELERLE GELİYORUZ

Vatandaşlarımızı heyecanlandıracak projelerimizi ilerleyen günlerde açıklayacağız. İnşallah yakın bir tarihte içinde bulunduğumuz Belediye Hizmet binasının yıkımını görebilecek vatandaşlarımız. Aynı şekilde fırfırlı camiinin etrafındaki betonarme yapının kaldırıldığını hep birlikte görebileceğiz. Biz projelerimizi gerçekleştirdiğimizde açıklamayı tercih ediyoruz. Belediye hizmet binasının yıkımı ile birlikte tarihi yapılarımızın gün yüzüne çıkması ve bu alanın yeşil alan olması beni de heyecanlandırıyor.

Ahmet Yesevi Bölgesinde ciddi bir trafik sıkıntısı mevcut. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?

Çok kısa bir sürede Açıksu caddesine giriyoruz. Çalışmalarımızla ilgili Tugay Komutanlığımız ile görüşerek anlaşmaya vardık. Ahmet Yesevi bölgesinde Tugay çevresindeki o dar kısmı kaldırarak askeriye duvarını geriye alacağız. Bölgedeki Muhtarlarımız, STK Temsilcilerimiz ve vatandaşlarımızla oturarak buranın yol sorunu ile ilgili çalıştık. Nasıl olması gerektiğini de onlara gösterdik ve burada bir mutabakata vardık.

Cumhurbaşkanımız Urfa'ya sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretle ilgili izlenimlerinizi aktarabilir misiniz? Urfa'nın sıkıntılarını aktarma imkanı buldunuz mu?

Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında Şanlıurfa hakkında konuştuk. Urfa'ya her zaman sıcak yaklaştı. Ziyaret ettiği diğer illerden farklı olarak çıktı caddede insanlarla görüştü. Vatandaşı dinledi, sohbet etti. Urfa'nın beklentilerini kendilerine aktarma imkanımız oldu ve Cumhurbaşkanımız da taleplerimize büyük ilgi, alaka gösterdi.

Şanlıurfa'nın ciddi bir Jeotermal kaynak potansiyeli mevcut. Bu kaynağın turizm ve tarım alanında kullanılması yönünde bir çalışma mevcut mu?

Jeotermal Turizminin yetkisi Valilikte ve Arkadaşlarımız ile bu konuyu görüşerek bu yetkinin Büyükşehir Belediyesine aktarılmasını istedik. Konu ile ilgili araştırma yaptığımız da Jeotermal alanlarında ısının aşağıya indiğini görüyoruz. Yeni alanların açılmasını gerektiğini gördük, dış yatırımcıyı çekmek için elimizde bilimsel bir çalışmanın olmadığını gördük. Bu nedenle burayı rantabıl bir hale getirememişiz. Ama yine de buraya talip olduğumuzu dile getirdik. Dış yatırımcımız bizleri arayarak bizlere 1000 Dönümlük alanı bizlere tahsis edin ve seracılık yapmak istediğini belirtiyor. Elimizdeki bu değer bir dünya devi.

Belirli aralıklarla Şanlıurfaspor ile ilgili sıkıntılar gündeme geliyor. Bu konuyla ilgili düşünceleriniz nedir?

Şanlıurfaspor'un bir yönetimi var, delege yapısı var. Bu delege yapısı bir yönetim seçmiş ama şurada iş bana geldiği zaman… Biz bu kurumsal yapının içerisinde 'var mıyız' yokuz. Öte yandan takımın ayakta durması için 54 buçuk milyona ihtiyaç var. Peki 'bu hibeler, bağışlar falan 54 buçuk milyon yapılandırıldı önünüze konuldu ve herkes elini taşın altına koysun denildiği bir ortama rastladık mı? Bu bir yönetim kurulunun altından kalkabileceği bir olay değil. Tüm Urfa'nın ilgilenmesi lazım. Urfa'ya mal edilmedi. 'Belediye şu kadar para versin' deniliyor. Peki, bu kadar para ile iş çözülüyor mu? Çok şeyler verildi ama geldiğimiz zaman iş katlanarak büyüdü. Herkes iyi niyetli ondan şüphemiz yok ama gelin görün ki mevcut akışı sistemin dışına çıkmakla çözebileceğiz. Bu da geniş bir katılım ve Urfa'nın genelini içine alan bir çözümdür.

Göreve geldiğinizde birtakım tasarruf tedbirleri aldınız. Bunlar meyvesini veriyor mu? Bu sayede nasıl bir geri dönüş elde ettiniz?

Vatandaşlarımız; 'Başkanım her yerde harıl harıl çalışma var bizim köye ne zaman çalışmalar gelecek' sorusunu soruyorlar bize. Faaliyetlerimizi çok daha disiplinli ve daha hızlı bir şekilde sürdürdük. 13 ilçeye dağılan bütün iş araçlarımızı ve şantiyelerimizi 5 merkeze topladık. Planlı çalışarak bir yol için ne gerekiyorsa o iş araçlarını seferber ettik. Şimdi 60'a yakın iş makinasını iade ettik ki bunları gereksiz gördük, burada 700 bine yakın tasarruf sağlarken eskisinden daha hızlı çalıştığımızı gördük. Göreve geldiğimiz zaman Oto alım sitelerini yollarını asfaltladık aynı şekilde meslek sitelerinin alt yapılarını ve üst yapılarının hemen yapılması talimatını verdik. 6-7 Ay süresince hiç durmadan büyük bir çalışma atağı başlattık. Bu şekilde Belediye yapılandırmamızı kuvvetlendirerek, İlçe Belediye Başkanlarımızla her ay rutin toplantılarımızı yapıyoruz. İlçelerimizin sorunlarını masaya yatırdık. Büyükşehir Belediyemizin ekipleri ile sorunlarını anında çözmek için hemen görüşmeler yaparak anında karara bağlıyoruz.

KIRSALDA ALDIĞIMIZ TEDBİRLERLE, AYLIK 700 MİLYON TL TASARRUF SAĞLADIK
Benim arzum halkımızla ve özellikle ilçelerimizle çok daha fazla vakit geçirmek. Şimdiye kadar kırsalda aldığımız tedbirler neticesinde aylık 700 milyon TL tasarruf yapmış olduk. Ankara'daki işlerimizin elzemle takip edilmesi gerekiyor. Enerji hibelerini kaçırırsak aylık 17 milyon TL gibi bir para bütçemizden çıkacak. Bu tür imkanları kaçırmamak için toplantıdan toplantıya koşuyoruz. Sabahın erken saatinde gecenin geç saatlerine kadar vatandaşlarımızın emanetinin hakkını verme gayretiyle çalışıyoruz. Tecrübeli ve yetkin bir ekiple yol yürümek çok önemli. Şimdiye kadar yaptığımız hizmetlerle halkımızın takdirini kazandık. İnanıyorum ki bundan sonra da kamuoyunun olumlu tepkilerini alacak çalışmalarımız devam edecek. Bu vesileyle hemşerilerimize ve sizlere çok teşekkür ediyorum.