AA / Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 1977'de 11 kelaynak ile kurulan Kelaynak Üretme İstasyonu'ndaki kuşların çoğalması amacıyla çalışmalar aralıksız sürdürülüyor.
Üreme döneminin başladığı bahar aylarında Fırat Nehri kıyısındaki doğal yaşam alanlarına salınan kelaynaklar, göç mevsimi geldiğinde tekrar kafeslere alınıyor.
İstasyonda yağsız kıyma, haşlanmış yumurta, rendelenmiş havuç, tavuk yemi ve tuzsuz peynirin de aralarında bulunduğu özel menüyle beslenen kelaynaklar, bölgede halk tarafından 'bereketin sembolü' olarak nitelendiriliyor.
Birecik'teki istasyonda kelaynaklardan 2016'da 38, 2017'de 47 yavru alınırken, periyodik artışla geçen yıl bu sayı 65'e ulaştı.
Bu yıl ise koruma altındaki 261kelaynaktan rekor sayıda yavru alınması bekleniyor.
- 'Sayıyı bol yağış artırır'
Şanlıurfa Vali Yardımcısı Selami Işık yaptığı açıklamada, halen yaklaşık 20 dekarlık bir alanda kelaynakları korumaya çalıştıklarını söyledi.
Kelaynakların korunmasında ve üretilmesinde emeği geçen Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü ekiplerine teşekkür eden Işık, şu bilgileri paylaştı:
'Şu an toplam kelaynak sayısı 261'e ulaştı. 2018'de 65 yavru alınmıştı. Bu yıl içerisinde ise bu sayının 65'in çok daha üzerine çıkması bekleniyor. Bu sayının çoğalmasında, özellikle bol yağışın doğal ortamdaki zenginliği artırması etkilidir. Artan her bir birey, öncelikle doğa ve ülkemiz için çok özel bir değerdir. İnşallah gelecek nesillere çok daha fazla kelaynak türü bırakabiliriz. Şu anda Türkiye'nin birçok ilindeki hayvanat bahçesinde de görülmesi için kelaynak gönderiliyor.'

- 'En büyük özelliği başının tüysüz oluşu'
Dünyada soyu tehdit altında olan kuşların korunması için tüm kamu ve sivil kuruluşlarının iş birliği yaptığını anlatan Işık, özellikle 1950'de zirai ilaç zehirlenmesi nedeniyle yaklaşık 600 kelaynak kuşunun telef olduğunu hatırlattı.
Fas'ta da kelaynak kuşlarının görüldüğünü ancak sadece Türkiye'deki türünün göçmen özelliğine sahip olduğunu anlatan Işık, türe adını veren en büyük özelliğinin baş kısmında tüylerinin bulunmayışı olduğunu söyledi.
Işık, koruma altındaki kelaynakların yarısının erkek, yarısının dişi olduğunun laboratuvar ortamında tespit edildiğini de kaydetti.