Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştü. Erdoğan ile Merkel görüşmesi yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Binası'nda Almanya Başbakanı Angela Merkelile baş başa görüşmesi sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.

Dört yılı aşkın bir sürenin ardından 'cumhurbaşkanı' sıfatıyla Almanya'da bulunduğunu belirten Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'a nazik daveti için özellikle teşekkürlerini iletti.

Erdoğan, gerek mevkidaşı Steinmeier, gerekse Merkel nezdinde tüm Alman makamlarına misafirperverlikleri dolayısıyla teşekkür etti.

Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier'ın ekim ayında kalabalık iş heyetiyle Türkiye'yi ziyaret edeceğini bildiren Erdoğan, 'Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakaladığımız bu ivmenin korunmasından ve daha da güçlenmesinden, güçlendirilmesinden yanayız. Sayın Merkel ile görüşmemizde bir süredir çalışmayan iş birliği mekanizmalarını işler kılmak noktasında fikir birliğine vardık' diye konuştu.

İkili ilişkilere dair konuları etraflıca ele alma fırsatı bulduklarını aktaran Erdoğan, Merkel ile yarın sabah bir araya gelerek siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel ve turizme yönelik her alanda konuları değerlendirme fırsatı bulacaklarını kaydetti.

Erdoğan, birkaç hafta önce Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass'ı Türkiye'de misafir ettiklerini de anımsattı.

'6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz'

Türk milletinin desteği ve direnişi sayesinde bir darbe girişimini hedeflerinden saptırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'Darbeciler, güçlü Türk demokrasisini rafa kaldırmayı başaramadılar. FETÖ'nün uzantıları tarafından gerçekleştirilen bu darbe girişiminde 251 insanımızı şehit verdik, 2 bin 193 yaralımız, gazimiz oldu. Darbe girişimi sonrasında FETÖ ve uzantılarıyla mücadele için anayasal bir mekanizma olan olağanüstü hal uygulamasına gittik. Demokrasimizi bu terör örgütünün tehdidinden kurtarmak için 2 yıl boyunca çok yoğun bir çaba sarf ettik. Bu noktada da önemli oranda başarı sağladık. 24 Haziran seçimleri sonrasında bu uygulamayı da kaldırdık.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ülkemiz yeniden reform ve ilerleme yoluna girmiştir. Reform eylem grubumuz bu konuda gereken adımları atmaya başlamıştır. Vize serbestisi konusunda kalan 6 kriteri en kısa zamanda yerine getirmeyi planlıyoruz. Vize serbestisinin sağlanması ve gümrük birliği güncellemesine başlanması ve katılım müzakerelerinin canlandırılması hem Türkiye'nin hem de Avrupa Birliği'nin faydasına olacaktır.'

Erdoğan, bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine ve siyasi engellemelerine maruz bırakılmadan üretilmesini dilediklerini vurgulayarak, Avrupa'nın lider devletlerinden Almanya'nın vereceği desteği de önemsediklerini söyledi.

'Almanya ile ortak bir tutum içindeyiz'

Türkiye'nin başta Suriye krizi olmak üzere bölgesel konularda ciddi sorumluluk üstlendiğine işaret eden Erdoğan, 'Komşumuz Suriye'de 7 yıldır süren ve 1 milyon insanın hayatına mal olan zulmün bir an önce sona ermesini arzu ediyoruz. Bu noktada Almanya ile benzer bir yaklaşıma sahibiz.' dedi.

Erdoğan, şu an itibarıyla 3,5 milyon mültecinin Türkiye'de misafir edildiğini belirterek, şunları söyledi:

'Burada Almanya'nın 'Suriye' meselesinin bilhassa insani boyutuna gösterdiği hassasiyet nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek isterim. Türkiye ve Almanya mülteci krizinin akut döneminde de sorumluluk almış, ciddi fedakarlıklar ortaya koymak suretiyle bu süreci yumuşatmışlardır. Artan korumacı ticaret eğilimlerinin dengelenmesi için kurallar temelli sistemin desteklenmesi hususunda Almanya ile ortak bir tutum içindeyiz.

