Tuğba POLAT / Gazetecilik ve kültür sanat ilişkisi üzerine yaptığı konuşmaya kendini tanıtarak ve mesleğe nasıl başladığını anlatarak başlayan Polat, 'Şanlıurfa'da 1998 yılından bu yana yayın hayatını sürdüren GAPGündemi Gazetesi'nin Kurucusu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürüyüm. Gazetemizin kuruluşuyla birlikte kendi baskı tesisimizi de faaliyete geçirerek matbaa sektörüne adım attık. Memleketimizde yerel basının ve basın çalışanlarının kalitesini artırmak için kurmuş olduğumuz Şanlıurfa Gazeteciler Birliği'nin Başkanlığını yürütmekteyim. Üyesi olduğum Türkiye Yazarlar Birliği'nin, Şanlıurfa'daki kurucularından biriyim. İdealim olan Gazetecilik mesleğine 1984 yılında İstanbul'da başladım. (O zamanki adıyla) Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek okulunu kazanmıştım.
O yıllarda üniversite okumanın zorluğunu, dönemin imkansızlıklarını yaşıtlarımız ve yaşça büyüklerimiz hatırlayacaktır. Eğitimimi sürdürebilmek ve geçimimi sağlayabilmek için okulla birlikte günlük yayın yapan 2 gazete ve aylık yayın yapan 3 derginin Fatih İlçesi'ndeki dağıtım işine başladım' diyerek gazeteciliğe dağıtım işiyle adım attığını belirtti.

NAYLON GAZETECİLİK İLAN GASPIYLA YEREL BASINI BİTİRDİ
Dağıtım işinin, okurlarla olan ilişkiler ve onların beklentilerini anlama noktasında deneyim kazanmasına vesile olduğunu aktaran Polat, 'Derken Cağaloğlu/Babıali'ye adım attım. Üniversiteden mezun olan bir abimizin ajansında kitap-dergi dizgisi, montaj-baskı ve organizasyon işleriyle uğraşıyorduk. Sabahtan akşama kadar ajansta çalışıyordum. Akşam da dağıtım işine devam ediyordum. İstanbul'daki bu ajans döneminde küçük bir kütüphaneyi dolduracak kadar kitabın hazırlanmasında emek harcadım. Hem mektepli hem alaylı nişanelerimiz bu yıllarda nasip oldu. 2 Kur'an-ı Kerim mealinin hazırlanma sürecine ajans ve yayınevi dönemimde şahitlik ettim. Cağaloğlu'nda ajans ve yayın evlerinde dizgi-montaj işleriyle uğraşırken duymuş olduğum, duyunca da büyük şaşkınlık yaşadığım kalıplardan bir tanesi 'Naylon Gazete' tabiriydi. Saf saf kağıdın dışında naylon da mı kullanılıyor artık? Tipodaki kurşunlar mı naylondan yapılıyor? Diye sorular yönelttim yanında çalıştığım abimize. Aldığım cevaplarda; ilan gelirlerini katlayabilmek için tek elamanla 3'er, 4'er ve 5'er gazete çıkaran gazete sahiplerinin, kanuna-nizama uyarak ayakta kalma mücadelesi veren gazetelerin ilan hakkını nasıl gasp ettiğini öğrendim. Buna 'Naylon Gazete' tabirini yakıştırmışlar' diyerek yazılı basındaki yozlaşma sürecini anlattı.


URFA'DAKİ TOPARLANMA YARIM KALDI
Şanlıurfa'nın uzun bir dönem naylon gazetelerin varlığına şahitlik ettiğini dile getiren Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Başkanı Veysel Polat, '2004 yılına kadar GAPGündemi ile birlikte 6 yerel gazetesi bulunan Şanlıurfa, 2006-2012 diliminde 30 yerel gazeteye kavuşturuldu. Bir lise talebesine cep harçlığı vererek gazetesini çıkaran insanların her biri, 4 yeni gazete daha kurarak adeta tüm Türkiye'ye 'Naylon Gazetecilik nasıl yapılır görün' diyordu. Sonuç itibariyle Şanlıurfa'da yerel basının itibarı, ağırlığı ve kalitesi dibe vurdu. Bu işi meslek edinip kuralına göre icra etmeye çalışanlar, maddi anlamda büyük sıkıntılara sürüklenirken, istismar boyutuyla ilgilenenler kazançlarına yenilerini ekledi. Devlet zarara uğratılıyordu. Çeşitli platformlarda bu durumu gündeme taşıyarak, yerel gazetelerin ilgili mevzuatlara uygunluğunun denetlenmesini talep ettik. Bu girişimlerimizin sonucunda Basın İlan Kurumu, Temmuz 2012 tarihinde ilimizde bir şube açma kararı aldı. Şanlıurfa'da yayın yapan tüm gazetelere 'Ya birleşin ya da biz mevzuata aykırı yayından kapatırız' dendi. Birleşme ve satın alma aşamalarından oluşan bir havuz modeliyle ilk etapta gazete sayısı 16'ya, sonraki aşamada ise 8'e düştü. Kısmi bir iyileşme yaşandı. Sonrası klasik bürokrasi. Aynı durum internet sitelerini de kapsıyor' diyerek kalite ve nitelikten uzak bir basın anlayışında kültür ve sanat içeriklerinin yaşayamayacağını sözlerine ekledi. Polat, konuşmasının ardından TYB Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Sarmış ve üyelere davetlerinden ötürü teşekkür etti. TYB Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Sarmış keyifli sunumu için Veysel Polat'a teşekkür ederek sohbetin devamını arzu ettiklerini belirtti.