İshak POLAT / Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Şanlıurfa Bölge Müdürü Efe Murat Erbaş 18 Ekim 2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Basın Kanunu ve bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin Kanuna ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu

Kanunla ilk defe internet haberciliği tanımı yapıldı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Şanlıurfa Bölge Müdürü Efe Murat Akbaş yaptığı açıklamada; Kamuoyunda " Dezenformasyon Yasası" olarak bilinse de bu 7418 Sayılı basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılması esası. Burada dezenformasyon ile alakalı özellikle 26. Maddeden sonra gelen hususlar olduğu için kamuoyu bunu "Dezenformasyon Yasası" olarak adlandırdı. Kanunun ismi " Basın Kanunu" içeriğinde ilk defa terminolojik olarak bahsedilen hususlar var. Örneğin; internet haber sahiplerinin müstakil bir tanımı yapıldı. Daha önce hiçbir mevzuat ve kanunda yoktu. Başlıklar bölümünde Başkanlık, Komisyon, Medya Mensubu, Haber Sitesi gibi konu başlıkları ile ilgili tanımlamalar yapıldı. Öte yandan internet haber sitelerinde bir içeriğin ilk sunulmaya başladığı tarihin her erişildiğinde o tarihin değişmeyecek şekilde bildirilmesi zorunlu hale getirildi. Bu açıdan da ileride yapabilecek bir incelemede hem dezenformasyon açısından hem de tarih tespiti mümkün hale getirildi" diyerek kanunun internet haber sitelerini ilgilendiren kısımları ile ilgili bilgilendirmede bulundu.
Yasanın Kamu Kurum ve kuruluşlarında görev yapan ilgili personelin durumuna ilişkin yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Efe Murat Erbaş; Burada Radyo, Televizyon ve kamu kurum kuruluşlarında görev yapan personelinin yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde basın kartı öngörüldü" dedi.

Basın Kanunu yalan haber yapanları rahatsız ediyor
Erbaş açıklamalarına devamla " Basın Kanunu" özellikle yalan haberi ve dezenformasyonu alışkanlık haline getiren kesimleri rahatsız ediyor. Kanunun cezai müeyyideler anlamında hedefi bu işi sürekli ve ardışık olarak yapmak gibi özelliği var. Bu anlamda da toplumda yanlış bir algı var. Örnek olarak; Sosyal medyada bir haberin retwit edilmesi, veya bir haberin yayılmasıyla polisin, savcının bunula alakalı soruşturma başlatacağı, hapis cezası ile cezalandırılacağı algısı yanlış bir algı" dedi.
Basın Kanunu'nun gazetecilik mesleğini etik kurallara yapanları memnun ettiğinin ifade eden Efe murat Erbaş; Gazetecilik hizmeti yürüten kişi ve kurumlar bu kanundan memnuniyetlerini dile getiriyorlar" diyerek kanunun asıl amacının yalan haber ve dezenformasyonu hedef aldığının altını çizdi.


Başkanlığımızın haftalık dezenformasyon bülteni var
Sorumuz üzerine benzeri yasaların başka ülkelerde de yürürlükte olduğunu belirten Efe Murat Erbaş; Aynı yasanın AB Delegasyonunda da uygulamaları var. Özellikle yalan haber yayma suçu anlamında dünyada bu yasanın örnekleri çokça mevcut" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde kurulan Daire Başkanlığı vasıta kurulan " Bu haftanın Dezenformasyon Bülteni" yayını hakkında da bilgi veren Efe murat Akbaş; Cumhurbaşkanlığı İletişim Bakanlığımız bünyesinde özellikle son 6 gibi bir sürede dezenformasyon ile alakalı bir birimimiz kuruldu. Bu Daire Başkanlığımız bünyesinde aktif olarak dezenformasyonla mücadele bültenimiz hazırlanmakta ve haftalık olarak sosyal medya taranarak yapılan yalan haberlerin içeriğine ilişkin gerçekler ortaya konularak yayınlanmakta ve kamuoyuna gerçek bilgi aktarılmaktadır. 7 haftadır sabit bir şekilde " Bu haftanın dezenformasyon bülteni" adı altında bu bültenimiz yayınlanmaktadır" dedi.
Yalan haber ve dezenformasyona karşı vatandaşlarımızın da dikkatli ve bilinçli olması gerekiyor
Yalan haber ve dezenformasyonun terör örgütlerin propaganda unsuru olarak toplum üzerindeki etkilerine yönelik sorumuzu cevaplandıran Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Şanlıurfa Bölge Müdürü Efe Murat Erbaş; Yalan haber ve dezenformasyon bazı yapıların toplumsal olayları tetiklemek ve yönlendirmek için korku iklimini nefret diliyle oluşturmak istedikleri olaylar olabiliyor. Gazeteci bir haberi sunarken meslek etiğine ve toplumsal etkilerine dikkat eder. Gerçek manada gazetecilik yapanlar bunu bilir ve bu sorumlulukla davranır. Gerçek haberciler bu hassasiyeti bilir ve haberi veya fotoğrafı habercilik tekniğini kullanarak servis eder. Bunların ışığında bazen yapılan haberler, kullanılan fotoğraflar farkına varmadan terör örgütlerinin işine yarayabilir ve terör örgütleri oluşturmak istedikleri etkiyi bu şekilde sağlayabilir. Ki onlarında istediği toplumdaki korku ve panik iklimini tetiklemektir. Biz gazetecilerin habercilik refleksi ile bu tuzağa düşmemesi gerekiyor. Tabi sadece gazetecilerdin değil vatandaşlarımızın da dikkatli ve bilinçli sahip olması gerekiyor"