Ticari yaptırımların siyasi hedefler doğrultusunda kullanılması, küresel ticarete olduğu kadar uluslararası güvenliğe de zarar verecektir. Türk ekonomisinin sağlam temeller üzerinde kurulu olduğunu görüşmemizde Sayın Merkel'e izah ettim. Spekülatif bazlı dönemsel dalgalanmaların ekonomimize etkilerinin, aldığımız yapısal tedbirler sayesinde, sınırlı kaldığını burada tekrar ifade etmek isterim. Ülkemiz diğer alanlarda olduğu gibi ekonomi alanında gelebilecek tehditlere karşı da hazırlıklı ve bunları bertaraf edebilecek güçtedir.'

'Terör örgütleriyle etkili mücadele beklentimizi ele aldık'

Almanya ile derin ekonomik bağları önemsediklerini, kazan-kazan anlayışı temelinde daha da gelişmesini istediklerini bildiren Erdoğan, 'Alman hükümetinin de bu yöndeki tutumu ve vermekte olduğu mesajları değerli buluyoruz.' dedi.

Erdoğan, iki ülke ilişkilerini özel kılan en önemli unsurlardan birisinin Almanya'daki 3,5 milyona varan soydaşların varlığı olduğunu dile getirdi.

Türk vatandaşlarının kökleriyle bağlarını koruyarak, Alman toplumuna eşit katılım temelinde entegrasyonunu teşvik ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

'Sosyal ve ekonomik alanda ve eğitim-öğretimde insanlarımızın tam fırsat eşitliğinden yararlanması bu süreci hızlandıracaktır. Diğer yandan Almanya'dan FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle daha etkili mücadele beklentimizi ve bu yöndeki taleplerimizi Sayın Merkel ile görüşmemizde etraflıca ele aldık.

Son dönemde yapılan açıklamalardan duyduğumuz memnuniyeti ifade ettim. İnşallah önümüzde yeni iş birliğimizin daha da güçlenerek devamı ama bu arada da tabiki her ülkenin özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağa kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem herhalde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır.'

FETÖ terör örgütü üyelerinin iadesi

Almanya'nın FETÖ'yü terör örgütü ilan etmesi ile bu ülkede bulunan FETÖ terör örgütü üyelerinin iadesi konusunda ne tür konuların konuşulduğuna dair soru üzerine Erdoğan, binlerce terör örgütü PKK ve yüzlerce FETÖ mensubunun Almanya'da bulunduğunu belirtti.

Başkan Erdoğan, 'Gerek bizim istihbarat teşkilatımızın gerek Alman istihbarat teşkilatının, bakanlıklarımızın müşterek çalışmalarıyla, birbirimize olan öz güvenle, nerede kimi yakalıyorsak bunu teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır. PKK'nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden, bunu beyan eden bir Almanya'nın bunu yapmaktan daha kolay bir şey olamaz.' değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması olduğunu hatırlatan Erdoğan, buradan hareketle bunların yakalayıp teslim etmenin iki ülkenin huzuru ve mutluluğu için özellikle güvenlik noktasında çok büyük önem ifade ettiğini söyledi.

'Biz yargıya saygı duymak zorundayız'

Enver Altaylı'nın tutukluluğuna ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, 'Şunu kabul etmek lazım. Ne ben Almanya'nın hukuk sistemini veya mahkemelerini eleştirme hakkına sahibim ne de sizler Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz.' diye konuştu.

Yargının bağımsızlığına işaret eden Erdoğan şöyle devam etti:

'(Yargının) verdiği karara saygı duyulur. Kendi ülkemde bile beğenmediğim kararların verildiği zamanlar olmuştur. Ama uymak durumunda kalmışımdır. Saygı duyarız, duymayız o ayrı bir konu. Bunları hep yaşadık, yaşıyoruz. Şu anda Türkiye'de Türk yargı sisteminin, Alman vatandaşları hakkında mesela tutuksuzluk kararını aldığı kişiler olmuştur. Tutuksuz yargılama kararı verdiği kişiler olmuştur ve serbest bırakmıştır ama tutuksuz yargılama suretiyle. İsim verdiğiniz Enver Altaylı, acaba ben sorsam 'Enver Altaylı'yı tanır mısınız?', 'Geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz?', 'Bunun acaba Türkiye'nin istihbarat sisteminin içerisinde de dolaylı yer aldığını bilir misiniz?' diye sorsam acaba siz de bilir misiniz? Acaba bu istihbarat sisteminde daha sonra ne gibi işlevler görmüş? Acaba Türk yargısı, bu kişiyi acaba niçin tutuklamış? Onun için biz yargıya saygı duymak zorundayız.'

'Yarın ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız'

İki ülke arasında ekonomi adına ilk somut adımların ne zaman atılacağına yönelik bir soru üzerine Erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

'Yarınki görüşmemizi, Türkiye-Almanya arasındaki ekonomik ilişkiler noktasında çok çok önemsiyorum. Yarın bu ekonomik ilişkilerimizi gündeme taşıyacağız. Ekonomik ilişkilerde bu sürecin, Türkiye-Almanya arasında çok önemli olduğuna, özellikle ileri teknolojide, dijital dönüşümde, savunma sanayinde yenilik, daha önce planladığımız, atacağımız birçok adımlar var. Özellikle Almanya-Türkiye ortak adımlarla inanıyorum ki bölgede de ciddi bir performansı sergileyecektir. Tamamlayıcı olduğumuza da inanıyorum. Bundan dolayı da özellikle teşekkür ediyorum.'

'(Can Dündar) 5 yıl 10 ay mahkumiyeti vardır, ajandır'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Can Dündar'ın basın toplantısına katılmamasına ilişkin bir soru üzerine, Merkel'e bu konudaki samimi açıklamalarından dolayı teşekkür ederek şunları kaydetti:

'Türk yargısı bırakılması gerekli olanları zaten tutuksuz yargılanmak üzere de olsa bırakmıştır. Hatta hiç ona gerek kalmadan bırakılması gerekeni de bırakmıştır, isim vermeyeceğim. Fakat son söylediğiniz kişiye gelince, önce Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini herhalde biliyorsunuzdur. 5 yıl 10 aya mahkum olan bir kişi, aradaki bir boşluğu fırsat bilerek kaçarak, Almanya'ya gelmiştir. Şu anda bu kişi Türk yargısına göre bir mahkumdur ve 5 yıl 10 ay mahkumiyeti vardır, ajandır. Devletin sırlarını ifşa etmiştir. Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, ifşa edilmesi suç teşkil eder.'

Türkiye'nin Almanya ile Suçluların İadesi Anlaşması'nı yapmış bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, 'Dolayısıyla bizim böyle bir suçluyu iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Biz de böyle bir mahkumiyet kararı kesinleşmiş olan kişinin iadesini istedik. Aynı durum Almanya için de geçerli olabilir. Almanya için de bizde böyle birisi olsa, bir Alman hakikaten buradan yargılanmış, mahkum olmuşsa bizden Almanya bunu isteyebilir, biz de bunu vermek durumundayız. Böyle bir şey benim başıma gelse ben veririm, hiç bakmam. Olayın aslı budur, bunun da doğrusunu bilmemizde fayda var.'

Anıta çelenk bıraktı

Daha sonra Neue Wache Anıtı'nı ziyaret eden Başkan Erdoğan, anıta çelenk bıraktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman firmalarıyla yuvarlak masa toplantısına katılacak, Bellavue Sarayı'nda eşi Emine Erdoğan ile Steinmeier tarafından onurlarına verilen akşam yemeğine iştirak edecek. AA